9.Bölüm : Çıkış

14 5 0
                                    

"Tamam abi ya. Siz de bunca zamandır bunları söylemek için mi beklediniz anlamadım ki." dedi Oğuz. Yaklaşık yarım saat kadar Oğuzun eski sevgililerini konuşup dalga geçiyorlardı. Bu durumdan da en çok Kaan zevk alıyormuş gibi görünüyordu.


Oğuz'a biraz yardımcı olmak maksadıyla konuyu değiştirmeye başladım. "Ee doktorlar ne dedi? Gidip konuştunuz mu?" diye sordum. Kaan Oğuz ile dalga geçmeyi bırakarak sorduğum soru için cevap vermeye başlarken Oğuza bakıp göz kırptım. O da sessizce ağzını oynatarak 'bir tanesin' dedi. Gülümseyerek Kaan'ı dinlemeye başladım.


"Son defa bir kontrolden geçirmeleri lazımmış. Uyanır uyanmaz hastaneden kaçtığın için ileride herhangi bir sorun teşkil edip etmeyeceğine bakacaklar. Ona göre bu gece çıkışın yapılabilirmiş." diye açıkladı.


"Hm iyi o zaman, hemen gelsinler ne yapıyorlarsa yapsınlar. Hemen gitmek istiyorum." dediğimde Talya bana dik dik bakıyordu. Diğerleri içeri girmeden önce onunla konuştuğumuz şeyler aklımdan tamamen çıkmıştı.  Bakışlarını görseniz sanki birazdan üzerime atlayacakmış gibi bakıyordu. Mert bunu fark etmiş olacak ki elini Talya'nın önüne doğru salladı. Oğuz da "Ne oldu sabahtan beri bir şey yiyemeyince Sara tatlı mı görünmeye başladı?" diyerek gülmeye başladı. Bu sefer ki şakası az da olsa komikti ve hepimiz gülmüştük.


"Harbi lan biz sabahtan beri bir şey yemedik." dedi Kaan. O an Oğuz ve Kaan'ın yüzünde aydınlanmış gibi bir ifade vardı. Yavaşça kafalarını çevirip birbirlerine baktılar. O sırada Oğuz yine ciddi olamayıp "Arıyorum aradığın neyse belki de elin elime bir değse." deyip Kaan'ın elini tuttu ve devam etti "Gerisi var hoşuna giderse sonrası için de ara dilersen." dedi ve göz kırptı Kaan'a. 


Herkes şok olmuştu. Bende Yattığım yerden gülme krizine girmiştim resmen. Kaan "Lan oğlum kendine gel. Aa çocuk kafayı yedi resmen yalnızlıktan. Taciz ediliyorum." deyip üzerinde ki hırkayı elleri ile göğsünü kapattı. Diğerleri de benim gibi gülmeye başlamışlardı. Benim gülmem biraz daha şiddetlenirken içeriye doktor ve iki hemşire girmişti.


"Bakıyorum da komadan yeni uyanmış biri için fazlasıyla enerjiksiniz. Uyanır uyanmaz hastaneden kaçmışsınız duyduğuma göre. Enerjiniz eksik olmasın umarım hep böyle olursunuz." deyip gülümsedi. Bende derin bir nefes alıp teşekkür ettim. Sonra telaffuz edemediğim şeyler ile ilgili bir şeyler sormaya başladı. 


En sonunda birkaç vitamin yazdı, kendimi hafızam için zorlamamam gerektiğini zamanla kendine geleceğinden eğer gelmezse de ellerinden bir şey gelemeyeceğini söyledi. Sonradan da bol bol hareket etmem gerektiğini ama kendimi çok yormamam gerektiğini söyledi ve çıktılar. 


Doktorlar çıkınca "Ee ne yiyeceğiz. Aşırı aç hissediyorum." dedim gülümseyerek. Oğuz bana ciddi misin dermiş gibi bakıyordu. Kaan fark edince "Sapık!" dedi ve Oğuza baktı.  Ben yeniden gülmeye başlamıştım. "Prensesimizi yine şöyle gülerken gördüm ya istediğini diyebilirsin Kaan." dedi Oğuz. Yavaşça yataktan kalkıp Oğuz'a gidip sarıldım. "Bakın görün bundan sonra daha nelerimi göreceksiniz. Beraber gülüp eğleneceğiz. Tüm yolları beraber yürüyüp koşacağız." dedim duygusal bir tonda. 


"Bir şeyler yemeye gidelim mi?" diye sordu Mert. Herkes sabahtan beri yemek yemediği için bir şey demeden hazırlanıp hastaneden çıkışımı yaptık. Akşam saat 22.48 olmuştu ve bu saatte açık bir yer bulmak biraz zordu. Mert gidip arabayı hastanenin önüne getirdi. Diğerleri arka koltuğa geçmişti ve ben dışarıda kalmıştım.

Gizli Saklı - 1 & 2Место, где живут истории. Откройте их для себя