13

14.7K 1.3K 192
                                    

-İyi okumalar-

"Jeongguk. Jeongguk uyan hadi." Kulaklarıma doluşan danbinin sesi ile rahatsızca mırıldanarak diğer tarafa döndüm. Biraz daha uyumak istiyordum.

"Biraz daha lütfen. Çok uykum var."

"Tamam, tek başıma giderim bende taehyung'un yanına. Uyu sen." Anında gözlerimi aralayarak yataktan fırlayıp kalktığımda kısa bir göz kararması yaşadım. Unutmuştum, taehyung'un yanına gidecektik.

"Kim uyuyormuş canım? Hadi kahvaltı yapıp gidelim." Danbi bir anda uyanıp yataktan fırlayışıma gülerken ben yatağımın etrafından dolaşıp beşiğin başına gittim.
Beşiğin içindeki küçük kızımı uyanmış, sesini çıkarmadan kendi kendine elleriyle oynarken bulmuştum.

"Günaydın güzel kızım!" Danbi içeri geçerken bende kızımın bezini ve üzerini değiştirip dışarı çıkmaya hazır hale getirmiştim. Sonra da kendi üzerimi değiştirip mavi kot şort ile beyaz bir tişört giymiştim. Saçlarımı ensemde toplayarak minik bir topuz yaptım. Hava sıcak olduğu için toplamadığımda çok bunalıyordum.

Kızımı kucaklayıp mutfağa geçtiğimde danbi'nin çoktan bizim için kahvaltıyı hazırladığını gördüm ve kendimi gerçekten çok mahcup hissettim. O benden sonra uyumuştu ama benden önce kalkıp kahvaltı hazırlamıştı.

"Danbi, keşke beraber hazırlasaydık."

"Gece boyu ayakta durdun jungkook, bir de dahlia ile uğraştın. Senin benden daha çok uykuya ihtiyacın vardı."

Hep beraber sofraya oturduk ve kahvaltımızı yaptık. Kahvaltının ardından kot ceketimi üzerime geçirdim ve dahlia'yı pusetine koydum. Ayakkabılarımı ayağıma geçirdikten sonra kızımı pusetiyle kucağıma aldım. Kapıdan çıkmak üzereyken danbinin seslenmesiyle durdum ve ona döndüm.

"Jungkook, evime uğramalıyım. Üstüm çok kötü kokuyor. Bu şekilde hastaneye gidemem."

"Benim kıyafetlerimden giy, vücut ölçülerimiz benziyor ne de olsa. Geç kalmayalım." Bana teşekkür ederip odama geçtiğinde kısa süre içerisinde üzerini değiştirdi ve beraber evden çıkıp taksiye bindik. Hastaneye vardığımızda ücreti ödeyip taksiden indik.

Danbi, seokjin hyung'u arayarak taehyung'un hangi katta ve odada kaldığını öğrendi. Heyecanlı adımlarla üçüncü kata çıkarken soluklarımı düzene sokmaya çalışıyordum.

"Sakin ol, jungkook."

"Sakinim ben zaten." Asansörden indiğimizden 74 numaralı odaya ulaştığımızda danbi kapıyı iki kez tıklattı. İçeriden seokjin hyung'un sesi duyulduğunda danbi kapıyı açtı ve koşarak eşinin kolları arasına girdi. Bende yavaş yavaş içeri adımladığımda gözlerim hasta yatağında uzanan bedeni buldu. Yüzü biraz solgunlaşmış ve dudakları kurumuştu. Anladığım kadarıyla yeni uyanmıştı çünkü gözlerinde hafif bir şişlik vardı.

"Geçmiş olsun taehyung. Kötüye bir şey olmaz dedikleri doğruymuş. Baksana turp gibisin. Biz çıkalım bir hava alalım değil mi? Hadi kocacığım." Kendimi tutamayıp danbi'nin sözlerine güldüğümde taehyung'un bakışlarını üzerimde hissettim.

Danbi sesini sevimli çıkarmaya özen göstererek kocasının elini tutmuş ve onu kendiyle birlikte odadan çıkarmıştı. Muhtemelen bizi yalnız bırakmak için yapmıştı. Bu iyi olmuştu, seokjin hyung'un yanında gereksiz bir utanç içerisine giriyordum.

Bebeğimi pusetiyle koltuğa bırakıp yataktaki alfaya döndüğümde gülümseyen gözlerle beni izlediğini gördüm.

Onun bana gülümseyen yorgun gözlerini görmek iyi geldi ama bir anda duygulandım sanki, gözlerim istemsizce doldu. Bir kaç adımda sedyeye ulaşıp yanındaki boşluğa  oturduğum gibi üzerine eğilerek kollarımı boynuna sardım ve hıçkırıklarımı serbest bıraktım.

Neighbour / TaekookWhere stories live. Discover now