10. BÖLÜM

3.3K 149 4
                                    


" annem akşam eve gelemiyecekmiş de onu haber verdi. Yanına Cüneyt'i veya Buket'i çağır diyo " dediğimde öfke kusarmışcasına gülümsedi. Hatta kötü çocuk kahkahası attı. " Cüneyt he ? " kafasını yana doğru eğdi ve bi kez daha güldü " Cüneyt " dedi ve tam gözlerimin içine baktı. Bi anda beni duvarla arasına aldı. Bileklerimi kavrayıp başımın iki kenarından duvara yasladı. Gözlerimin içine bakıp " neden Cüneyt " dedi. Bu halleri beni korkutmuştu. " bu seni ilgilendirmez ve beni bırak " dedim. Bu konuda direticektim. Onu ilgilendirmezdi öyle değilmi. Benimle dalga geçip eğlenemezdi. Sinirle kahkaha atıp " bana sakın ama sakın bir daha emir verme Masal. Emin ol zararlı sen çıkarsın. " dedi ve beni bırakıp çıkışa yöneldi. Ardındansa kapının sertçe kapanış sesini duydum. Bana adımla hitap etmişti.Ona bu iradeyi kim veriyordu ya. Onun bu değişken kişiliği gerçekten yorucuydu. Kafam şuan karmakarışıktı. Kafamda dönen sorulara yanıt bulamıyordum. En önemli soru ise Rüzgar'ın bana yaptıklarına neden karşı çıkmamıştım ? Ben bu değildim. Belki yaptığında şoka girdiğimden. Belki ilk defa olduğundan dı ama bilemiyordum. Çaresizlik bütün bedenimi ele geçirmişti. Biraz gevşemem gerekiyordu ona izin verdiğim gerçeği gerilmeme sebep olmuştu. Artık bana karışmasına izin vermiyecektim. Beynim ayaklarıma emir verdiğinde odama doğru ilerlemeye başladım. Bu kafayla ders falan çalışamayacaktım bu kesin. Şuan tek isteğim duş alıp uyumak , kafamı boşaltmaktı. Uyumak en büyük kaçış yolumdu. Dolaptan iç çamaşırlarımı ve gecelik takımımı aldım. Pijama takımımın üstü uzunkollu altı ise pijamaydı. Rengi kırmızıydı ve üzerinde beyaz benekleri vardı. Eşyalarımı yatağın üzerine koyup banyoya yöneldim. Küveti doldurdum ve kendimi o sıcak suya serbest bıraktım. Her zerremin rahatladığına emindim. Sıcak su beni himayesine alırken kendimi saldım. Zaten büyük ihtimalle rasızlanıcaktım. Şubat ayında hiç olmiycak kıyafetler giymiştim. Hep bu buket yüzündendi onunla iddaya girdiğimizde o kazanmıştı ve bende yazlık şeyler giymek zorunda kalmıştım. Anneme gelince kış bile olsa evi havalandırmadan durmazdı annem oda onun özelliği işte. Bugünse bahçede yemiştik yemeyi ama sıcaktı bugün hava aslına bakarsak şubat ayına göre birkaç gündür havalar iyiydi. Sanki haziran ayındaydık gibi. Büyük ihtimalle haftaya kar yağacaktı annem haberlerde görmüş. Havanın bi sıcak bi soğuk olması kötüydü tabi. Allahtan doğal gaz açıktı. Düşüncelerimden sıyrılıp sıcak suya yani uykuya bıraktım kendimi.

...

