GÇ - 6.BÖLÜM

83 8 3
                                    

DESCENDANTS OF THE SUN KORE DRAMASI UYARLAMASIDIR

GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA HİÇBİR ALAKASI YOKTUR.

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI LÜTFEN ES GEÇMEYİN DESTEKLERİNİZE İHTİYACIMIZ VAR!

6.Bölüm:

"Ay akşamdan ışıktır!"

"Yaylalar yaylalar"

"Bizim oğlan âşıktır!"

Irak'taki ilk gününe, oldukça gürültülü bir sabaha uyanmıştı, sağlık ekibi. Derya, konteynır evinden çıktığında gözlerini ovuşturuyordu. Karargâhla yemekhane arasındaydı onların çalışacağı yer. Hemen yanlarında hastanenin kurduğu bölge vardı, ordunun sağlık ekibi de oradaydı ve orayı Mavi Bölge olarak adlandırmışlardı.

Sevda Hemşire ve Efsun, çoktan uyanmış mavi bölgenin kapısına dikilmişlerdi.

"Ne oluyor?"

Efsun, yüzünü havluyla kurulayıp hemen öndeki demir kapıya doğru ilerledi. "Kumrular Derya, kumrular."

Derya, kaşları çatılırken patika yoldan gelen askerleri fark etti. Sabah koşusu yapıyorlardı, bu kadar dikkatlerini çeken asıl şey ise hepsinin de üstlerinin olmamasıydı. Türkülerini söyleyerek oldukça motive bir şekilde koşuyorlardı.

Efsun, iç çekmeden edemeyecekti.

"Bu görüntü için değil iki ay, sekiz ay bile burada kalabilirim. Her sabah yapıyorlardır değil mi?"

Onun oldukça hülyalı çıkan ses tonu, yanındakileri de onaylatmıştı çünkü kızların da Efsundan aşağı kalır bir yanı yoktu.

"Kesinlikle. Yapıyorlardır." Dedi Sevda Hemşire. Derya ise onları gülerek dinliyordu. Bir yandan gözleri tabii ki askerlerin üzerindeydi. Bu kadar iyi olmaları adil değildi gerçekten. Ne yiyip ne içiyordu bu adamlar?

"Günaydın. Sesten uyuyamadınız galiba."

Bir anda aralarına giren ses Yüzbaşı Ateş Güney'den başkası değildi. Derya'nın önüne geçtiğinde kadın şaşırmıştı kalbi bir anda hızlanmaya başladığında bunu adama belli edemezdi. Bu yüzden onu görmezden gelmeye çalıştı.

Kafasını yana doğru çevirerek hemen ardında duran askerlerini görmeye çalışıyordu. "Üzgünüm ama biraz yana kayar mısın?"

Ateş, sinirleri bozulsa da sakin kalmaya çalıştı. Derya hala daha kendisini görmezden gelmeye devam ediyordu. Dünkü şakadan sonra ne akşam yemeğinde ne de sonrasında yüzüne dahi bakmamış, kendisinin olduğu ortamda durmamıştı bile. Bu Ateş'in gözünden kaçmamıştı. Evet, dün biraz abarttığını kabul ediyordu zaten sonrasında öylesine pişmanlık duymuştu ki, içi içini yemişti. Elinden özür dilemekten başka bir şey gelmiyorken ve bunu da defalarca kez yaptığından, şimdi çaresizdi.

İç çekip yeniden kadının görüş alanına girmeye çalıştı.

"Sağlık ekibinin bugünkü programı ne doktor?"

Derya kesinlikle onu duymuyordu. Kafasını bu sefer de yeniden sağa doğru uzatıyordu. "Çekil şuradan ya." Dedi yalancı bir sinirle. Ateş'in kaşları çatılmıştı. Bakışları hemen ardında duran iki kadına daha kaydığında dikkatlerinin kendi söyleyeceklerinde olmayacağını anlamıştı.

Omuzlarını kaldırıp indirdi umarsızca. Bunu yapmaya onlar zorlamıştı. Birlik bir iki metre ileride tam mavi bölgenin önünden geçiyordu. Cihangir komutanları olarak en önlerindeydi.

Güneşin Çocukları / DESCENDANTS OF THE SUN KORE DRAMASI UYARLAMASIDIRWhere stories live. Discover now