Keyifli okumalar!Konuşmuyor,
anlatmıyor diye
hissetmiyor sanmayın.
Kimisi içine atar çığlıklarını.-Cemal Süreya
7.BÖLÜM"İntikam Çanları"
Güneşi mağlup edip ayın üste çıktığı, gecelerin en felaket anların hâkimiyetini kurduğu gecelerden yalnızca biri.
O öyle bir gece ki, zifiri karanlıkta soyut lekeleri bile belli eden bir gece.
Bu ışığın bize ihanetiydi. İstemedi bu defa. Aydınlığı görmemizi istemedi. Katıydı, bize verdiği bir cezaydı. Yanlışa yanlışla cevap vermem, üzerime bir gazabın örtülmesiyle sonuçlanmıştı.
Susmuyordu, suçluyordu. Zihnimin köşelerinde bir varlığın fısıldama sesleri yankılanıyordu.
Yanlış yapıyorsun Freya.
Sen kötü bir insansın Freya.
Lekelerle dolu bir kızsın sen Freya.
Somut değildi ki keseyim sesini.
Derin bir nefes verdim. Eve gidene kadar biraz uyurum diye düşünmüştüm. Fakat kafamın içinde durmayan sesler nedeniyle istediğim uykuyu gerçekleştirememiştim. Yaşadığım onca şeyden sonra nasıl uyuyabilirdim ki zaten.
Çok değil yalnızca bir saat geçmişti olayın üzerinden. O süre zarfında ikimizden tek bir ses bile çıkmamıştı. Babam ve ben. Yüzümü ona bir kere bile çevirmemiştim. Bakamıyordum yüzüne. Elimde değildi. Tüm olanları o değil de ben yapmışım gibi hissediyordum. Utanıyordum. Ondan, her şeyden, herkesten.
Arabanın durduğunu hissettiğimde düşüncelerimden ayrıldım. Dışarıya baktığımda nihayet eve vardığımızı görünce üzerime bir rahatlık çökmüştü. Şimdi odama çekilecek ve babamın yüzünü görmek zorunda kalmayacaktım. Ona doğru bakmadan hızla arabadan indim. Adımlarımı eve doğru yönelttiğimde arkamdan onun da geleceğini biliyordum. Kapını önüne varıp hızla zile bastım. Tedirginlikle montumun cebinde duran parmaklarımı hareket ettirmeye başladım. Çünkü babamla yüz yüze gelmek istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin Yadigârları
FantasyBir savaşın içindeydik. Savaşçıları da bizdik. Biz kaderin seçtikleriydik. Biz kaderin külleriydik. Biz kaderin son kozuyduk. Ve biz kaderin yadigarlarıydık. "Ne mutlu hayatta kalmayı başarabilenlere..."