Ağlama

Sessizlik

Arkadaşlar önemli bir not, Ada'nın annesi yani Sılanın yaşını 5 yaş büyütüyorum

"Hoşgeldin Arslan.. abi" dedi Ada
"Hoşbulduk kızım"
Oğuz Arslan'ın elini öptükten sonra "Abim" dedi gülerek
"Geç aslanım geç ben Çiçeği üst'e bırakayım söyliceklerim var"
Ada gözlerini Çiçekten çekmiyordu. Çiçeğe eğildi.

"Güzelim"
"Ablammm"
"Ne kadar güzel olmuşsun"
Çiçek biraz düşündükten sonra Arslan'a döndü.
"Baba biri bizi övünce ne diyorduk"
"O senin güzelliğin"
"Tamam babacım, Ada abla o senin güzelliğin. "
Herkes gülümsedi ve Arslan, Çiçeği üst kata Ecenin oyuncaklarının yanına bıraktı.

Ada ve Oğuz ellerinde ikramlarla içeri girdi.

"Buyur Arslan abi seni dinliyorum"
"Ada kızım şimdi ben seni tanıdığımdan beri içimde hep bir şüphe oldu."
"Ne şüphesi abi ne diyorsun"
"Nasıl desem"
"De abi nasıl dersen de yeter ki söyle."
"Kızım sen-"
Kapı çalınca herkes kapıya kitlendi ve bir ses yükseldi.
"KOĞUŞ KALK"
Ada koşarak kapıyı açtı.
"ABİM hoşgeldinn"
"Hoşbuldum prenses."
Mustafa herkesle selamlaştı, sıra Oğuza geldi.
Mustafa, Oğuza dik dik baktı ve kulağına eğildi.
"Lan öyle mi, seninle ayrı hesaplaşıcaz."
Oğuz biraz tırsarak baktı
"Şaka şaka o konuda Ada da dahil herkes suçluydu."
Hâlâ sessizce konuşuyordu
" Şu oturan adam Arslan denilen adam demi"
"Evet abi"

İnci çok yorgun olduğu için yukarı çıkıp odasına gidip yattı.

Ortamda derin bir sessizlik vardı. Arslan ve Mustafa birbirlerine öyle keskin bakıyordu ki kimse bölemedi.
En son Oğuz cesaret edip konuşmaya başladı.

"Ee Mustafa abi nasılsın"
"İyi Oğuz iyi fakat elin adamı gelip mafya oyunu oynamasa daha kolay olucak"
Arslan iyice sinirlenmeye başladı. Yumruklarım sıkıyordu.
"Bir de biz mazlumun yanındayız demezler mi. Belin de silah olan kendini adam sanıyor. S*kimin adamı."
Arslan, Mert'e Çiçeği getir dedi ve arabaya bindi.

Herkes buz kesilmişti. Mustafa Eceyi sorduğunda anlattılar. Birkaç saat sonra herkes odasına gitmeye hazırlandı.

"Hadi güzelim biz odamıza gidelim artık"
"Peki canım-"
"Ne  odası lan, siz ayrı kalcaksınız"
"Abi biz evliyiz, sen nasıl İnci ablayla kalıyorsanız bende kalıcam tabi  "
"yok olmaz öyle sen İnciyle kal"
Ada nın ve Oğuzun yüzü düşmüştü. Ama mecbur öyle yaptılar.
...
...
...
Gece.
...
...
...
Oğuz bir bacağını Mustafa nın üstüne attı. Tabi uyuyordu.
"Lan Oğuz sikerim bacağını çek şu bacağını lan"
"Hmm Ada güzelim "
"Ne Adası la ne Adası, "
"Güzelim sesine ne oldu senin ya"
"Lan benim lan Mustafa"
Oğuz yataktan sıçradı.
"Abi ben özür dilerim Ada san-"
"Sen Adaya da mı böyle yapıyon lan"
"Abi şey "
"Sus lan daha beter sinir etme beni"

İnci uykulu sesi ile konuşmaya başladı.
İnci eliyle yanını yokladı, Mustafanın karın kısmı Ada'nın yüzüne geliyordu
"Mustafa senin dudağına ne oldu hayatım "
"Abla benim "
"Ne ablası ne diyon "
"benim ben "
İnci küçük bir çığlık attı. Mustafa 15 saniye sonra elinde silahla odaya baskın yaptı.

"Hayatım, iyi misin. "
"Çek şu silahı Mustafa. Boğucam seni."
"Ben ne yaptım ya"
"Niye ayırdın çocukları"
"Oğuz koluna bacağına sahip çıkmaz diye "
"Mustafam, canım, bizene ya karısı değil mi. "
"Kardeşime dokunmasın "
"Hadi Ada güzelim sen odana git kocanla rahat rahat yat. Mustafa sende gel şuraya sinir etme beni gece gece bağırtma"

Ada İncinin yanağını sıkı sıkı öptü.
"Şuna bak ya dünden razı yatmaya" dedi Mustafa.
"Abi valla sizin yatak rahat değil hem ben alışkın değilim İnci abla çok sarılıyor. "
"Tabi sen alışkın değilsin Oğuz hiç sarılmıyor tabii."
Ada kıpkırmızı kesildi.
"Mustafa sinir etme beni gece gece çocuklar ister sarılır ister- "
"Tamam yeter bu kadar yoksa ben Oğuzu öldürcem"