Gözlerime puslu bir hava doldu. Buhardan nerdeyse bir şey görülmeyecekti. Kaç saatir yatıyordum hiç bir fikrim yoktu. Küvetten çıkıp güzel bir duş aldım. Bünyem iyice mayhoşlaşmıştı. Bornozu üzerime geçirdim ve aynadaki görüntüye baktım. Berbat görünüyordum. Gözümün altında mor halkalar oluşmuştu. Saçlarımı tarayıp kuruttum ve odama gittim. İçerisi sıcacıktı. Saate baktığımda 19.12 olduğunu gördüm. Hızla üzerimi değiştirip çalışma masama yöneldim. Uyuduğuma göre ders çalışmak en mantıklısı olurdu. Matematik konu anlatımlı kitabımdan anlamadığım yerleri çalışmaya başladım. Yaklaşık iki saatir ders çalışıyordum ve beyin ölümüm gerçekleşmişti. Başımı kitaplardan kaldırıp yatağıma ilerlemeye başladım. İlk kez evde tek kalıyordum ve bunu bilen beynim şuan bana türlü türlü oyun oynuyordu. Buket veya Cüneyt'i arasam çokmu geç kalmış olurdum ? Saatin 21.28 olduğunu görünce bi umut parladı içimde ama yatağa çoktan girmiş olmam bunu engelledi. Tek istediğim herşeyi bir kenara bırakıp uyumaktı ki zaten öle yapmıştım.

...

