1. Bölüm

1.1K 65 93
                                    


Karşımdaki kurak dağlarda gözlerimi gezdirirken, kulağıma gelen çıtırtı sesleri  dikkat kesilmiştim.
Yaklaşan ayak sesleri ile kafamı gelen bedenlere çevirdiğimde, karşımdaki iki kişi olduğu yerde taş kesilmişcesine durmuşlardı.

Ruhsuz bakan gözlerimi karşımda duran iki bedende gezdirdiğimde ikisininde yutkunma sesini net bir şekilde duymuştum. Aralarından biri korkulu sesi ve bozuk Türkçesi ile

"E - efendim başgen seni isteyirmiş"

dediğinde kafamı sallayarak ayayağı kalktım. Yanındaki kişi

"Yeni mühimmat gelmeştir yerleşleşkesini başken Roja yapsen dedi"

Kaşlarımı çattığımda ikiside bir adım gerilemişti. Benden bu kadar korkuyorlarsa ne diye yaklaşıyorlardı ki?

soğuk ve sert sesimle

"s*ktirin gidin "

Dediğim esnada ikiside koşar adımlarla gözden kayboldu.

Ben Roja Türk topraklarını ele geçirmeye çalışan binlerce terör Örgütü'nün Başlarında yer alan katumun göbeğindeydim. Kimse gerçek beni bilmiyordu, Ne amaçla burada bulunduğumu kimse bilemezdi.

Katum'un  saygı gösterdiği ve ve liderleri olarak seçtiği nam-ı değer başkan dedikleri şerefsizin sağ koluydum. yaptığım küçük katliamlar hepsini gözünü korkutmuş ve benden uzak durmaya başlamışlardı. Çünkü onlara merhamet etmem canımı yakanın canını yakardım.

Derin bir nefes alarak kamp alanına doğru yürümeye başladım çadırlar görünmeye başlamış ve çevresinde yüzlerce katum'un
köpekleri dolaşıyordu.

Beni görenler gözlerini kaçırarak işlerine devam ederken yeri döven adımlarım ile başkanın bulunduğu çadırın önüne gelmiştim  nöbetçiler hızlı bir şekilde yolumu açtıklarında çadırdan içeri girdim.

Karşımda derme çatma bir çalışma masasında oturan başkan elindeki dosyalarla ilgileniyordu, Beni fark ettiğinde gözlerinde beliren ışık ile dudakları iki yana kıvrılmıştı.

ifadesiz gözlerle ona bakarken boğazını temizleyerek kafası ile karşısında bulunan dayanıksız sandalyeyi gösterdiğinde birşey demeden sandalyeye oturdum.

elinde bulunan siyah kapaklı dosyayı bana uzattığında elinden alarak kapağını açtım. Başkan bozuk Türkçesi ile

"Yukarıdan emir gelmiştir Adi türklerin içine soktuğumuz kardeşlerimiz haber yollamış,
Sınıra yakın olan karakolda üst rütbeli bir askerin ailesi konaklıyormuş. aralarında 4 yaşında bir çocuk var ve bu çocuk bizim işimize  fazlası ile yardım edecek"

dediğinde kaşlarım çatılmış bir şekilde elimdeki dosyaya bakıyordum. Tanıdık sima görmem ile kaşlarım istemsizce yukarıya kalkmıştı.

gözlerim başkanı bulduğunda gözlerinde şehvet tiksinmeme neden olmuştu, midemdeki asit dışarı çıkmak istercesine kendini belli ederken kendimi tutmaya çalışıyordum.

Soğuk sesim ile

"Ne zamandır çocukları plana dahil eder oldun başkan? "

sorum ile afallarken gergince yerinden kıpırdanmıştı.

"Benim ilgi alanım değil ama o çocuk işimize yarayacak roja"
dediğinde elimdeki dosyayı önüne fırlatmam ile irkilmişti belli etmemeye çalışarak gözleri gözlerimi bulduğunda bedenimi öne doğru eğerek masaya yaklaştım ürkütücü ses tonum ile

"Sözümü dinlemeyenleri ne yaptığımı en iyi sen bilirsin başkan! "

gergince ayağı kalkarak masanın etrafını dolandı ve yanıma yaklaştı

ASİL GÖLGEWhere stories live. Discover now