"Ne kıskanması ya!" dedim ve eğilip kolunun altından geçip ondan uzaklaştım. Kahkaha atarken kapı çaldı ve heyecanla kapıya yaklaştım.

Kapıyı açınca gördüğüm ilk yüz daha önce benimle ilgilenen Anal oldu. Yüzündeki gülümseme ile bana bakarken arkasındaki genç kızlara baktım. Hepsi bana gülümsüyordu.
"Sizi hazırlamak için gelmiştik efendim. Gelinliğiniz sabah gelmiş olmalı değil mi?" Başımı sallayıp gülümsedim. Salver'a kısa bir bakış atınca hafifçe başını salladı.

Kapıyı sonuna kadar açıp içeriye davet ettim.
"Buyrun." diye mırıldandım. Çekingen tavırları ile içeri girdiklerinde Salver yanıma gelip üzerime eğildi. "Bende hazırlanmaya gideyim. Fazla güzel olup beni çıldırtma olur mu?" Dudaklarımı ısırıp ona baktım. Yanımdan geçip gitti ve kapımızı kapattı.

"Önce makyajı ve saçı yapalım." dediklerinde onlara döndüm. Makyaj masamın kenarına devasa bir çanta koymuşlardı. Çantanın içinde onlarca makyaj malzemesi vardı.

Sandalyeyi çekince yanlarına gidip oturdum.
"Saçlarına zarif bir topuz yapalım. Makyajın ise sade olsun. Yüzüne abartılı bir makyaj gitmez." diyerek saçlarımı taramaya başladı.
"Saçlarımı açık bıraksanız olur mu?" Salver saçlarımı açık seviyordu ve bu güzel günde onun sevdiği gibi olmak istiyordum. Her kıvrımım ile onun sevdiği şekilde olmak istiyordum.

Anal başını sallayıp saçlarıma krem sürdü. Menekşe kokusu gelirken kapı açıldı ve benimle birlikte bütün herkes başını oraya çevirdi. Geleni görünce ise yutkundum. Uzun siyah bir elbise giymişti. Saçlarını her zamanki gibi serbest bırakmış, yüzüne koyu bir makyaj yapmıştı. Giydiği elbise yine fiziğini gösteriyordu. Elbisede küçük küçük parlak taşlar vardı ve bu güzel duruyordu.

"Hoşgeldiniz efendim." dedi ben hariç odadaki bütün herkes. Violet başını sallayıp benim olduğum tarafa geldi. Hafifçe tebessüm ettim. Saçlarını savuşturup küçük bir tabureye oturdu.

"Siz devam edin. Sadece gelinimin yanında olmak istiyorum." dediğinde 'gelinim' kelimesi çok hoşuma gitmişti ve bunun mutluluğu ile önüme döndüm.

Anal saçımın iki yanından birkaç tutam alıp kafamın arkasına götürdü. Hangi modeli yapacağını bilmiyordum ancak güzel olacağıma inanıyordum.

Kızlardan birkaçı makyaj malzemelerini önüme dizip yüzüme nemlendirici sürdüler. Zaten beyaz olan yüzümü biraz daha beyazlattıktan sonra dudaklarıma kendi rengimin biraz koyusunda kalem sürdüler. Rujumu sürerken Violet'in gülümseyerek beni izlediğini farkettim. Dalmıştı ve benim ona baktığımın farkında değildi. Aynadan onun yansımasına bakıyordum. Öyle gerçek bir gülümseme ile bakıyordu ki içimdeki sevgiyi hissettim.

Benim baktığımı farkedince yüzünü ciddi haline çevirip boğazını temizledi. Karnıma heyecan yüzünden giren ağrı ile masaya baktım. Violet sanırım beni kabul etmişti ve biraz da olsa sevmeye başlamıştı. Onunla yaptığımız derin konuşmadan sonra sanki yumuşamıştı. Belki de beni sevmeye çalışıyordu bilemiyordum ama olumlu birşeylerin olduğuna emindim. Onunla anne-kız gibi olmak istiyordum ama bu olur muydu bilmiyordum.

Kızlar seri bir şekilde yüzüme makyaj yapıyor, Anal ise saçımın bozulmaması tel tokalarla saçımı sabitliyordu. İşlerini çok hızlı ve özenli yapıyorlardı. Aynı zamanda bana o kadar narin davranmışlardı ki bir an kendimi bebek gibi hissetmiştim. Vampirlerin hepsi çok farklıydı. Bazıları aşırı gıcık iticiydi. Bazıları fazla acımasızdı. Bazıları ise çok sevecandı. Salver acımasızların arasındaydı ama bana karşı değişiyordu. Geçmişte yaşadıkları kolay değildi. Küçük bir çocuğun ölü bir bedenle degil günlerce aynı odada kalması, bir saniye bile ölü bir beden görmesi onun için büyük travma olurdu.

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Место, где живут истории. Откройте их для себя