28. Bölüm

5K 290 20
                                    

Gidene kadar bol bol konuşmuş ve onların da moralini yükseltmiştim .

Ama havaalanına gelince babam saçma saçma bir sürü fotoğrafımı çekip nefessiz kalana kadar sarılmıştı.

Sonunda onları uğurladığımda şoför abiye beni kahvaltı yapabileceğim bir yere götürmesini istedim .

Koskoca kahvaltı mekanında tek başıma kahvaltı yapmaya başladım. Burası açılalı yaklaşık yirmi dakika olmuştu ve çalışanlar bana onlara ceza vermişim gibi bakıyordu.

İçimden onlardan özür dileyip yemeğimi yemeye başladım.

Yavaş ve bir şeyler izleyerek yemeyi sevdiğim için kırk dakikada yemeğim anca bitmişti.

Hesabı ödeyip dışarı çıkmıştım. Şoför abiye çoktan gidebileceğini söylemiştim çünkü okul buraya yakındı.

Ama şöyle bir sıkıntı vardı saat daha yeni sekiz olmuştu ve okulun başlamasına kırk dakika vardı .

Her zamanki gibi yaptığım şeylerden birini yaptım ve yakınlarda gezmeye başladım.

Sonunda kozmetik mağazası görünce sevinip hemen içeri girmiştim.

Ama şöyle bir sıkıntı vardı ki içeride aşırı az kişi vardı . Reyonları incelerken bir ürünü yere düşürmem ile sakarlığıma bir kez daha şaşırdım .

Her seferinde farklı şeyler yapıp her seferinde şaşırıyordum .

Aşırı rahat bir şekilde yerdeki far paketini aldım ve yavaşça kendime doğru döndürdüm.

İçinde güzel renkler olan on ikili bir far paletinden en kötü renklerden ikisini kırmıştım .

Normalde bunu ödememe gerek yoktu ama ben rahat edemediğim için çalışan kadına doğru ilerledim

Balın: Merhaba bu far paleti az önce kırıldı  da almak istiyorum

?: Yenisini mi istiyorsunuz ?

Balın: Hayır bunu almak istiyorum

Kadının ilerlemesi ile arkasından sadece baktım . Bana far paletinin yenisini getirdiğinde ne yapıyor diye bakmıştım.

?: Buyurun

Balın: Ben bunu istemiyorum elinizdeki kırık olanı ben kırdım ve ödemek istiyorum.

?: Siz kırdınız anladım kasaya geçin lütfen hemen geleceğim

Çalışanlar aşırı güler yüzlü ve tatlı olduğu için beğendiğim bir glossu da aldım .

Tamamen mağazayı sevdiğim içindi yani

Kasaya geçtiğimde karttan parasını ödeyip poşetle birlikte çantama koydum .

Mağazadan çıkıp okula doğru yürümeye başladım .

O sırada telefona baktığımda cevapsız bir sürü arama olduğunu gördüm .

Tekrar ana ekrana Umut 'un aramasının düşmesi ile telefonu açtım

Umut: Balın! Sonunda şükürler olsun !

Asaf: Balın mı o ? Bana ver , Balın?

Balın: efendim

Asaf: Neredesin seni göremedik aklımız çıktı

Balın: Babamları uğurladım

Asaf: Çoktan geri gelmen lazımdı

Balın: Gelmedim ama şuan okuldayım görüşürüz

Üvey Mutluluğum /Abilerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin