15. AİLE NE DEMEK?

1K 77 10
                                    

15

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

15. Bölüm; AİLE NE DEMEK?

🌟

İznim dışında olan her şeye karşı bir atak geliştirmişti zihnim.

Açelya'yı büyütmek hiç kolay olmamıştı. Evet, tek başıma değildim ama ona karşı hissettiğim sorumluluk çok fazlaydı.

İlk hasta olduğunda bende onunla ağlamış ne yapacağımı bilememiştim.

Zaman bana, nasıl daha iyi bir anne olurum? sorusunun cevabını vermişti. Ben tek başıma ayakları yere sağlam basan bir anne olmuştum.

Ama şimdi görüyorum ki ben kızıma yetememişim. Tüm okuduğum o çocuk kitaplarında BUNDAN bahsetmemişlerdi.

Kız çocuklarının ilk aşkı babaları olurmuş, aralarında hep farklı bir bağ oluşurmuş. Ne yazık ki Emre ile Açelya arasında hiçbir zaman böyle bir bağ oluşmadı. Bunun için ilk başta çok diretmiştim. Lakin bu da nafile bir çaba olmuştu.

Benim minik kızım başka birini ilk aşkı olarak seçmişti.

O öyle masum masum uyurken onu izlemek bana bunları düşündürüyordu. Açelya kucağımda uyuya kalınca gitmişti Korhan Kahraman, ve tabi yine geleceğinin bir garantisi olarak görüşürüz demişti.

Sahi, görüşür müydük?

Korktuğum başıma yavaş yavaş geliyordu. Hemde buna sebep olan benim tatlı mı tatlı minik kızımdı. Ona da kızamıyordum.

O da haklıydı kendi tarafında.

Bir baba figürü görmek istiyordu. Onu koruyan kollayan, yanında olduğunu hissettiren. Belki, o bile bu zamana kadar böyle bir ihtiyacı olduğunu bilmiyordu.

Düşüncelerimi bölen kapının açılması oldu. Hala kafedeydik. Benim çalışma odamdaki koltuğa yatırmıştım Açelya'yı. Kapının arkasından başını uzatan Can'a baktım.

Açelya'nın güvenliğinden emin olduktan sonra ayağa kalkıp odadan çıktım. Can suçlu çocuklar gibi sessiz kalırken başımı iki yana salladım.

Öfkem saman alevi gibi hızla yükselmiş ve sönmüştü. Can da böyle olmasını istemezdi. Açelya'yı ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Açelya kendini eksik hissetmesin diye yaptıklarını göz ardı edecek de değildim ama o an çok sinirliydim ve ona çıkışmıştım.

Açelya'nın hiç düşmeden, el bebek gül bebek büyümeyeceğini, zamanı gelecek hastalanacağını biliyordum ama bunları daha yeni tecrübe ediyordum ve her seferinde kalbimin hoplamasına mani olamıyordum.

Can'ın omzuna kolumu atmaya çalışıp onu da beraberimde yürüttüm. Benden uzun olduğu için maalesef kolumu omzuna istediğim gibi atamıyordum.

Sessiz kalıp benimle yürüdü. İçerideki masalardan birine oturduğumda onu bırakıp, karşıma oturdu.

ALDAT KENDİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin