Five

34 9 5
                                    

Kediyi besleyen ikili Prens Lee'nin Prens Hwang'ı saraya gitmeleri konusunda uyarmasıyla ayağa kalkmışlar ve saraya doğru adımlamaya başlamışlardı.. Prens Lee yine Prens Hwang'ın elini tutmuştu.. Prens Hwang garip bi şekilde bundan rahatsız olmuyordu.. İlk defa biriyle el ele tutuşuyordu.. Ve bu kişiyle olabilecek en yakın zamanda evlenecekti.. Saraya varmışlardı.. Prens Lee kimseye hesap vermeden Prens Hwang'la birlikte odasına çıkmıştı..

Prens Hwang:
Şey..
Umh..

Prens Lee:
Hm?

Prens Hwang:
Biz tam olarak ne zaman evlenicez?

Prens Lee:
Belli ki çok istiyorsun..
Sen ne zaman istersen güzelim..

Prens Hwang:
Merak ettim sadece

Gülümseyerek söylemiş ardından lavobaya gitmişti.. Hem makyajını çıkartması hemde üstünü değiştirmesi gerekiyordu.. Prens Lee onun neden lavobaya girdiğini anlamış ve odadaki yatağın üzerinde oturup onu beklemeye başlamıştı.. Prens Hwang önce makyajını çıkartmış ardından üzerini değiştirip pijamalarını giymişti.. Pembe-Beyaz saten kumaştan yapılmış bu pijamanın Hwang'a ait ayrı bir özelliği vardı.. Saten kumaşın yaka kısmının içinde Prens Hwang'ın kumaşa basılmış çok ufak bir resmi vardı.. Ama bakıldığında farkediliyordu.. Lavobadan çıkmış ve Prens Lee'nin yanına gitmişti..

Prens Hwang:
Üstümü değiştirdim ve makyajımı sildim..

Prens Lee:
Hala çok güzelsin..

Ayağa kalkıp Prens Hwang'ın saçlarını sevmişti.. Saçlarındaki eli yavaştan yanağına iniyordu.. Prens Hwang yanaklarının yandığını hissettiği için hemen geri çekilmiş ve yatağa uzanmıştı..

Prens Lee:
Ah rahatsız mı ettim?

Prens Hwang:
Ah hayır uykum geldi sadece..

Prens Lee:
Peki

Diyip yanına uzanmıştı Prens Hwang'ın..

Prens Hwang:
Birlikte uyuyacağımızı bilmiyordum..

Prens Lee:
Gelecekteki eşin olacağım
Alıştırma hepsi

Dedikten sonra Prens Hwang'a arkasından sarılıp belini tek koluyla kavramıştı.. Üzerlerini de örtmüş ve ikisi de kendilerini uykunun en derin haline bırakmışlardı.. Sabah kadar çok derin ve güzel bir uyku çeken Prens'ler sabah Prens Lee'nin hizmetkârı'nın sesiyle uyanmışlardı..

Do-Do-Hee:
(Kesinlikle My Demon karakteri deil-)

Prensim kahvaltınız hazır..
Babanız bugün evde değil işleri olduğu için çıkmak zorunda kaldı..

Prens Lee:
Tamam Do-Do-Hee..
Biz geliyoruz sen in aşağıya..

Uykudan yeni uyandığı için derin ve kalın sesiyle bunu söylediğinde Prens Hwang ciddi anlamda ondan etkilenmişti.. Sanırım gerçekten Prens Lee'nin dediği gibi onunla evlenmeyi dört gözle bekliyordu.. Yatağında diğer tarafa dönerek gözlerini Prens Lee'nin gözlerine dikti.. Do-Do-Hee çoktan çıkmıştı..

Prens Hwang:
Günaydın..

Prens Lee:
Günaydın bebeğim..

Prens Hwang yeniden yanaklarının yandığını hissediyordu..
Bu adam onu ciddi anlamda hem etkiliyor hem de utandırıyordu.. Birbirlerine günaydın dedikten sonra Prens Hwang yerinden kalktı ve sarayından getirdiği kıyafet çantasından güzel bir elbise seçti.. Ardından lavobaya gidip giyinmeye başladı..
Prens Hwang bu sefer daha sade bir kıyafet seçmişti.. Giydiği elbise tıpkı bir gelinlik gibi bembeyazdı.. Bu kez ayak bileklerine kadar da uzanmıyordu.. Dizlerinden bir parmak üstte bitiyordu elbisenin boyu.. Kısa bir elbise tercih etmişti.. Bu kez bacaklarını ön plana çıkartacaktı.. Uzun saçlarına da dağınık bir topuz şeklini verdi ve tokayla tutturup lavobadan çıktı.. Prens Lee azimle onu bekliyordu.. Prens Lee sanırım bu kez dayanamayacaktı.. Neye mi? Prens Hwang'ı öpmeden durmaya dayanamayacaktı.. Oturduğu yerden kalktı ve Prens Hwang'ın yanına gitti..

