Kuzey hem merdivenlerden hızla çıkarken hemde üstüne dökülen şarabın yaktığı yerleri zapt etmeye çalışıyordu
"Ulan güney sen düşün devamını" dedi kulaklığa güney bunu duysada cevap vermedi.
Tarif edilen yere gidince kapısında wc yazan büyüm beyaz kapıyı ittirdi içeriye girince ortalama bir lavabo ile karşılaştı içeride bulunan adam onun girmesiyle dışarı çıktı.Bütün kapıları kontrol edip kulaklığa konuştu "Güney ilk katın sağ ikinci kapıda kıyafet odası var oraya bakman gerek mont orda olabilir"
"Tamam"diye cevapladı güney.
Bu sırada kuzey aynanın karşısında üstünü çıkartmaya başladı. Arada güneye sallasada nys.
Peçetelikten eline gelen kadar peçete alıp gömleğin altına geçen şarap izlerini sildi her sildiği yerin altından göğsünün üstündeki kızarıklar artıyordu "GÜNEY!" dedi mert kuzey bu ses ile irkildi "Ne oluyor lan!" Dedi kuzey.
"Ya abi bu girdi kıyafet odasına önüne gelen elbiseye bakıyor kendi üzerine tutuyor deniyor şunu şurdan çıkart yakalanacak"
"Sus lan mert ben öyle bir şey yapmam" dedi güney
Kuzey lafları duymamış gibi peçeteyi suyun altına tuttu ve tekrar izlerin üstünden geçti
"Güney telefonu bulman gerek acilen çıkmamız gerek" dedi mert
"Ben ne yapıyorum meto?"
Kuzey kulaklığı kapatıp aynaya çevirdi kafasını açık teninin üstünde kırmızı kırmızı lekeler vardı göğsünün üstünden altına doğru giden kırmızı bir iz
"Güney sen şimdi bittin" diye mırıldandı. Kapı açıldı içeriye siyah takım elbiseli adam girdi kuzey yan gözle ona bakarken adam dahada yaklaştı kulaklık kapalı olduğu için telefon hakkında en ufak bilgisi yoktu
"Buyur kardeş" diye lafa daldı kuzey adam ters ters bakmaya devam ediyordu.
"Derdin ne lan dallama" diye yükseldi kuzey
"derdim sensin"
"onun farkındayım dallama"
"üslübunuzu düzeltin lütfen kuzey bey" kuzey adamın ensesinden tutarak arkasındaki duvara yapıştırdı adamı
"düzeltmezsem ne olur" dedi dişlerini sıkarak
"sonucuna katlanırsınız"
belinden çıkarttığı silahı aralarındaki bir karışlık mesafeden nişan aldı düşünmeden tetiğe bastı.
adam acıyla inlerken kuzey yakasını bıraktı acı içinde kıvranan adama baktı bir elde bacağına sıkarak yere yığılmasını sağladı.
—————
"Mert telefonu buldum" dedi montun cebinden telefonu alırken "Yes be kuzey çıkıyoruz hadi"
"Kuzey?, mert kuzey nerde" mert ekran başında kameralardan kuzeyi arıyordu
"Yok çıkmış olmalı" diye cevap verdi.
"Eminmisin ben çıkıyorum"
"Çık"
Güney odadan çıkarken kapıda suzan ile karşılaştı "aa merhaba" diye toparlamaya çalıştı
"Ne için burdaydınız acaba" diye sordu suzan "aa şey.. Beyefendiye kıyafet arıyordum malum şarap kolay çıkmaz" yalanı su gibi konuşuyorsun be kızım "Beyefendi çıkmış olmalı etrafta yok size iyi partiler bende çıkıyordum" suzan bunu duyunca üzülmüş olsada kafasıyla onayladı
"İyi geceler gül kadın" gül kadınmı? Üstündeki kıyafetlerden dolayı öyle demiş olmalıydı
Güney merdivenlere yönelirken suzan arkasından baktı "tuhaf kadın,ama tatlı" diyerek odaya girdi "gelecekteki eşime sadece lavaboyu gösterebildim üzdü" başını öne eğerek odadan aylinin istediği ceketi alıp çıktı.
