TATTO //Hyunho

1.bölüm: oraya gelirsem

Kapıdan çıkarken jisung a selam verdim ve gülümseyip mekandan çıktım. Bugün eve erken gidecektim çünkü yoğunluk yoktu, son bir müşteri vardı ve onunla da jisung ilgilenecekti.

Bu dövmeciyi ne zorluklarla açmıştık(!)
Aslında tek zorluk jisung un uğraşamam adlı isyanıydı.

Kaskımı takıp motorumun yanına gittim ve hızlıca binip motoru çalıştırdım. Kaldırımın kenarından ayrılıp yola kırmamla birden çarptığım araba sarsılmama ve yere, motordan düşmeme neden olmuştu. Ağzımdan boğuk bir inleme çıkarken sövmeyi ihmal etmemiştim.

"Ananı sikeyim senin!"

"Hayırdır kardeşim sen ne ayaksın! Birden yola atlamak ne lan?!?"

Kızgınlıkla ve sesli bir şekilde bana seslenen kişiye baktım. Bana çarpan, daha doğrusu çarptığım, son derece lüks arabanın camından başını çıkarak adama bakmaya başladım, sinirlenmiştim.

"Ne yola atlaması lan! Sen birden girdin buraya!"

"Neyden bahsediyorsun sen, boştu ki girdik de mi?! Arabamın içine sıçtın."

Benimle mağara adamı gibi konuşan adam ile kaşlarımı çatıp motorumu kenara bıraktım ve kaskımı çıkarıp kenara koydum. Arabasına yaklaşırken ne yaptığımı anlamayan bakışları zevk almama neden olmuştu. Kaportaya gelince birkaç kere kaporta kısmına vurdum ve yanlışlıkla olsa da çizdiğim farın yanındaki sıyrıklara baktım.

"Hayırdır olum, ilk baş ağzını topla! Bu arabayı kullanıyorsan bu sıyrıklarında bir çaresine bakarsın!"

Kaşınıyordum resmen ama altta kalamazdım. Kaşları çatık ve sinirli bir şekilde bana bakan çocuğa gözlerimi diktim ve bir sonraki hareketini merakla izlemeye başladım.

"Hah! Hem çiz hem de bana ödet içine sıçtığın arabanın çiziklerinin paralarını! Piçe bak!"

Adam ardı ardına kornaya basıp bana bağırırken bir kez daha vurdum kaportaya.

"Sikerim seni! Düzgün konuş benimle!"

"Oraya gelirsem gösteririm sana kim kimi siker!"

"Adamsan sikersin!!"

Farkında olmadan ağzımdan çıkanlar beni şok ederken beklemediğim bir şekilde arabadan inen adam ile korkmamış değildim. O sırada etrafta bir kaç kişi toplanmıştı bile. Birden kolumu tutan ellere baktım ters bir şekilde, bu jisung du.

"Hyunjin noluyor amına koyim!"

"Çek elini jis!"

"Bana baksana velet! Korktun de mi! Götün sıkıştı sanki birden! Şimdi adam akıllı, seni polise götürmeden be-"

---------------

Minhonun anlatımıyla;

Sinirden beynime kan sıçrarken cümlemi tamamlamama kalmadan yüzümde hissettiğim yumruk ile başımı çevirdim ve acı ile kaşlarımı çattım.

Sinirle çocuğun yakasına yapıştım ve onu bir güzel sarsıp arabanın kaportasına yatırmam saniyelerimi almamıştı.

"Şimdi siktim seni!"

Yüzüne yumruk indireceğim sırada elimi tutan çocuğa baktım arkama dönerek.

"Bay Lee yapmayın lütfen!"

Bu çocuk geldiğim dövmecinin sahiplerinden biriydi, gerçi diğer sahibini tanımıyordum. Umursamazca önüme dönüp yumruğumu çocuğun yüzüne indirdim ve beklemeden birkaç yumruk daha atmıştım. Aslında o kadar sert değildi, sadece gözünü korkutmaya çalışıyordum. Yoksa adam olacak değildi bu çocuk. Duracağını sanarken doğrulup o da saldırmıştı. Böylelikle yumruklar havada uçuşmaya başlamıştı. Tabii ben daha çok zarar görmüştüm kısa süre içinde. Çocuğun yüzükleri yüzümü çizmişti ve elmacık kemiğimin üstünün kanadığını hissediyordum. Son bir yumruk daha atmıştım ki bu yumruk nereye gitmişti fark etmemiştim. O sırada çığlık atıp gözümün önünde bayılan dövmecinin sahibi jisung ile şaşkınca ona baktım. Ben vurmuş olamazdım ya? De mi? Endişe ile yere eğilirken yakama iki el yapışmıştı.