60.

6.6K 260 188
                                    

aradan dakikalar geçmişti ve benim artık karnım ağrımaya başlamıştı hava çok soğuktu ve kaldırım taşı da.
bu yüzden ani bir kararla ayağa kalkıp yürümeye başladım demirin yanına gidecektim yani cenazesine evet yapamıyorum aklımdan çıkmıyor belkide onunla son kez görüşmüş olacağım tabuta bile olsa..
ama gitmem gerekti yoksa ömrü hayatım boyunca gitmediğim için içime dert olacaktı zaten yeterince bana dert olup hüzne boğmuştu bari toprağa gömülürken yapmazdı.
buluta söz vermiştim ama özür diliyorum oraya gideceğim ve ona söyleyeceğim herşeyi söyleyeceğim aynı zamanda kardeşim demekten utandığım Leyla'ya da hesap soracağım.
ve bugün demiri toprağa gömdüğüm gibi bütün hisslerimi de gömeceğim geçmişi yaşananları demir ve efrayı..
bugün ne herşey son bulacaktı.

tek başıma olacağım yapayalnız en azından sekiz ay sonrası için sadece çocuğum ve ben.
hiç birşey eskisi gibi olmayacaktı ne leyla eski leyla ne ben eski efra nede eski biz..
dedeme gelirsek ona kızamıyorumdum daha haberi olup olmadığını bile bilmiyorum boş yere günahına girmek istemiyorum ama yüzüne çıkacak cesareti kendime bulamadım bir aydır eve tıkılıp günlerimi ağlamakla geçirdim acınası ruh halindeydim.
gerçi şuan da pek iyi sayılmazdım
şiddetli bir fırtınanın arından durulan sessiz hafif dalganan dalgaydım.
hafif hafif sallanıyor durgun sakin sessiz hissiz şekilde.
sadece dalgalanıyordum çünkü öyle olması gerekti..

işlek bir caddeye geldiğimde geçip giden arabalara baktım nasıl gidecektim?param da yoktu.
uzaktan bir taksinin gözüme çarpmasıyla ani bir hareketle elimle durması için hareket yaptım taksi önüme durduğunda kala kalmıştım param yoktu ama binmek zorundaydım nasıl yapacağımı bilmiyordum ama başka çarem yok bu yüzden bir kaç saniyenin ardından derin bir nefes alıp arabanın arka kapısını açıp bindim.
nişanlandığımız o villadaydı yolun tarifini bilmiyordum bu yüzden orta yaşlardaki adama zar zor anlata bilmiştim en sonunda anlar şekilde kafa sallandırdığında içimden bir oh çekip sırtımı arkaya yaşamıştım.
araba dakikalardır gidiyordu gözüm alıp giden yoldaydı ama aklım o evdeydi oraya nasıl gireceğimi gerçeklerle nasıl yüzleşeceğimi düşünüp duruyordum.
su gibi akıp giden zamanın ardından villaya yaklaştığımızı anladığımda tedirginlik içinde kıpırdanmaya başladım kalbimin sıkıştığını hissediyordum.
araba durduğunda titrek gözlerim araba camından villaya odaklanmıştı
burası benim harabemdi.
duygularımı harabeye çevirip ruhumu alan o evdi.
hem hayatımı geleceğimi çalıp bana hayatın darbesinin atan hemde sevdiğim adamın can verdiği yerdi.
elllerimin titrediğini fark ettiğimde ellerimi nereye koyacağımı bilemedim
orta yaşlarda adama para vermemi beklerken benim dilim damağım kurumuştu en sonunda adamın sessini duymuştum

"iyi misiniz?"

bir kaç saniyenin ardından soruyu idrak ettiğimde hafifçe kafamı sallandırıp "iy-iyiyim"kekelereyek konuştuğumdan ve vücudumun tir tir türediğiden adamın bakışlarına mahruz kalıyordum adamın endişelendiği ben değildim tek derdi parasıydı
kendime geldiğimde derin bir nefes alıp konuştum

"biraz bekler misiniz hemen paranızı getiriyorum"

adam biraz tedirgin olmuş da olsa kabul etmişti arabayı zar zor açtığımda yüzüme çarpan havayla biraz olsun kendime gelebilmiştim titrek adımlarla her zamanki gibi korunan villaya doğru yaklaşmaya başladım adamların beni fark etmesiyle tüm bakışlar beni bulmuştu.
villanın kapısına geldiğimde iki üç adam hızla içeri koşmuşlardı aldırış etmeden villanın kapısının önünde duran iki iri adama yaklaşıp dudaklarımı zar zor aralayarak konustum

Mafya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin