"İyi okumalar hanımefendi." Devam etti gülerek. Neden sürekli gülüyordu? Tam teşekkür edecekken devam ettiği cümlesi ile sustum. "Zira, ihtiyacınız olacak."
...
Elementler, büyücüler, mitolojik canlılar, kahinler ve kehanetler...
Aldığı kitabı sad...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
6. Bölüm: "Başlıyoruz."
18.07.1384 Pazartesi.
'Ben E. Nam-ı değer Liora. Tarihin 1384 yılının, Temmuz ayı olduğunu sanıyorum. En azından bunu diyorlar. Ayın 18'i.
Buraya geleli bir haftayı geçti ve elimde hiçbir şey yok. Buraya nasıl geldim ve buradan nasıl çıkacağım bilmiyorum fakat bir yolu olduğuna inanıyorum.
Nasıl oldu bilmiyorum fakat açıklanamaz bir biçimde, kitabın içine girdim. Burada ne kadar kalacağım bilmiyorum.
Bugün ilk kez derslere girecek ve eğitimlere katılacağım. Dersleri dikkatlice dinleyeceğim, eminim işime yarayacak bir şeyler bulacağım. Bunun için çabalamam gerekiyor.
Bu günlüğü, ilerlememi kaydetmek ve hiçbir şeyi unutmamak için tutuyorum, bunu kimse asla okumamalı.' ...
Aynanın karşısında kendimi son bir kez kontrol ettim. Hâlâ garip geliyordu bu durum ve benim bu aynadaki yüze alışmam gerekiyordu. Düz ve salık bıraktığım saçlarımı elimle düzelttim ve saçımın bir tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdım.
Yeşil ekose, dizlerimin üzerinde olan eteğim, beyaz gömleğim ile oldukça iyi görünüyordum. Liora'nın öyle güzel bir yüzü ve vücudu vardı ki, çuval giysem bile yakışırdı. Asıl hayatımda ki kısa boyuma nazaran burada ki uzun boyum beni bir nebze olsun mutlu ediyordu. 1.68-1.70 kadar bir boyum olduğunu tahmin ediyordum.
Bir kitap karakteri olduğumu düşünürsek, üstelik bir de fantastik kitap karakteri... Kusursuz olmam normaldi. Bunlar gayet normal şeylerdi. Eğer öyle olmasaydı başrol olmamın da bir anlamı olmazdı.
Masanın üzerinden yeşil kurdeleyi de alıp, gömleğin yakalarından geçirdim. Kurdeleyi de yakama bağladığımda tamamen hazırdım. Oldukça güzel bir kıyafetti okulun forması. Hep giymek istediğim fakat asla giyemediğim o lise formalarına benziyordu.
İlk ders, Avalonia Tarihi dersi idi. En merak ettiğim derslerden biriydi. Bu sırlarla dolu dünyanın her şeyini merak ediyordum.
Sonraki ders ise belki de beni en korkutan ama en çok ihtiyacım olan dersti. Elementler ve Elementerler. Yanlış bir şey yapmaktan hatta hiçbir şey yapamamaktan çok korkuyordum. İçimde güce dair gram bir şey hissetmiyordum ve bu içimdeki güç nasıl ortaya çıkacaktı çok merak ediyordum.
Bir de teorim vardı. Güç hiç ortaya çıkmayabilir miydi? Sonuçta beden Liora'nın bedeniydi fakat ruh ona ait değildi ve bu güç zırvalıkları da ruh ile alakalı olan bir şey değil miydi? İşte bu yüzden hiçbir şey yapamamaktan korkuyordum.