Prens Lee:
Hwang..
Beni büyülüyorsun..

Prens Hwang ona gülümseyerek cevap vermişti..

Prens Hwang:
Doğal güzelliğim seni gerçekten bu kadar etkiliyor mu?

Prens Lee:
Hemde nasıl..
Hwang güzelim..
Sana bir şey sormam gerek..

Prens Hwang:
Sor tabii ki..

Prens Lee:
Seni öpebilir miyim?

Prens Hwang afallamıştı.. Ne dediğini ilk başta kavrayamasa da şuan anlıyordu.. Prens Lee onu öpmek istiyordu..

Prens Hwang:
Şey..
Nerden?

Prens Lee:

/Kıkırdayıp cevabını vermişti/

Dudaklarından..

Prens Hwang:
Ah..
Evlendiğimizde zaten olacak bir şey bu..
Evlenmeden önce yapsan sorun olmaz sanırım..

Prens Lee:
İzin veriyor musun yani hm?


Prens Hwang:
Hm Hm

Prens Lee aldığı cevaptan gayet memnundu.. Bu yuz ifadesinden de anlaşılabilirdi.. Önce Prens Hwang'a yaklaştı ve tek eliyle belinden kavrayıp kendine çekti.. Prens Hwang tam olarak ne yapacağını bilmediği için ellerini Prens Lee'nin omzuna koymuştu.. Prens Lee bu durumdan gayet memnundu onun bu bilmeden yaptığı şeyler onu fazlasıyla tatmin ediyordu.. Boşta kalan eliyle boynundan yakaladı ve yüzlerini yaklaştırıp dudaklarını Prens Hwang'ın dudaklarıyla birleştirdi.. Onu zevkle öperken belini okşamayı da unutmuyordu.. Prens büyülenmiş gibi hissediyordu.. Prens Lee'yle el ele tutuşmak bile kalp atışlarını hızlandırmıştı.. Onunla öpüşmek kalbinin yerinden çıkacakmış gibi atmasına sebep oluyordu.. Prens Lee gelecekteki eşinin alt dudağını çoktan iki dudağının arasına alıp emmeye başlamıştı bile.. Prens Hwang bunu hissettiğinde daha da yükseliyordu.. Prens Lee'yi ciddi anlamda istiyordu.. Onunla öpüşmenin bu kadar hoşuma gideceğini tahmin etmiyordu.. Prens Hwang'ta onun bu yaptığına karşılık olarak Prens Lee'nin üst dudağını emmeye başlamıştı.. İkili büyük bir zevkle öpüşürlerken odaya Prens Lee'nin hizmetkârı'nın girme sesiyle Prens Hwang Prens Lee'nin dudaklarından panikle ayrılmıştı..

Do-Do-Hee:
Ah çok pardon ben siz gelmeyince çağırmak istedim..

Hemen arkasını dönüp çıkmıştı..

Prens Lee:
Aysh böyle zamanlama mı olur ya
Güzelim devam etmek ister misin?

Prens Hwang az önce onunla öpüşmüş olmasına rağmen "Devam etmek istiyorum" demeye utanmıştı.. Bu yüzden onu istediği gibi öpemiyordu..

Prens Hwang:
Kahvaltıya inelim istersen belki daha sonra hm?

Prens Lee ona tekrar yaklaşıp iki koluyla belini sarmalamıştı..

Prens Lee:
Güzelim eğer devam etmek istiyorsan onlar beklemek zorundalar.. Kahvaltıyı daha sonra da yapabiliriz..
Senin kararın benim için daha önemli..

Prens Hwang:
Ahh peki..
İstiyorum ..

Prens Lee gülümsemiş ve tekrar dudaklarına yapışmıştı.. Hiç hızlarını kesmeyen ikili dakikalarca odada öpüşmüşlerdi.. Nefes nefese kalan ve ilk ayrılan Prens Hwang olmuştu..

Prens Hwang:
Bu kadar güzel hissetireceğini tahmin etmemiştim..

Soyutlanma Krallığı Where stories live. Discover now