- Özel Bölüm|1 -

Start from the beginning
                                    

"Sinirim asla sana değil Alev." Göz teması kurabilmek için kafamı kaldırdım. Derin bir nefes verip yanağıma sert olmayacak şekilde dudaklarını bastırdı. "Sadece sana ve bebeğimi olumsuz etkilemek istemiyorum. Yanında gergin olmamaya çalışıyorum ama..."

"Sorun değil komutan." Kendini anlatmakta zorlandığını fark ettiğimde onu anladığımı belirtmiştim. Erdem gülümseyerek burnunu saçlarıma, elini ise karnıma götürmüştü. "Şu adam için kendini germe. Baksana, evinde karınla ve çocuğunlasın. Sağlıklısın, sağlıklıyız. Kendine dert edinme küçük şeyleri."

"Sizi çok seviyorum." Erdem'in mırıldanır bir şekilde konuşmasıyla genişçe gülümsedim. Kafamı tekrardan göğsüne yaslayıp keyifle ve mutlulukla mırıldandım.

"Biz de seni seviyoruz."

-🩶-

"Aşkım hemen ararım Deniz abiyi, erteleriz." Bünyem hamileliğe alışamamış olmalı ki uykusuzluk, mide bulantısı ve baş dönmesi olarak bana dönmüştü. Erdem'se ufacık bir durumda bile korkup endişeleniyordu. "Ayrıca sen bu durumda sarma mı yaptın cidden?"

"İyiyim dedim ya komutan, ayrıca dün yapmıştım bunları." Sarmaları koyduğum saklama kabını herhangi bir poşete yerleştirdim. Erdem bıkkınlıkla nefesini verip bana doğru yaklaştı. "Hadi gidelim."

"Orada kötü hissedersen hemen söyle, gideriz." Erdem'in içini rahatlatmak için başımı onaylar şekilde salladım. Yanağıma bir öpücük bırakıp benimle birlikte kapıya doğru ilerledi. Ayakkabılaarımızı hızlıca giyip evden ayrıldık. Çantamı veya anahtarımı almamıştım. Erdem varken yanıma genellikle bir şey almaz, taşımazdım. Onda zaten her şey bulunuyordu.

Apartmandan ayrılıp Erdem'in arabasına doğru ilerlemeye başladık. Erdem cebinden arabanın anahtarını çıkarıp hızlıca kapının kilidini açtı, o sürücü koltuğuna yerleşirken bense yanına yerleşmiştim. İkimiz de aynı anda kemeri taktıktan sonra Erdem arabayı çalıştırdı.

"Kemer sıkmıyor, değil mi?" Erdem'in bu endişeli tavırlarına sadece gülümsedim. Dizindeki elini iki elim arasına aldım.

"Fazla endişeleniyorsun komutan." Elini okşamaya başladığımda Erdem derin bir nefes verdi.

"Bu konularda tecrübesizim. Benden dolayı size bir şey olmasını istemiyorum." Silahlı iki kişiyi nasıl yere sereceğini bilirdi ancak bebeklerle ilgili hiçbir şey bilmezdi. Ancak çabalıyordu, deniyordu. Bunu gece bilgisayarındaki geçmişinden görebiliyordum. İyi bir baba olmak için elinden geleni yapıyordu.

"Hiçbir şey olmaz komutan, sakin olabilirsin." Alayla gülümsememle gülümsedi. Sonunda askeriyeye gelmemizle Erdem arabayı uygun bir yere park etti. İkimiz beraber arabadan inip tabutun önünde yan yana durduk. Erdem arabayı kilitleyip koluna girmem için kolunu açtı. Bir saniye daha beklemeyip hemen koluna girdim. İkimiz birlikte askeriyeye ilerledik. Deniz abinin odası neredeydi açıkcası bilmiyordum, Erdem'i takip edecektim.

İçeriye girer girmez genç bir adam bize doğru yaklaştı. Önce Erdem'le, sonra benle selamlaştı.

"Erdem abi, kime baktın?" Erdem gülümseyerek çocuğun omzuna koydu elini.

"Deniz abine bakacaktım, nerede olduğunu biliyorum. Eyvallah." Genç yaşlardaki adam başıyla bizi onayıp uzaklaştı. Bizse Deniz abinin odasına doğru ilerlemeye başladım. Bir kapının önünde durduk, Erdem bir eliyle elimi tutup diğer eliyle kapıyı tıkladı.

Son Mesaj|TextingWhere stories live. Discover now