43.Bölüm: Nixi Ve Navi

99 7 51
                                    

Merhaba sevgili okurlarım bölüm için hepinize iyi okumalar dilerim oy verip düşüncelerinizi yazmayı unutmayın lütfen :)

Merhaba sevgili okurlarım bölüm için hepinize iyi okumalar dilerim oy verip düşüncelerinizi yazmayı unutmayın lütfen :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

______________________________________________


Yorgunluk ve acı nerdeyse her yanımı kaplamış ve beni merkezine almış gibiydi. Sabahın ilk ışıkları ile uyanmıştım ve saatlerdir luki'nin başında bekliyordum. Uyanacağına dair içimde hala filizlenen bir tohum vardı ve ben o tohumu çürütmekten korkuyordum. Yorgundum. Bedenim sanki yatağa çekilircesine hareket ediyor, beynim de uyuma emri veriyordu. Ama uyuyamazdım. Zaten gece boyunca ara ara uyanıp, luki'yi konrtol etmiştim ve biraz da olsa uyuyabilmiştim. Bedenim ne kadar uyumak istese de ona engel olmak zorundaydım. Acı da tüm her yerimi sarmıştı. Fiziksel olarak hissetiğim bir acı değildi. Ruhen her yanım acıyordu. Luki'nin bu hali, dün luna'nın yüzünde gördüğüm o korku... Hepsi üst üste gelmişti ve ben ruhen çökmüş gibiydim. İlk defa korkuyu iliklerime kadar hissediyordum. Zihnimin bana düşündürdükleri ve gösterdiklerinden ne kadar kaçmaya çalışsam da içten içe bazı şeylerin gerçekten olduğunu ve ya olacağını biliyordum.

Pencereden içeri doğru esen ılık rüzgar tenime masaj yaparcasına hafif ve yumuşak bir şekilde çarpıyordu. Yavaş yavaş göğe doğru yükselen güneş ise bahçeyi olabildiğince aydınlatmaya çalışırcasına tüm ışığını diyarın üzerine gönderiyordu. Yeni yeni uyanan canlılar güne merhaba derken oturduğum pencere pervazından indim ve kimse uyanmadan lavaboya doğru ilerlemek için odamdan çıktım. Koridora gelir gelmez dünkü yaşanan her şey sanki tekrar gözümün önünden geçmiş gibi oldu. Kendimi duvara çarpıp yere düşerken bile görebiliyordum. Hızla bu transtan çıkmak için kolumu sıktım ve hissettiğim hafif acıyla kendime geldim.

Yukarı kata çıkan merdivenlere doğru döndüğümde onu fark ettim. Yeni uyanmış ve hemen duşa girmiş olduğunu ıslak saçlarından belliydi. Üzerinde sadece siyah bir tişört ve altında siyah bir eşofman vardı. Bu haliyle bile bu kadar çekici olmayı başarabilmesi büyük bir sır olmalıydı. Gerektiğinden fazla onu süzdüğümü ancak idrak edebilmiştim ve bu da buz kalıbının suratında ki sırıtmadan açıkça anlaşılıyordu. Yanaklarımın ısındığını hissetmem çok uzun sürmemişti. Bir kaç saniye için de de kıpkırmızı olduklarından emindim.

"Günaydın" dediğinde yanaklarımın kızarıklığını düşünmekten söylediğini sonradan idrak edebilmiştim. "Günaydın" dedim ve merdivenlere doğru ilerledim. Arkamdan tamamen sırıttığını hissedebiliyordum ama bozuntuya vermeden merdivenleri çıkmaya devam ettim. "Vanessa" diye arkamdan seslendiğinde adım atmayı bıraktım ve ne diyeceğini merak ettiğim için ona doğru döndüm. "Beş dakika içinde hazır olsan iyi olur. Bahçede bekliyor olacağım" dedi ve benim daha tek kelime etmeme izin vermeden odasına girip, kapıyı ardından kapattı.

Hızla merdivenleri çıkıp, lavaboya girdim ve işlerimi halledip hızla çıktım. Buzlar varis'inin neden beni bekleyeceğini söylemesi hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Saklı Güç VARÎS (BİTTİ)Where stories live. Discover now