3 tane mi?, çok işimiz var desene.

Zümra: Tamam.

Saat 6.30 'du , hazırlanıp koruya gittim. 1 saatin sonunda eve gelip kahvaltı yapıp hazırlandım.

Saat 8.30' da kafedeyim, Kuzeyde hemen benden sonra gelmişti.

Normalde 9.30'da açardık.

Kuzey gelip yanıma oturdu ben iki elimi çeneme koymuş nereden başlasam diye düşünüyordum. Aynısı yapıp beraber düşündük.

Kafasını bana dönerip "önce pastaları yapalım sonra diğer şeyleri hallerdiz" dedi. Akıllıya bak enayi var sanki karşısında.

Kafamı iki tarafta salladım "hayır,olmaz" dedim. Beklediği cevabı almış gibi ofladı.

Benim aklıma daha iyi bir fikir gelmişti. "Ben pastaları yapacağım sen diğer kalan şeyleri" dedim. Bence mantıklıydı o pasta yapmayı sevmiyordu bense seviyordum.

Fikri beğenmiş gibi kafasını salladı "olur,hadi başlayalım" dedi ve içeri geçti.

Bende mutfağa geçtim, önce malzemeleri çıkardım.

Biri meyveli,biri çikolatalı,biriyse çilekliydi önce çilekliyi yapacaktım.

Herşey hazırdı.

İlk doğum günü saat 14.00'daydı yani şimdi.

İçeri bir kız ve bir erkek girdi,Kuzey yanlarına gitti, bende onun arkasından gittim.

Kızın siyah saçları beline kadar geliyordu, yanında ki galiba adam esmerdi ve at hırsızlarına benziyordu.

Kuzeyle konuşumaya başladılar ne konuştuklarını buradan anlayamıyordum. Ama az çok tahmin ediyorumdum.

Kuzey bana döndü eliyle gel der gibi işaret yaptı. Gitmesem olmaz mıydı?

Hiç iyi hisler almamıştım.

Yanlarına gittim. At hırsızı beni baştan aşağı inceledi, yumruğumu yüzüne indirmeme engel olan şey benden önce birinin yumruğunu indirmesiydi.

Başkası?

Kafamı arkama çevirmemle ayaklarımın bağı çözüldü, nefes almayı unuttum, görme yetkimi bile kaybettim.

Beni belimden kavrayarak sıkıca tuttan ellerin sahibini çok iyi tanıyordum.

Benim hiç olmamış ama benden de hiç gitmemiş olan kişiydi.

Hep benimleydi ama bir o kadar da değildi,hep vardı ama bir o kadar yoktu.

Ayaz'dan

Neydi beni sana getiren,neydi seni benden alan?

Gülüşün, kahkahaların, gözlerin,kokun herşeyin aklımda sırayla dönüp duruyor.

Ama ben sana gelemiyorum, hiç gelmedim ama hiçte gitmedim,hep içinde var oldum tıpkı senin benim içimde var olduğun gibi, içimi senle doldurdum başka bir şeye yer kalmadı...

Günler geçti, geçtikçe ben bittim,ben yok oldum...

Hastanede geçirdiğim kaçıncı günüm?

Onsuz geçen kaçıncı günüm?

Onun bana gelmediği kaçıncı gün?

Ben ona bir parçamı değil tüm ruhumu verdim. Kalbimi verdim ama herkes sadece böbreğimi verdiğimi gördü.

Konu böbrek değildi. Konu kalbimdi,ruhumdu...

Ben kalbimi  Türkiyede bırakıp,ait olmadığım bir ülkede yaşamaya çalıştım.

Kalpsiz yaşanır mı?

Ben 1 ay 3 hafta 18 saat 5 dakikadır  kalpsiz yaşıyordum.

Kapının sesini duydum, küçük bir oda da yere çökmüştüm, amcam gelmiş olmalıydı.

Oyun vaktiydi,beni buraya zorla getirmişti. Dedem ve kardeşim burada yaşıyordu,arada gelip gidiyorduk ama amcam beni buraya getirme kararı almış ve bana da uymak için rica da bulunmuştu(!)

Annem ölmeden önce küçük ve güzel bir yaşamımız vardı,tâ ki o kavgalarına kadar..

Ne olmuştu,niye olmuştu bilmiyordum ama altında bir şey olduğuna her zaman emindim. Babam hapiste yatıyordu ondan nefret ediyordum. Annem mezarda yatıyordu ondan da nefret ediyordum.

Bizi bu bilinmezlikle bıraktıkları,biri katil biri ölü olduğu için...

Odanın kapısı yavaşça açıldı, siyah ayakkabısının ucu gözüktü, bir adım attı bir adım daha, karanlık oda birden aydınlandı.

Ellerim dizlerimde kafamda ellerimin arasındaydı. Ona bakmamı bekledi ama her hangi bir hamle yapmadığım için yatağa oturdu.

Bu sen inatsan ben senden inadım demekti.

Öksürdü konuşmaya başlayacaktı. "İstediğin yere gidebilirsin" dedi, başımı refleks olarak ona çevirdim ciddiydi.

Hızla ayağı kalktım, buraya geldiğimden beri kıyafet değiştirmekten başka açmadığım çantamı aldım ve hızla evden çıktım.

Saat gece 3'tü bu saati görmemle adımlarım yavaşladı, gözümden bir damla yaş düştü..

Arabaya bindim ve havalimanına doğru sürdüm, yolda Türkiye'ye en erken uçağa baktım ve 4.30'da bir uçak buldum.

Havalimanına geldiğimde saat 4.00 olmuştu.

İşlemleri halledene kadar yarım saat geçmişti bile.

Saat sabah 7.40'da uçak İstanbula indi. Utanmasam toprağı öpecektim.

İstanbuldan Nevşehire kalkan ilk uçağa bilet aldım akşam 23.00'daydı. O saatte kadar buradaydım.

Havalimanına yakın bir otele gittim.

Saat 22.00 Uyuya kalmıştım, hızla hazırlanıp otelden çıktım.

Saat 3'te uçaktan indim,evren işaret yollamayı bırakmıyordu...

Zümra'dan

O gelmişti...

Geri dönmüştü.

Ve bölüm bitterrr

Oylamayı unutmayınnn lütfennn♥️







Gecenin 3 'ü (Yarı texting)Where stories live. Discover now