Harry, yenilgiyle başını sallamıştı ''Louis, bak haklısın ama görüleceğim kişiyi ben seçmiyorum. Olivia ile çok karmaşık şeyler yaşandı eğer tekrar barışmışız gibi yaparsak, medya da bu ilişkinin patlayacağını söylediler. Kabul etmek zorundayım, başka seçeneğim yok bu benim işim''

Louis, duraksayıp ona bakmıştı. ''Kadınlarla el ele görüntülenmek mi işin?''

Harry bir süre bekleyip iç çekmişti, ardından kendini açıklamak istediğini belli eden tavırlar ile tekrar konuşmuştu ''Hayır, Louis. Bu işimin bir parçası sadece özür dilerim ama Olivia ile el ele görüntülendiğimiz 20 dakika da bile davranışları benden nefret edercesineydi onu sevmiyorum, o da beni sevmiyor. Sadece ellerimizi birleştirmemiz istendi bunu yaptık geri döndüğümüzde yüzümüze bile bakmadık ve bu şey tekrarlanmayacak.''

Louis, gözlerini kapamış bir süre beklemişti ''Anlıyorum, ama ben böyle bir ilişkide dayanabileceğimi sanmıyorum. Ya benimle ilgili şeyleri medyaya açıklarsın, ya da aramızda ki şey her neyse yaşanmamış gibi yaparız ve yolumuza devam ederiz.''

Harry, hayal kırıklığını gizleme ihtiyacı duymadan Louis'ye bakmıştı. Biraz anlayışlı olamaz mıydı? Ama kendi içinden Harry'de ona hak veriyordu sonuçta Louis'nin dünyasına tersti bunlar, kendi de eğer Louis'nin yerinde olsa aynı hissederdi.

Harry, tam konuşacaktı ki kapının açılması ve içeriye Zayn girmesiyle susup Louis'nin yanından uzaklaşmıştı. 

Zayn, Harry'e dönmüştü içeride ki gergin havayı hemen anlamıştı ama bozuntuya vermeyecekti ''Erken gelmişsin Harry.''

Harry, zorlukla gülümsemeye çalıştı ''Hiç gitmedim ki. Bütün gece aşağıda bekledim.''

Zayn, şaşırmıştı ''Öyle mi? Keşke gidip biraz dinlenseydin senin de buna ihtiyacın var 7 saat yol geldin bir anda.''

Louis, Harry'nin 7 saat yol geldiğini duyunca kafasını çevirmişti Zayn'e ''Ben kaç saattir buradayım?''

''Dün bardayken düştün gecenin 2'sinde hastaneye geldik, hemen yoğun bakıma aldılar kolunda çıkık varmış ona baktılar ve sonra uyuttular bütün gün uyudun o sırada Harry sana ulaşamayınca korkup bana yazdı, ben durumu haber edince hemen buraya geldi.''

Louis, gözlerini Harry'de gezdirirken içinde ki garip duygulara anlam veremedi düşünceleri Zayn'nin sesiyle kesildi ''Sen nasılsın, ağrın var mı?''

''Biraz, sağ kolum ağrıyor.''

Zayn, bir şey demedi Harry her ikisinde göz gezdirirken durgun bakışlarını güçlükle Zayn'e getirdi ''Ben çıkayım o zaman.''

Louis, sol elini kaldırıp ''Dur'' dediğinde Harry, durup ona bakmış ve Zayn ise şaşkınca onları izlemeyi sürdürmüştü.

Louis, bakışlarını iki adam da gezdirmişti ''Zayn, Harry ve beni biraz yalnız bırakabilir misin lütfen.''

Zayn, kafasını sallayıp kapıdan çıkarken her ikisine son kez telaşlı bakışlar atıp uzaklaşmıştı. Zayn'e göre bu çok basit bir olaydı ve Harry'nin isteyerek yapamayacağı veya seçemeyeceği bir şeydi ama bir yönden arkadaşına da hak veriyordu sonuç olarak, zor bir ilişki atlatmıştı ve güvenmek onun tarafından hayatına geçirmesi zor bir eylemdi. İkisinin de haklı yönleri vardı işte.

Zayn gidince bu garip atmosfer tekrar yerini almak üzereydi ki Louis, konuşmak üzere derin bir nefes almıştı.

''Harry bu düşündüklerim ve söylediklerim seni üzdü farkındayım. Ama senden önce ki ilişkimde çok kötü şeyler yaşadım ve tüm güvenimi kaybettim, bu yüzden korkuyorum.''

Harry, anladığına dair başını sallamıştı ''Üzgünüm, seni anlıyorum ve haber etmem gerekirdi. Ama fotoğrafların ne zaman paylaşılacağını bile bilmiyordum.''

Louis, elleriyle gel işareti yaptığında Harry yavaşlıkla ona yönelmişti. Yanında ki koltuğa tekrar oturmuştu. Louis, onun eliyle oynamaya başlarken soru sorarcasına gözlerini ona çıkarmıştı, içerisinde ki panik kendini apaçık ortaya çıkarıyordu ''Yine aynısı olursa ne yaparım bilmiyorum, güvenimi çok zor toplarım ama çok kolay dağılır.''

Harry, anladığına dair bir mırıltı çıkarmış ve ellerini onun elinin arasından çekmişti ''Seni anlıyorum Louis. Ama lütfen bunları bırakalım senin durumun şu anda daha önemli biraz dinlen, sonra konuşuruz tasarımı erteledim zaten buradayım.''

Louis, kendisi için çok önemli bir tasarımı ertelemesine şaşırırken içerisinde yumuşayan duyguları bastırmak istedi. Harry'e karşı kolayca gardını indirmek istemiyordu, istemese de yapıyordu. Ama engel olmalıydı, onun için zor bir şey olduğunu anlamlıydı. Eskiye dönemeyeceklerini hissettirmeliydi, çünkü eğer bu sefer kolay affederse devamı gelirdi bunu iyi biliyordu. Geçmişte yaşadığı şeylerden oluşan bir savunma mekanizması kurmuştu kendine.

Kafasını salladı, karşısında ki adam ondan uzaklaşırken ''Tamam.'' dedi ve sönük bakışlarını gezdirmeyi sürdürdü.

Uzun süredir uyuduğu için şişkin gözleriyle Harry'nin yavaşça odasından ayrılmasını izledi. Kapıyı kapatmadan önce ''Bir şeye ihtiyacın olursa seslen, dışardayım.'' demiş ve kapıyı kapatıp Louis'yi düşünceleriyle tek başına bırakmıştı.

Mistletoe | Larry Stylinson [✔]Where stories live. Discover now