Kapıya okadar şiddetli vuruluyorduki bu uyanmama sebep olmuştu. Allah aşkına hangi mal gecenin ikisinde birinin kapısına dayanır. Te ben bu saatte beni uyandıranın kafasını duvara sürtüp ateş çıkartmaz mıyım. Öğrenciyim olum ben okulum var benim okulum. Kapı deliğinden kimin geldiğine bile bakmadan hızla kapıyı açtım.
" nefesin götüne kaçmış gibi kapıma ne dayandın be ? Allahın malı gecemi zıkkım etmendeki amaç ne ya ? Hayır ölmek istiyorsan başka yol dene bana niye bulaşıyosun ? " diye bağırdığımda durmamı sağlayan şey Rüzgar'ı görmemdi. Gece gece burada ne işi vardı ? " Rüzgar " diye şaşırdığımı belli eden bir tonda konuştuğumda bana baygın gözlerle baktı. Hey bir dakika Rüzgar alkol mü almış ? Leş gibi alkol kokarken yanımdan geçerek oturma odasına yöneldi. Neydi bu şimdi. Yayvan bir şekilde koltuklardan birine geçti. Eliyle karşıma otur işareti verdiğinde dediğini yaptım. Ona oranla daha toplu oturuyordum. " neden bu kadar içtin " diye sorduğumda " sanane " diye tersledi. Ne dediysem sanki bide kızıyo sümsük. " aynen ya haklısın banane. Bu durumda evimden de gitsen iyi olucak malum uykumun içine sı " derken sözümü kesen onun sesi oldu. " sana neden böyle davrandığımı merak ediyorsun değilmi Masal ? " dediğinde hiçbirşey anlamamıştım. Neyden bahsediyordu ? Kafam allak bullakken ve uykunun verdiği sersemlikle " nasıl davrandığını ? " diye ortaya bir soru atttım. Soruma aldırış etmeden kendi konuşmasına geri döndü. " hiç aynaya baktınmı ? Jest ve mimiklerini hiç inceledinmi ? Sert gibi duran ama içinde hala küçük saf bir kız çocuğu barındıran genç bir kız. Sana şunu giyme falan neden diyorum biliyomusun Masal ? Yada bilmek istiyormusun mu demeliyim ? " dediğinde doğru kelimeleri seçmeye çalışıyordum. Şuan beni aşşağılıyormuydu yoksa iyi birşeyler mi söylüyordu kestiremiyordum. Rüzgar'ı anlamanın uçurumda sürüklenmekten farkı yoktu. Başımı dik tuttum ve gözlerinin içine bakarak. " çünkü beni komik buluyorsun ? Seni baya eğlendiriyormuyum bakalım " dedim. Sinirlerimin bi anda atması benide şaşırtmıştı. O ukala bi züppeden başka bir şey değildi. Gözlerini benden ayırmadan mutluluktan yoksun bir şekilde güldü " evet doğru bu hareketlerin çok hoşuma gidiyor beni eğlendiriyor ama en önemli noktayı kaçırıyorsun çirkin SENİN O çocuksu hareketlerin bana onu unutturuyor. Çok kısa bir zaman dilimi olsa bili UNUTTURUYOR. Aklım bozuk plak gibi tek bi yerde takılı kalmıştı ' bana onu unutturuyor ' onu kelimesindeki kişi kimdi ? Şuan ona beni kullandığı için kızmam gerekirken böle bir şeyi düşünüyorum. Onu dediği kişiyi ona ben unutturuyordum çocuksu hareketlerimle. Rüzgar çoktan kaçırmıştı gözlerini gözlerimden. Başını başka bir yöne döndürmüş dalmış gibiydi. Belki de onu diye tanımladığı kişiyi düşünüyordu. " Rüzgar " diye seslendim ama beni takmadığı ortadaydı. Sesimi dahada yükselterek bir kez daha " Rüzgar " diye bağırdım. Bakışlarını bana döndürdüğünde direk " nevar ? " dedi. Şuan tek istediğim ' onu ' diye tabir ettiği kişinin kim olduğunu öğrenmekti. Fakat Rüzgarın gözlerinden çıkan alevi görünce bu soruyu başka bir zamana erteledim ve ona kafamı kurcalayan başka bir soruyu yöneltti " neden bu kadar içtin ? " Rüzgar bana bakış attıktan sonra kafasını yanlara doğru sallamaya başladı. " sanane demiştim " dedi. " bende sana evimden git demiştim sen gittinmi ? " dedim ilk defa doğru yerde doğru sözü yapıştırmışdım. " hem gitmemi istemeyip hemde git demek kolaymı " dedi. Ah egoiste bak sen " yaşından büyük egosu olan insan kendin kurup oynama " dedim. Artık ona boyun eğmeyecektim. Sinirli bir şekilde gülümseyip ayağa kalktı. Yanıma geldi ve kulağama doğru eğilip " neden izin verdin ? " dedi. Neyi kastettiğini gayet iyi biliyordum. O bana o şekilde davranırken ona izin vermemden bahsediyordu. Haklıydı neden izin vermiştim. " yoksa küçük çirkin benden çokmu etkilendi ? E sende haklısın şimdi " diyip birkaç adım geriledi. Nefesini hala tenimde hissediyordum. " Seni öperim dediğim zamanki tipini görmeliydin. " dediğinde son noktaya gelmişti. Rüzgar'ın bilmediği birşey vardı. Benim sabrımda bir yere kadardı. Bende oturduğum yerden doğruldum
ve ona doğru ilerledim. " o kurduğun cümlenin hiçbir zaman olmayacağını bilipte hala kurup heveslenme " dedim. O egoistçe davranıyosa bende kuralı bozmaz davranırdım. Alaylı bir tonda gülüp " ters işlem olmasın o sakın " dedi. Malmısın yoksa tipinmi öle gösteriyor der gibi baktım ona. " Rüzgar seni tabikide öpmek istemiyorum ama kıt olduğun için anlayamıyorsun bu nedenle seninle laf kavgasına girmicem. " dedim ve evin dış kapısını açtım. " artık gitsen diyorum " dedim. Gözlerimin içine bakıp " yüzsüzlüğüm tuttu gitmiyorum zorlamı çıkartcan " dedi. Gerçekten şuan onla uğraşacak durumda değildim. Uykum vardı ve cidden uyumak istiyordum. " yoo seninle hiç uğraşamam ben uyumaya gidiyorum ne halin varsa gör " dedim ve odamın yolunu tuttum. Giderken gördüğüm kadarıyla bu tepkiyi beklemiyordu açıkçası bende beklemezdim ama uyku işte nelere kadir. Odama girdiğimde üşüdüğümü farkettim. Gene hava değişikliği kendini göstermişti Allahtan iddaa işinden iyi yırtmıştım. Şubat ayında sıcak hava pek bulunmazdı doğrusu. Üzerime kapşonlumu geçirip yatağa girdim. Rüzgar'ın dediklerine sinirlenip kızmıştım ama içimde az da olsa kırgınlık vardı. Beni tanımadığım bir kişiyi unutmak için kullanıyordu resmen. Neyse ne artık uyusam iyi olacaktı malum yarın okul var.

Seni Her GördüğümdeWhere stories live. Discover now