GİRİŞ

188 35 40
                                    

Kamer ben, anlamı ay olan. Geceyi aydınlattığı söylenen. Ama Güneş'i de beraberinde kopyaladığı söylenen. 

Güneş olmasaydı parlayamazdı ay. Ay olmasaydı, örnek alınamazdı Güneş. Ama ben tek başıma parlayabiliyordum ve hiç kimseye ihtiyacım yoktu. 

Herkesin ağlamak için geceye sığındığı anlardan birindeydim sanırım. Yan odamdan annemin ağlama sesleri dolduruyordu kulaklarımı on dakika öncesine kadar. Şuanda kulaklığımı takmış, son ses şarkı dinliyordum. Aynı zamanda da yarın dışarıya çıkarsam ne giyeceğimi düşünüyordum. 

Yağmur yağıyordu dışarıda. Yağan yağmura karşı gülümsemeden edemedim. Çoğu kötü zamanımda yanımda oluyordu. Gerçi benim her zamanım kötüydü. 

Alışamamıştım her zaman üzerime umursamazlık maskesi giymeye. 

Kırmızı kalp yaka ve uzun elbisemi bir köşeye ayırdım. Siyah topuklu botlarım, siyah desenli naylon eldivenlerim ve siyah küpelerimi de yanına koyarak yine dolabıma ilerledim. Saat 00.28'i gösteriyordu. Üzerime gri sweat ve gri bana bol gelen eşofmanımı giydim. 

Çantamı yanıma alıp, farklı bir şarkıyı dinlemeye başladım.

Evden çıktığım anda çiseleyen yağmur taneleri yüzüme vurmaya başlamıştı.

Ruhsuz ŞehirWhere stories live. Discover now