TECAN-
Onlar yukarı gitmişti ve nedense uzun bir süredir gelmiyorlardı. Ortamdaki garip sessizliği bozmak için Emir yeni çıkacak olan bir şarkısını açtı ve beni dans etmeye davet etti. Çok eğleniyorduk, elini belime koydu ve döndürdü ama son anda elini yumruk yapıp havaya kaldırdığında kendimi çocukken yaşadığım karanlık dönemin içerisinde buldum. Sanki her yer kararmıştı. Tekrar ve tekrar şiddete maruz kalan küçük Tecan olmuştum. Bir yandan kendimi bu karanlık düşüncelerin içerisinden çıkarmaya çalışıyordum. Bu zorlu mücadeleyi Emir'in sesiyle kazandım. Sesi beni kendime getirmişti. Daha yeni tanışmamıza rağmen bana iyi geliyordu. Ben zehirsem , o şifamdı.
E= TECAN, TECAN İYİ MİSİN, TECAN KENDİNE GEL.
BARAN-
Emir'in sesini duyar duymaz koşarak Recep'i ittirerek yanlarına gittim. Tecan bayılmıştı. Kendine gelmesi için Tecan'a tokat attım. Attığım tokatla beraber Tecan uyandı.
Gözlerimi açtığımda ilk iş olarak kendimi güvende hissettiğim tek yer olan Emir'in kollarına bıraktım.
Recep içeriden su getirdi.
Tecan'ı alıp yukarıdaki odalardan birine götürdüm. Bu konu hakkında hiç konuşmak istememiştim, sonuçta travmalarını tetiklemek istemezdim. O da konuyu açmadı zaten. Yarım saat sonra hiçbir şey yaşanmamış gibi konuşmaya başladık.- travma sonrası hep olduğu gibi- Bende kafasının dağılması için Recep'le yaşadıklarımızı anlattım. Tecan anlattıklarımı duyunca şok geçirdi. Anlatırken utandığımı fark edip bana yastık fırlattı.
T= Baran, senin de baya dibin düşmüş kızım.
B= Ne alaka? Sadece beklemiyordum ve çok sinirlendim. Onu her an öldürebilirim.
T= Ben seni anladımm.
Dediğinde kapının tıktıklanma sesi ardından 'Gelebilir miyim?' diye bir ses duyuldu.
T= Gelebilirsin.
E= İyi misin?
T= Çok iyiyim, harikayım.
E=Peki, tamam.
Tecan ve Emir kapıyı kapatıp gittiler. Bense deri düşüncelerle misafirleri için ayırdıkları odanın yatağında uzanıp tavana bakmaya başladım. Nedensizce aklıma T-shirtümü çıkardığım an gelip duruyordu. Hislerimin karmaşasından kurtulmak için telefonu elime aldım. Instagramı açtığımda Recep'in hesabını bulmaya çalıştım. Biraz uğraştan sonra garip bir kullanıcı ismiyle açılmış yüksek takipçili bir hesap buldum. Evet, bu onun hesabıydı. Stalklarken her gün farklı bir kızla gördüğümde sinirlendim. Telefonu kapattım. Tanışalı bir gün bile olmamışken onu kıskanıyordum. O sırada kapının çalmasıyla irkildim.
B= Gell.
Recep'in geldiğini görünce oturur pozisyona geçtim. Elinde iki kahve dolusu kupayla gelmişti, kapıya yaslandı.
R= Konuşmak ister misin?
Biraz şaşırmıştım ama geldiğine sevinmedim değil. Yine de belli etmeden,
B= Olur, gelsene.
Yaslandığı yerden ayrılıp kapıyı kapattı ve çift kişilik olan yatağın öbür ucuna oturdu. Kahvemi uzattı.
R= Nasılsın?
B= Gayet iyiyim. Sen?
R= Bende iyiyim. Şey hakkında -Elini ensesine koyup kaşıdı.- kusura bakma. Yani.. -Biraz afalladı.-
B= Evet, farkındayım. Bilemezdin sonuçta ama anlık sinirlendim biraz. Sende kusura bakma.
R= Pekii, aramızda sorun kalmadı. Değil mi?
B= Evet, evett.
Sanırsam yarım saattir birbirimizin hakkında konuştuk. Konuştukça iyi biri olduğunun izlemini aldım. Komik birisiydi de ayrıca. Yani, sanırım onu affettim.
TECAN-
(Yarım saat önce.)
Recep iki bardak kahve yapıp yukarı çıktı. Bu sayede benle emir baş başa kaldık. İnternetten bir film açtık ve izlemeye başladık. Film pek akıcı değildi. Bizde birbirimize akmaya karar verdik. Ses açmak için kumanda alma bahanesiyle sürekli ona temas ediyordum. Bunu bilerek yaptığımı anlayana kadar devam ettim. O da aynı şeyleri yapmaya başlamıştı. Elini belime yerleştirdi. Kendine çekti, nefesim kesilmişti. Dudaklarımız birbirine değiyordu. Elimi yanağına koyup kendime çekecekken kapı çaldı. (Lanet olsun.) Kapıyı açmaya gitti. Kapıyı açar açmaz içeriye iki kız girdi. Biri beyaz tenli, kısa ve koyu mavi saçları vardı. Diğeri ise uzun ve kumraldı. Kumral olan Emir'i kendine çekip öptü. Emir karşılık verdi. O an neden burada olduğumu sorguladım. Keşke yok olabilseydim. Diğer kız Emir'e Recep'in nerde olduğunu sordu ve yukarı çıkmaya başladı. Bende yukarı kızın peşinden çıktım. Tek istediğim Baran'ı alıp buradan def olup gitmekti.
BARAN-
Recep'le sohbet etmeye devam ederken aşağıdan gelen sesleri duyduk. Çok geçmeden tanımadığım bir kız bizim olduğumuz kapıyı açtı. Recep'e doğru sinirli bir şekildi yürüdü ve yüzüne tokat attı. Ben neler olduğunu anlamadan Recep'in yana dönen kafasını çenesinde tutarak kendine doğru yönlendirdi ve onu gözlerimin önünde öptü. Recep öpücüğüne karşılık verdi.
Öpüşmeye başladılar. Sinirden gözlerim doldu ve buradan çıkmak istediğim için ayaklanıp gidiyordum. Ta ki..
