Eunchae'nin bakışları tekrardan halıyı bulmanın birkaç dakika ardından da Riki,  Bay Nishimura ve Bayan Park iniyordu merdivenlerden. "Eunchae, hadi geçelim mutfağa."

Riki'nin cümlesi ardından Eunchae ayağa kalktı ve duvardaki saate baktı. Saat sabah yediydi. "Demek ki tam bu saatte herkes hazır oluyor." diye mırıldandı Eunchae. Evin ebeveynleri mutfağa doğru ilerlerken Riki, Eunchae'nin salondan yürüdükleri hole gelmesini beklemişti. Eunchae, Riki'nin yanına vardığında Riki lafı açan kişi oldu. "Abimi görmen lazımdı, nasıl sıkışmış!" 

Eunchae güldü. "Gördüm zaten, öyle koşturuyordu ki beni görmedi bile!"

Riki ve Eunchae birlikte gülerken peşlerinden Jay yetişti. "Gece uyanıp uyanıp su içtim, aklım çıktı!"

Eunchae kendini tutamadan güldü. "Günaydın Jay, beni fark etmedin bile."

Jay gözlerini büyüttü. "Sen içeride miydin!"

Eunchae sadece kafa salladı. Mutfağa çoktan varmışlardı ve masaya oturdu hepsi teker teker. Bayan Park'ın yanına Eunchae oturdu. Riki ve Jay de masanın diğer tarafına oturdular ve masanın başına Bay Nishimura geçti. Herkes kendi tabağını hazırlarken Eunchae'nin çekingen tavrı herkesin dikkatini çekmişti. Riki kendi tabağına koyduğu peynirlerden Eunchae'ye de uzattı. Ardından Jay, Bayan Park ve Bay Nishimura Riki'nin yaptığı gibi Eunchae'nin tabağını doldurdular. Eunchae dolmaya başlayacağını hissettiği gözlerini masadan ayırmadan herkesle birlikte yemeğini yedi.

İnsanı sadece sevgisizlik değil, fazla sevgi de ağlatır çünkü.

...

Riki, izledikleri filmin sonunda çıkan yazılardan ötürü filmi sonlandırdı ve Eunchae'ye döndü. "Nasıldı sence?"

Eunchae gülümsedi. "İlk defa savaş filmi izledim ve gayet iyiydi!"

Uzun bir süre filmin konusunun ne olması gerektiğini tartışmışlar; en sonunda da Eunchae, Riki'nin ballandıra ballandıra anlattığı filmi izlemeyi kabul etmişti. Jay, bir önceki gün babasının işe çağırdığı randevusunu ektiği için kahvaltıdan sonra hazırlanıp üçü beraber çıkmışlardı ve evde Riki, Eunchae ve hizmetçi kalmıştı.

Riki gururlanarak göğsünü kabarttı. "Demiştim!"

Eunchae elindeki koca kaseyi -içinde hala bitiremediği patlamış mısır bulunan- önündeki orta sehpaya bırakmıştı. "Çok teşek-"

"Yeter ama artık."

Riki'nin hafif kaşlarını çatarak söylediği cümle, Eunchae'nin kibarlığını yarıda kesmişti. Eunchae anlamayarak Riki'ye bakarken Riki cümlesine açıklama getirme gereği duydu. "Yani, anladım alışmak üzeresin. Zor bir şey, dmpati kurunca anlayabiliyorum. Ama bari benden bu kadar çekinme. Yaşlarımız bir sayılır. Bak mesela abim benden üç yaş büyük ama kafalarımız uyuştuğu için acayip eğleniyoruz! Hem burada ne kadar kalacağın da belli değil. Demem o ki, her gününü burada böyle sıkılarak geçirmek yerine kendini yavaş yavaş ailemize katmaya başla. Çünkü başın gerçekten belada ama biz her zaman yanındayız."

Eunchae sakin sakin Riki'yi dinlerken veda cümlesinin başlangıcı bazı gerçekleri tekrardan idrak etmesini sağlamıştı. "Haklısın. Deneyeceğim gerçekten çekinmeden hareket etmeyi. Ayrıca yine haklısın ki başım çok fena dertte."

Riki gülümsedi. "İki günde dilin mi gelişti ben mi abartıyorum?"

Riki'nin amacı Eunchae'nin kafasını dağıtmak, onu hep mutlu ve canlı tutmaya çalışmaktı. Öyle de oldu. Eunchae güldü bu sefer. Az önceki aklı karışık, suratı bir karış Eunchae kalmamıştı. "Ciddi misin! Eğer burada hayal ettiğim hayata dönebilirsem bu çok işime yarar."

die ;; niki + eunchaeWhere stories live. Discover now