bir anlığına ciddileşti ve boğazını temizledi. "evet,dinliyorum."

"bak,iki gün önce.."

..

"ve ben ne sormam gerektiğini bilmiyorum."

yuji beni dinlerken ciddiyetini korusada sözüm bittiğinde yüzü karamsar bir hal aldı ve başını öne eğip şakaklarını ovdu.

"benim abim tam bir aptal.."

"fazla konuşma,hadi söyle.. ne sormam gerekiyor?"

derin bir iç çekti ve yastığımı alıp bana doğru attı. "ulan malak! bunda anlamayacak ne var? kız senden çıkma teklifi bekliyor. aranızdaki şeyi resmileştirecek başka ne olabilir? mankafa.."

gözlerim şaşkınlıkla büyüdü,haklı olabilir miydi? aisha'nın benden beklediği şey gerçekten bu muydu? bu ihtimal aklıma hiç gelmemişti ama düşününce mantıklı geliyordu. stresle dudağımı ısırdım,bunu nasıl akıl edememiştim ki?

"hasss.."

yuji oturduğu yataktan doğruldu ve elini omzuma koydu. "sana yardım edeceğim yoksa hayatın boyunca bu kızı anlayamayacaksın.. hadi kalk,aisha'yı ara 2 saate buraya gelsin. bende megumi'yi arıyorum."

kaşlarımı çattım,ne yapacaktık ki? "megumi? neden?"

"bize yardım edecek. hadi,sen ara aisha'yı. 2 saat sonra burda olsun."



..



"LAN GÖZÜME KAÇTI APTAl!"

öfkeyle aisha için güzel bir pasta yapmak için girdiğimiz mutfakta birbirlerine un atarak tartışan megumi ve aptal kardeşime baktım. bir hevesle onları dinlemiştim ama aradan bir buçuk saat geçmesine rağmen hiçbir şey hazır değildi. ev tamamen dağınıktı,pastanın sadece tabanı vardı ve mutfak pislik içindeydi.

"sana az bile,ver şu yumurtaları bana. bir boku beceremiyorsun!" diye bağıran yuji'nin kafasına şaplak attım.

"ulan geri zekalılar! kız gelecek,hiçbir şey hazır değil! hadi,çabuk olun. sizin aklınıza uyan aklıma sıçayım ben!"

stres doluydum çünkü bu an özel olmalıydı,daha kendim bile hazırlanamamıştım. üzerimde annemin çiçekli önlüğü ve aşçı şapkası vardı,gerçekten komik görünüyordum.

"ya sen rahat ol,bende.." dedi yuji kremayı karıştırırken,bu iki salak yüzünden tüm mutfak un ve krema içinde kalmıştı. olabildiğince hızlı hareket etmeye çalıştım.

çalan kapı zili ise olduğum yerde donup kalmama sebep oldu. bu aisha olmalıydı ve onu şu an asla içeri alamazdım. her yer dağınıktı,un ve krema içindeydim,pasta hazır değildi..

"geldi! aisha geldi! ne yapacağız lan,böyle kapıyı açamam!" dedim fısıldayarak,aisha'nın bizi duyması mümkün değildi ama yine de fısıldamak daha güvenli geliyordu.

"açma. çalar çalar gider nasıl olsa." aptal kardeşimin kafasına bir şaplak attım.

"lan ne demek açma? kız kapıda mı kalsın? hay sizin yapacağınız işe sıçayım ben! çıt çıkaranı vururum,ben onu oyalayacağım sizde bir an önce pastayı bitirin."

older brother | ryomen sukuna.Where stories live. Discover now