Bölüm 18

3.1K 77 12
                                    

Güneşin yüzüme vurmasıyla yüzümü buruşturarak gözlerimi açtım baran belime sarılarak kafasını boynuma gömüp uyumuştu onu uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktım bu biraz zor olmuştu ama sonunda başarmıştım

Mutfağa inip kahvaltı hazırlamaya basladım tamam ev işlerinde hiç bir zaman iyi değilim ama kahvaltılık hazırlaya bilirim off alt tarafı hazır şeyleri masaya koyacam ne var canım bunda

Sen onu da yapamazsın
Abartma yaparım
Yapamazsın.
Yaparım.
Yapamazsın
Yapacam.

Masaya koyduklarıma baktım tamam da eksik çay
Baran için çay demlemeye başladım

ocağı yakmayı yeni öğrendim arkadaşlar.
Şu ısındıktan sonra çayı koydum 1 kasık yeterdi dimi bence yeter yada az 1 kaşık daha koydum her şey hazır gibiydi demi
Demek ki yapa biliyormuşum

Çay taşıcak

Aa onu unutum bardağı da koyduktan sonra her şey hazırdı arkamı dönüp baranı uyandırmaya gidicektim ki omzunu kapıya dayamış beni izlediğini görene dek

"Korkutun beni"

"Korkutum mu seni"deyip gelip belimden çekmişti

"Benim biricik karım bana kahvaltı mı hazırlıyor"başımı salayıp
"Hımhım"dediğimde dudağıma küçük bir öpücük kondurdu

"Niye güzel uykunu bozdun ki ben yapardım"dediğinde ellerimi boynuna doladım

"Kocama hazırlayamaz mıyım canım.hem öğrenirsem sana yemek de yapacam hata senin için öğrenecem"o hayran kalmış bir şekilde bana bakarken devam etim

"En sevdiğin yemek ne"

"Yaprak sarma"

"Hım,Aysel ablanın çok güzel bir tarifi var onu öğrenip sana yapacam"

"Yavrum boşuna yorulma"
Ondan ayrılıp sinirle ona bakmaya başladım

"Ben kötü yaparım diye diyorsun demi tamam yemek yapmayı bilmiyorum ama senin için öğrenmek istedim yemem de geç ya"dediğimde ağlayacak mışım gibi gelmişte ben bile öyle sandım

"Yok yavrum zahir yap içeyim hiç öyle dermiyim tamam sen yap ben hepsini bitiricem"
"Hadi sofraya oturalım güzelim"deyip benim için başta ki sandalyeyi çekmişti

"Orası senin yerin"

"Karım dururken benim ne hadime"
Ben çok fena oluyorum ama..
Yanagından kocaman öperek oraya oturdum

Kendine çay koyarken ben kendi meyve suyumu içmemeye basladım

"Güzelim sen buna ne kadar çay ekledin"

"İki kaşık"

"Bu küçük şeye iki kaşık çay mı atın?"

"Evet niye ki"

"Yok bir şey yavrum öylesine sordum"
Kahvaltı yapmaya başladığımızda şu yemek işinde emindim ama iyice öğrenmek istiyorum Aysel abla yardım eder
Kapı çaldığında ben kalkacakken Baran beni durdurup kapıyı açtı
Gelen seslere göre ayaz ve arda gelmişti

"Oo yengelerin bir tanesi"diyen ayaz'a gülerek

"Hoş geldiniz"dedim

"Hoş bulduk yenge hoş bulduk"

"Yemin ederim kaynanam seviyor"
Diyen ayaz çoktan masaya yerleşmisti hepsi oturduğunda

"Ee bizim tabaklar nerde" diyen ayaz doğru söylüyordu ayağa kalkacakken

"Dur güzelim"diyen baranla ona döndüm
"Hizmetçin mi var lan karşında kalk kendin al"
Ayaz ona bön bön bakarak

"Lan biz misafiriz sen getir"

"Benden daha çok bu evde kalıyorsun ayaz!git tabağını al bundan sonra böyle"
Ayaz kendine ve ardaya birer tabak alıp geri geldi masaya

"Dua et yengem burda yoksa ben bilirdim"diyen ayaz'a gülmemek için zor tutuyordum kendimi

"He aynen"
Çay içtikten sonra ayaz ağzındaki çayı püşkürtmüştü

"Lan kaç kaşık koydunuz buna zehir olmuş"
Dediğimde dudaklarımı büküp barana baktım

"Niye bir şey demedin"

"Yavrum boş yapıyor o gayet güzel"ayağa kalkıp ayazı mutfaktan çıkardı kesin onu tehdit eder ayaz da gelir içerdi ama bu kötü olmadığı anlamına gelmiyor.

"Boş ver yenge ayaz hepsini içsin"dediğinde gülerek ona baktım oda benimle aynı şeyi düşünmüştü biz birlikte gülerken ayazla Baran içeri girdi

"Bir bardak daha çay alayım ben"diyince arda'yla  birbirimize bakıp kahkaha atık

Anlaşmalı Evlilikmiş +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin