Sirayet: bir

1.6K 144 190
                                    

İkinci kitap bittiğinde devam edecek^

Bu hikaye, Armando Behemoth'un yirmi yıl sonrasında geçmektedir.
Yetişkin içerik barındırır ve her yetişkine de uygun değildir.

Profilimdeki linklerden playlist'e ulaşabilirsiniz.
Instagram/TikTok: basseytanserisi

İyi okumlar❤️

Unlike Pluto, Red Dress

Unlike Pluto, Red Dress

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

꧁꧂

Yirmi senelik hayatımda öğrendiğim bir şey varsa, o da manipülasyonun sizi en tepeye taşıyabileceğiydi.

Fark edilmediği sürece tabii.

Sahte gülümsemeler, sahte vaatler ve karşındakinin istediğini ona veriyormuş gibi yapmak. Bazen eyleme bile gerek olmuyordu, sözler yetiyordu.

Bana yeten tek şey ise isimlerdi.

Birinin tam adını öğrendiğimde, onu tamamen bana ait kılabiliyordum.

Tabii, bunun bir laneti vardı: Kimseye adını direkt soramıyorum. Birinin söylemesi gerekiyordu ya da dolaylı yoldan öğrenmem gerekiyordu.

Selenophile türünün liderine, hatta yeryüzündeki sözü geçen en belirgin kişiye, Prens Kreshaun'a gülümsedim. İstediği gibi. Dudaklarımın kıvrılışına bakmayı seviyordu, özellikle de onun için olduğunu düşündüğünde.

Ama sadece onun için değildi. Bunu, Tanrı Apollon'a da yapıyordum.

Bir gün, rol yapmama gerek kalmayacağı, benimle tam adlarını paylaşacakları an gelecekti. O zaman bunlara hiç gerek kalmayacaktı. Gücümün ne olduğunu annem ve babam dışında kimse bilmiyordu ama yaşadıkça fark etmiştim ki çoğu kişi tam adlarını paylaşmaya hevesli değildi. Akıllıca bir seçimdi.

Prens'in gözleri, yüzümdeki izi kapayan maskenin altından dudaklarıma kaydı. "Seni ne gülümsetti, Tanrıça Revna?"

Yemek yediğimiz masanın üzerinden uzanarak avucumu, elinin üstüne kapadım. "Seninle böyle anlar geçirmek beni mutlu ediyor."

Yalan. Kreshaun sıkıcıydı. Konuştuğu tek mevzu gizli güzelliğim ya da hükmü oluyordu. Ondan zerre hoşlanmıyordum. Bir kere adamın iğrenç bir beslenme şekli vardı. Güç çalmak için başka türleri yiyordu. Bu onu feci güçlü kılsa da durum, özellikle de şahit olmak ve sorun değilmiş gibi yapmak iğrençti.

Uzun sarımsı beyaz saçları, kemikli yüz hattı, mavi gözleriyle bir zamanlar çekici bir adamdı belki. Gerçi çoğu kişi için denene göre, şu an çok daha yakışıklıydı ama Apollon'la boy ölçüşemezdi.

ESCANOR SETHWhere stories live. Discover now