Aşka inanmayanlara, Aşka inandıranlara |Tayyip Talha Sanuç

Dünya'm🌍

Ozbi-Dünya'm

Naz'dan
Hepimiz saat 10 da kalkmıştık ve Doğaya baskına gidicektik. Biliyorduk ki Doğa uyuyordur. O yüzden evden her şeyimizi hazırladık. Hem zaten evi yeni, evinde ne var ne yok bilmiyoruz.

Hepimiz yardım etmek istedik Doğaya ama o bizim ona yardım etmemizi istemedi. Doğal karşıladık çünkü kendi eviydi heyecanıda oldukça fazlaydı. Saat 11 de evden çıkmıştık. Büşra patates kızartmıştı. Bense Doğanın bayıldığı poğaçalardan yapmıştım. Altay ve Sefa çikolata bombalarından alıcaktı.
Cengizle Çağlarda evden gelicekti. Onlarda gelirken marketten kahvaltılık alıcaklardı.

Doğanın evine doğru yolu tuttuk. Cengiz ve Çağlarlala aynı anda gelmiştik. Arabayı sitenin otoparkına bıraktıktan sonra Doğanın evine yürüdük. Zile öyle basıyorduk ki alıcaklı gibi.

Doğa'dan
"Bu zil ne biri kapıya baksın" diye söylenirken evde yalnız olduğumu fark ettim. Zil asla susmuyordu. Ani bir hışımla aşağıya indim. "Kim lan bu sabah sabah bana bakın ne basıyonuz zile" diye söylenirken kapıyı açtım. Karşımda Altay, Sefa, Naz, Büşra, Çağlar, Cengiz hepsi dizilmiş elindeki poşetleri kaldırıp 'güno' diyip güldüler.

"Ya sizmiydiniz abim haber versenize ayrıca kapı öyle çalınır mı?" diye mırıldanırken onlar beni duymadan mutfağa geçti. Bense kapıyı kapattım.

"Bunlar ne" diye bütün poşetlere bakıyordum. " Kahvaltılık bir şeyler" dedi Büşra. "Kahvaltılık bir şeylermi. Arkadaşlar bunların aynısı bendede var"
"E ne güzel ama bugün bunlardan yicez" diyerek mırıldandı Çağlar. Naz ise poşetleri bangoya koydu ve bana dönerek "Sen şimdi git elini yüzünü yıka kendine gel bizde kahvaltıyı hazırlayalım" diyip beni arkamdan ittirip yukarı çıkarmaya çalıştı. İnkar etmeden yukarı çıktım.

Çağlar'dan
"Bu şimdi 15 dakika sonra iner aşağıya ben Talhayı çağırmaya gidiyorum." diyip dışarı çıktım. Talhanın kapısına gittim ve kapıyı tıklattım çok beklemeden 10 saniye sonra kapı açıldı.

"Oha çağlar hoşgeldin kardeşim gel içeri"
" yok kardeşim gelmeyim sen Doğaya gel hepimiz oradayız, kahvaltıya senide bekliyoruz."
"rahatsız etmeyim ben sizi kardeşim"
"Talha saçmalama gel hadi bekliyoruz kardeşim."
"Bir kaç işim var halledip geleyim" kapıyı kapattıktan sonra bende Doğanın evine doğru yürümeye başladım. Kapıyı aralık bırakmıştım. Girer girmez mutfağa geçtim.

"Sevgilim ne dedi Talha" soran gözlerle bana bakarken Büşra hafif sırıttım.
"Sevgilim sence benim kaybettiğim bir şey olurmu geliyor" diyip kahkaha atınca. Naz girdi konuya "Abim sevginiz daim olsunda şu tabakları bahçeye taşıyın" Büşra ile Naza göz devirdikten sonra kapı çaldı. Sefa kapıya bakmaya gitti. Altay ise Cengizle masa örtüsünü seriyordu.

Doğa'dan
Zil çalmıştı bizimkiler bir yere gitti geri geldi diye ses etmemiştim. Yüzümü yıkadım, saçımı topladım, üstüme sweat, altıma eşofman giydim ve aşağıya indim. Bizimkiler yoktu bahçeye çıkmışlardı. Tam bahçeye çıktım ki Talhanında orada olduğunu gördüm. Yüzümdeki şaşkınlık devam ederken Sefanın konuya girmesiyle bakışlarım ona çevrildi.

"Doğa gelsene ayakta kaldın." anlamsız gözlerle Sefaya bakarken yüzünde alaycı gülümseme vardı. Talhanın yanına ilerledim.
"Talha hoş geldin senin gelceğini bilmiyordum" adımlarım durduğunda kollarımı boynuna dolamıştım. Kulağıma "Bende bilmiyordum ani oldu" deyince gülüştük ikimiz.

Bol sohbetli bir kahvaltıdan sonra Nazla Cengiz sinemaya gidicek diye çıkmıştı. Altay tesise ek antrenman için gidicekti İsmail hoca demişti, hatta o özel olarak izlicekmiş bana gerek yokmuş öyle bir mesaj atılmıştı bilgilendirme grubuna. Sefa ise yeni biriyle konuşmaya başlamış onunla kahve içicekmiş. Bunu bize öyle zor söyledi ki sürekli işim var dedi oyaladı ama en sonunda ağzından laf almayı başardık. Büşrala Çağlar ise Çağların evine dekorasyon yapmak için avm ye gittiler.