MK: Abla, o elindeki meyveyi nereden buldun? (Elindeki meyveye açlıkla bakar)
Mei: Y/N, bana da bir tane bisküvi verir misin lütfen?
Tang: (Çubuğuyla senin eriştene dadanir.) Ah, teşekkürler Y/N çok kibarsin.
Pigsy: (Sana erişteyi veren o)
Sandy: (Sana çayı veren o)
Sun Wukong/Monkey King: Ah, senin de şeftali sevdiğini bilmiyordum. (O da stogundaki seftalilerden birini alır ve senle yemeye başlar.)
Macaque: Y/N, yanında başka muz var, değil mi?
Red Son: (Acılı etlerden yersin) Vay canına. Damak zevkimizin aynı olduğunu bilmiyordum.
Ne Zha: (Umursamadı ve işine geri döndü.)
Chang'e: (Ay pastasını sana veren o)
Lady Bone Demon: (Bu kadının ölümlü yemeklerinin tadını bildiğini sanmıyorum.)
Mayor: (Lady Bone Demon ile aynı)
Possessed Wukong: (Sen onun önünde şeftali yersin. Ama Wukong sana bir şey demez ya da bir açlık belirtisi göstermez. Sadece hem elindeki seftaliye hem de sana bakıyor.)
Azure: (Red Son ile aynı. Tek fark Azure bunu daha şefkat dolu söyledi ve sen acılı bir şey yemiyorsun.)
Yellowtusk: (Ne Zha ile aynı)
Peng: Bu bana işkence çektirmenin bir yolu değil mi?
Ao Lie: (Bu senin elindeki yemeği kapıp yemeye başlar.)
Bai He: Ben de kekten biraz alabilir miyim lütfen Bayan Y/N?
INK: (Bu zaten senin bir anın olduğu için onda pek bir değişiklik olmadı.)
Tepkilerim bitti OvO.