Neighbour / Taekook

8

-İyi okumalar-

Güneşin doğuşuna az bir vakit kala taehyung jungkook'un bulunduğu köye ulaşmıştı. Fark edilmemek için farlarını kapatıp arabasının hızını düşürdü ve ilerlemeye devam etti. Navigasyondaki konuma ulaştığında arabasını gözden uzak ama evi gözetleyebilecek kadar yakın bir yere parkedip beklemeye başlamıştı.

Yoldayken abisiyle telefonda konuşan alfa bekleyecekti. Abisi olay gerçekleşmeden bir şey yapamayacakları için beklemesini söylemişti. Ancak geçen her saniye alfa için ölüm gibiydi. İçi içine sığmıyor, her tarafı dağıtıp omegayı ve bebeğini kurtarmak istiyordu. Bunu yaparsa her şeyin daha kötü olacağının bilincinde olduğundan sakince oturup bekliyordu. Gözü sürekli pencerelerde dolanıyor, bir umut omegayı görmeyi diliyordu.

Balkonlu bir odanın kapısı açıldığında alfanın bakışları oraya çevrildi. Tül perdenin ardından balkona çıkan beden taehyung'un kalbini hızlandırması için yeterliydi.

"Jungkook..."

Omega olan balkondaki salıcağa oturduğunda kızını da kucağına yatırdı ve yanağını usulca okşamaya başladı. Bu hayattaki en değerli varlığıydı kızı. Onun için canını bile verirdi. Yaşadığı 26 yıllık hayatındaki tek güzel şey olduğunu düşünüyordu. Birde taehyung vardı tabii...

Yeni arkadaşı... Safkan alfa olmasına rağmen kendisini omega olduğu için hor görmeyip ona ve en çok da bebeğine yardımcı olan çok iyi kalpli birisiydi o. Alfalar konusunda ki basmakalıp düşüncelerini yıkan kişi. Onunla tanıştığı için bile mutluydu omega olan.

"Onu özledim. Sende özledin değil mi bebeğim?" Küçük kız yüzünü ekşiterek ağlayacağını belli ettiğinde omega hemencecik kızını kucağına aldı ve göğsüne yatırdı. Üstünde alfaya ait bir tişört vardı. Üstündeki feromonlar çok az hissediliyor olsa da bebeğini sakinleştirmesini umuyordu.

Dahlia, kaşlarını çattı ve minik elini kaldırarak omega babasının giydiği tişörtü yumruğunun içine aldı. Jungkook ise kızının seyrek saçlarına öpücük kondurduğunda küçük kızın kaşları yavaşça düzeldi ve uyku pozisyonuna yavaşça giriş yaptı. Bir yandan tişörtten yükselen ama oldukça az olan güven verici feromonlar diğer yandanda omega babasının yumuşak çiçek kokulu feromonları etrafını sardığında küçük kurt memnunca mırıldanarak gözlerini tamamen kapattı.

"Taehyung'un bizden haberi olsaydı bizi burada bırakmazdı değil mi güzel kızım?
Telefonumu aldılar, konuşamıyorum onunla. Keşke numarasını ezberleseydim..."

"Sanırım bir daha onu göremeyeceğiz bebeğim." Yüzünde hüzünlü bir sırıtış belirdi omeganın. Alfayı bir daha görememe düşüncesi bile kalbini acıtmaya yetmişti.

"Artık babişinin feromonlarıyla yetinmek zorundasın güzel kızım." Göğsünü kaplayan acının yarın zorla evlenecek olmasından mı yoksa alfayı bir daha göremeyecek olmasından kaynaklı mı bilmiyordu. Tek bildiği çok fazla acı çektiğiydi. Kızının kokusunu soluyarak acısını biraz da olsun dindirmeye çalıştı. Minik ama güçlü olduğunu belli eden feromonlar omeganın acısının biraz olsun dindirmişti. Küçük kızı ona iyi geliyordu.

Bebeğiyle balkonda hafif esen rüzgarın altında vakit geçirirken balkonun kapısı açıldı ve içeriye ablası ile erkek kardeşi girdi. Jungkook kaşlarını çatarak bebeğine daha sıkı sarılıp kendine çekti.

"N'oldu, niye geldiniz?"

"Yeğenimi almaya geldim jungkook."

"Saçmalıyorsun sana evleneceğimi söyledim, bebeğimi rahat bırak." Ablası olan alfa kadın yanındaki kardeşine işaret vererek bebeği istediğini belirtti.