fifty

1.7K 200 49
                                    

ellinci bolum ozel surpriz duz yazi 🎉

ve sonraki iki bolum final 🥲

🌟

"Hala kahverengi saçlarına alışamadım." diye mırıldandı Jeongguk, o sırada kırmızı ışıkta durmayı fırsat bilerek yanındaki bedene dönmüş, vitesteki elini Taehyung'un saçlarına atıp okşamaya başlamıştı.

Taehyung kafasını onun eline doğru yaslarken somurttu, "Sanki sen çok beğenmedin saçımı ya, hep böyle söylüyorsun, pişman olmama çok az kaldı." dediğinde Jeongguk yanan yeşil ışıkla kafasını tekrar yola çevirdi. "Saçmalama istersen."

"Hiç de saçmalamıyorum, beğenmediysen söyle bak."

Jeongguk gülerek kafasını iki yana salladı, "Bana bak kurdeleli Taehyung," dediğinde Taehyung da gülmüştü. "her halinde dünya güzelisin bir kere, bu konuda bir anlaşalım."

"Hmm, demek öyle?"

"Tabii, tabii, ne sandınız? Saçınızı kazıtsanız bile güzel duracağınıza eminim."

Jeongguk'un birden sizli bizli konuşmasına kıkırdarken gözlerini öne çevirdi, o sırada önlerindeki arabanın hemen ardından küçük evlerin tek tek dizildiği bir siteye giriş yapıyorlardı.

"Aa a, Jeongguk sanki internette gözüktüğünden daha güzel bir yer gibi değil mi? İnternette bahçenin bu kısmının resmi yoktu, çok güzel burası."

Onun gösterdiği yere bakınca Taehyung'a hak vermişti Jeongguk, evlerin biraz ilerisinde hamaklar ve minderlerle dolu bir alan bulunuyordu ve nehire doğru bakıyordu. Burasının fotoğrafları sitenin sosyal medya hesabında yoktu. "Acaba özel bir yer mi ki? O yüzden mi internete koymamışlar?"

Arabayı park ettikten sonra kemerini çıkarıp Taehyung'a döndü Jeongguk, sevgilisi hala meraklı bir şekilde bahçeye bakıyordu. "Bilmiyorum yavrum, gider sorarız olur mu?" dedikten sonra onun da kemerini açmak için öne eğildi ve burnunu öpüp geri çekildi. "Olur, aşkım."

"Of! Tüylerime bak, diken diken oldular görüyor musun? Bir kez daha söyle, hadi hadi, bekliyorum hadi."

Taehyung onun kendini arkaya bırakıp fenalaşmış taklidi yapmasına kıkırdadı, bir elini uzatıp rahatlıkla onun elini tuttu ve sıkıca parmaklarını birbirine geçirdi. "Aşkım, aşkım, aşkım aşkım, aşkıım, canım aşkım, bebek aşkım, bir tanecik aşkım."

"Aşkım diyen ağzını yeri-"

"Hadi ulan! Donduk burada, başlatmayın cilvenize de aşkınıza da!"

Jeongguk arabanın dışındaki sese yüzünü buruşturdu fakat yine hiç umursamadan öne eğilip sevgilisini öptü. "Jeongguk- dışarıdalar-"

"Buz tuttum! Buz oldum, Yoongi görüyor musun? Saçlarım soğuktan buzlaşmış!"

Yoongi kulağının dibinde çığıran çocuğa dönüp ters ters baktı, "Mingyu siktir git anahtarını al, eve gir amına koyayım, ne salak adamsın. Biz seni niye getirdik ben onu da anlamış değilim ki-" dedi fakat cümlesini Jimin'in yüz ifadesiyle beraber yarım bırakmak zorunda kalmıştı. "Tamam aşkım, bakma öyle, şaka icabında dedim ben."

"Mingyu sen bakma buna canım, git anahtarını al da eve gir, cidden üşümüş duruyorsun."

"Ulan sen gel yıllarca şu adama fanlık yap, yine bizi düşünen sevgilisi olsun.. görüyor musun Jeonggu- Ay aman ya, öpüşüyor bunlar! İğrenç!"

ribbon boyWhere stories live. Discover now