5-

387 39 76
                                    


...

Hayır.

Hiçbir şey şu an beni bu yataktan kaldıramazdı.

Kesilen telefon sesi ile derin bir nefes alıp tekrar uykuma odaklandım.

Fakat bana inatmışçasına tekrar çalan telefon çoktan uykumu kaçırmıştı. Gecenin köründe ısrarla ev telefonunu çaldıran sapık kimdi merak ediyordum.

Telefonun sesi hala kapımın önünde yankılanırken başucuma uzanıp telefonuma uzanarak saate baktım.

03.27

Sinirle doğrulup kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açıp odamın hemen önünde duran siyah ev telefonuna uzandım. Telefonu açıp kulağıma yasladım.

Birkaç saniye ses çıkmadı. Konuşmamı bekliyordu sanırım ama böyle bir hamlede bulunamayacak kadar uyku sersemiydim.

"Erden." Sonunda yükselen sesle gözlerim büyüdü.

"Hı." Uykulu çıkan sesime hakim olamamıştım. Neden olacaktım ki zaten saat gecenin körüydü körü.

Yine birkaç saniye ses gelmedi. Güldüğünü hissettim.

Ondan hamle gelmeyince sinirle söze girdim. "Gecenin köründe neden telefon sapıklığı yapıyorsun Kayalar?"

Karşı taraftan gelen kahkaha sesi ile duraksadım. Gülüşü güzeldi.

"Güzel gülüyorsun."

Söylediklerimle gülüşü anında kesildi. Küfür etmiştim sanki Allah Allah.

Hafifçe öksürerek boğazını temizledi.

"Sabah erken gelmen gerekiyor."

"Biliyorum, sen ne zaman geleceksin? Bizim şirkette olman gerekiyorken 2 gündür yoksun?"

"Özledin mi?" Sesinde keyifli bir tını vardı.

"Hasretinden yataklara düştüm Kayalar yorgan döşek yatıyorum." diye karşılık verdim yapmacık bir tavırla.

Bir öncekine göre daha ciddi bir ses tonu ile "Taşınma faslı, birikmiş işler, çizimler falan. Üst üste gelince yetiştirmesi zor oldu Erden." dedi.

"Hm hm." diye onayladım onu.

"Yarın sabah orada olacağım, haber vermek maksatlı aradım."

"Gecenin dördünde?"

"Evet gecenin dördünde Erden."

"Benim bir adım var."

"Sabah erkenden ofiste göreceğim seni, uyu."

Dediğim şeyi siklememişti.

"Hm bekle gelirim belki."

"Sinan." dedi uyaran bir ses tonu ile. Biraz da o sinir olsundu.

"Hmm." diye homurdandım.

Derin bir nefes aldı, ardından "Uyu Sinan uyu." dedi. Sesi yumuşak çıkmıştı.

"Ama Sarp B-" suratıma kapanan telefonu kulağımdan çekip sinirle baktım. Bu adam beni çıldırtacaktı.

Sarsak adımlarla tekrar yatağıma döndüm. Aradan geçen dakikaların ardından bedenimi uykuya teslim ettim.

-

Odamın bulunduğu katta duran asansörle adımlarımı odama yönelttim. Yine her zamanki gibi uykusuzdum. Daha güneş dahi yeni ayıyordu.

Normal çalışanlar 8'de işbaşı yaparken ben Sarp paşamızın emri üzerine 7'de şirkete giriş yapmıştım.

Saatimi kontrol ettim.

Varoluş (bxb)Where stories live. Discover now