Şaşırmadım.

Saçlarımı okşamayı bıraktı. "Hadi hazırlıkları yapalım, biz de çıkalım yola."

Kafa salladım. "Sen mutfağa geç, evi ben toparlayacağım. Üst raflardaki mutfak eşyaları için beni çağır, sandalyeye çıkıp kendini tehlikeye atma."

Gülümsedim. "Pekala."

O da bana karşılık gülümsedi. "İlk ben gidiyorum lavaboya!"

Başımı iki yana salladım. "Hayır, ilk ben!"

Güldü ve yatak başlığına yaslandı. "Pekala."

...

Herkes kahvaltısını bitirmişti ve hepimiz her eşyamızı çantalara doldurmuştuk bile. Özellikle Minho bize yardım ederken annemin bana gururla gülümserken attığı bakışlar gözümden kaçmamıştı. Sanki bir nevi "kaptın güzelim oğlanı" der gibiydi.

Babam dikkatle Minho'nun hareketlerini izliyor ciddiyetle ölçüyor gibiydi o sırada.

Hepimiz yerlerimize oturmuşken dakikalardır süren sessizliği Minho bozdu. "Efendim size bir şey açıklamam gerek."

Babam, Minho'dan duyduğu cümle üzerinde oturduğu yerde dikleşip ellerini birbirine kenetledi. "Evet?"

"Ben ve Jisu, yani biz, ciddi bir ilişki içerisindeyiz. Kızınızla evlenmek istiyorum."

Minho'nun evlilik konusunu ailesi yanında yokken açması üzerine şaşırmıştım. Öncelikle evlenme teklifini bana yapıp sonra babama sorması gerekmez miydi?

"Sevgili misiniz?"

Minho kafa sallayınca babam diğer bir soruyu sordu hemen. "Ne kadar süredir?"

Minho büyük bir ciddiyet ve kararlılıkla babamın gözleri içine bakıyor, tüm dürüstlüğü ve açıksözlülüğü ile soruları cevaplıyordu. "Bugün altıncı ayımız."

Babam tek kaşını kaldırdı bu sefer. "Kızım evet dedi mi?"

"Ona daha sormadım. Önce size sormak istedim çünkü Jisu ile zatem evli gib-"

Öksürdüm bu sefer. Eğer bu cümleye devam etseydi ikimiz de başlamadan biterdik muhtemelen. Babam kalkık duran tek kaşını indirmeden benim gözlerimin içine bakmaya başlamıştı bu sefer. "Baba, demek istediği şu ki; sevgili olunca zaten evlilik yolunda gibi olursun. Benim evet diyeceğimi düşündüğü için ilk senin onayını almak istemiş."

Babam kafa salladı. "Kızım evet derse şayet ben de onaylarım. Sen dürüst, işinde gücünde, yardımsever birisin benim tanıdığım kadarıyla."

Minho gülümsedi. "Teşekkür ederim, efendim."

Babam gülümseyerek Minho'nun omzunu sıvazladı. "Sen de o zaman oğlumuz sayılırsın artık."

...

Babamlar kalmaya geldiklerini söyleselerde onca kıyafete rağmen geri dönmüşlerdi. Annem, altıncı ayımızı kutlamamız için babamı geri dönmeye ikna edeceğini söylediğinde bunu yapmaması gerektiğini belki de onlarca kez söylemiştim ama beni dinlememişti.

Çantaları bagaja koyup annemlere el salladık son kez. Sonra da arabaya bindik Minho ve ben. Babamın bırakın beni sevgilimle farklı bir ilde bırakmayı, bir sevgilimin olduğunu öğrenmesi bile çok çok büyük bir olaydı.

Emniyet kemerlerimizi bağladık beraber. Minho birkaç kere anahtarı çevirdi ancak araba bir türlü çalışmadı. Ben ne olduğunu anlamayarak Minho'ya bakıyordum. "Ne yapacağız?"

"Hiç bilmiyorum güzelim, bir saniye bir daha deneyeceğim."

Anahtarı tekrar çevirdi ancak işe yaramadı. "Ay" dedim o an. "Kaldık burada!"

Başımı kendi tarafımdaki cama çevirmiş etrafta yardım edebilecek birini ararken başımı tekrar Minho'ya çevirdiğimde elindeki kutuya çarptı gözüm. İçinde duran tektaşa baktıktan sonra gözlerim Minho'nun gözleriyle buluştu.

"Benimle evlenir misin?"

Ben olayın şokundayken o sessizliğime karşılık belki de beğenmediğimi düşünmüş olacak ki açıklama yapmaya başladı bu sefer. "Biliyorum ormanın ortasında, diz çökmeden sana bunu söyledim ama inan bana daha iyi bir planım vardı bugün için. Sadece erteletmek durumunda kaldım. Güzel bir restorantta sana bu teklifi tekrar yapacağım ama seninle evlenme fikri için çok heyecanlıyım Jisu. İnan bana bekleyemedim."

Gülümsedim. "Evet."

Kutudan yüzüğü çıkarırken ellerinin birazcık titrediğini gördüm. Gülmeden edemedim, gözüme çok tatlı geldi o an. "Restorant gibi şeylere hiç gerek yok. İnan bana iptal bile ettirebilirsin."

Başını iki yana salladı. "Hayır, bu güzel bir evlenme teklifi olmadı."

Parmağıma taktığı yüzük ardından ellerimle onun ellerini sımsıkı sardım. "En samimi evlenme teklfii buydu inan, en güzeli de. Çünkü teklifi nerede yaptığından çok daha önemli bir şey var: teklifi kimin yaptığı."

Gülümsedi. "Seni çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum." dedim.

Ve dudaklarımız birbiriyle buluştu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

red ;; lia + lee knowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin