7 - Yırtık Pantolon

En başından başla
                                    

Koridorda yürürken kardeşinin odasına uğramadan önce annesinin odasına girdi ve odanın boş olduğunu gördü. Koridorda salona doğru, "Anne?" diye seslendiğinde, mutfaktan tıkırtı sesleri çıkmıştı.

"Mutfaktayım."

Demir mutfak kapısının önüne gelir gelmez burnuna akın eden yoğun çikolata ile şaftı kaydı. Büşra Hanım ocaktaki koca tencerede elindeki kepçe ile bir şeyler karıştırıyordu. "Anne, n'apıyorsun?" diye soran Demir, mutfaktan içeriye adım atmadı. "Bu..."

"Çikolatalı puding yapıyorum oğlum." dedi Büşra Hanım. "Babanın en sevdiğinden."

Babamın en sevdiğindendi...

"Anne, sen iyisin değil mi?" diye sordu Demir.

Büşra Hanım omzunun üzerinden oğluna baktı ve gülümsedi. "Çok iyiyim."

Demir başını salladı ve gülümsemeye zorladı kendisini fakat birkaç saniye sonra silindi yüzündeki ifade. Çikolatalı pudingi çoğu zaman babası yapardı ve kaselere döktükleri zamanda ikisi tencerenin dibinde kalan çikolatayı çilekle sıyırıp yerlerdi. Üzerine çöken hüznün yüzüne yansımasına izin vermedi.

"Ben okula gidiyorum." dedi hemen. "Giray pantolonunu patlatmış."

"Aa, nasıl?" diye sordu annesi bir elini beline koyarak. "Uzun eşek mi oynamış, ne yapmış?"

"Hiç bilmiyorum." dedi Demir. "Neyse, gelince anlatırım."

"Tamam oğlum, dikkat et sağına soluna."

Demir kardeşinin odasına girip yedek pantolonlardan birini alır almaz poşetlediği gibi evden ayrıldı ve arabasına atlayıp yola koyuldu. Annesinin iyi olduğu görmek içini az da olsa rahatlatmıştı fakat babasının en sevdiği tatlıyı yapmaya çalışması iyiye işaret miydi orada emin olamadı.

Ama şundan emindi ki, o tatlıyı yerken ağlayacağım.

Okula geldiğinde arabayı her zamanki gibi bahçede bulunan park yerinde durdurdu, torpidodan aldığı güneş gözlüğünü gözüne yerleştirdi ve ön koltukta bulunan karton poşeti aldığında arabadan indi. Güneş doğrudan gözlerine inerken yüzünü buruşturmadan edemedi, neyse ki gözlük az da olsa koruyordu gözlerini. Bu okula, Akay'ın öğretmenlik yaptığı okula gelmek Çin işkencesinden başka bir şey değildi.

Okul binasından içeriye girer girmez cebindeki telefonu çıkardı ve en son arayan numarayı arayıp kulağına yerleştirdi, çok geçmeden açıldı. "Neredesin sen?"

"İkinci kattaki erkekler tuvaletinde."

"Erkekler tuvaleti detayını vermesen kızlar tuvaletine girerdim Giray, sağ ol gerçekten." dedi Demir ve merdivenleri tırmanmaya başladı.

"Ya of!"

"Kapat hadi, geldim ben."

İkinci kata vardığında gözlüklerini çıkardı ve gözlerini direkt tuvaletlerin olduğu kısma dikip öğrencilerin bakışlarını aldırmadan ilerledi. Hızlı hızlı yürüyüp karşılaşmak istemeyeceği adamdan kaçarcasına vardı erkekler tuvaletinin önüne ama ne hikmetse tuvaletin yanındaki sınıftan çıkan kızıl ile olduğu yere çakıldı.

İkisinin gözleri birleşirken Akay'ın kaşları çatıldı. "Ne işin var burada?"

"Giray için geldim." dedi Demir.

Akay'ın bir şey demesine kalmadan kapıyı açtığı gibi tuvalete girdi ve kapıyı kapatıp sırtını yasladı. Kabinlere göz gezdirirken bir erkek öğrenciyi lavaboya yaslanırken görmüştü, ki o da onun görüş açısına girdi. "Aa..." Öğrenci ne diyeceğini bilemezken Demir ona doğru adımladı.

Sen Beni Sevmek İçin Yaratılmışsın ᵇˣᵇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin