"Abartma Miraç, dün bir bugün iki. Tanışırız." Dediğimde kantinde ki oturma alanına gelmiştik. Çoktan gelip koltuklara yerleşmiş Hazar ile göz devirmiştim. Yanında iki kız daha vardı.

Dün teneffüslere çıkmamış ve okulda Miraç'ı hiç görmemiştim ama belli ki bundan sonra bu mümkün değildi çünkü Miraç ne zaman uyuyacağımı görse söyleniyordu.

Allah ona nasıl bir çene vermişse susmak ne onu da bilmiyordu ki!

"Neyse biz sınıfa gidelim artık, sen biliyorsun zaten sınıfı." Diyen kız saçlarını oynayarak arkadaşıyla gitmişti. O az önce Hazar'a cilve mi yapmıştı? Hoş, alıcı gözüyle bakılınca Hazar fena değildi ama ben olsam ona asla bakmazdım.

Dünden sonra hiç bakmazdım zaten, aklıma geldikçe gülüp duruyordum salak gibi.

"Ooo! Hazar Taşkın piyasanın içinden geçmeye başlamış bile!" Diyerek kendini koltuğa atmıştı Miraç, bende rahatça onun yanına oturmuştum.

"Yok be oğlum, yapıştı kaldı kız." Dediğinde gülmüştük. Onlar sohbete girerken bakışlarım kantinde gezindi, gördüğüm şey ile durdum. Koridorun köşesinde Alpay ve Nilin'in arkadaşları vardı.

Kızlar gülerek bir şeyler söylerken Alpay'in yüzü sert ve memnuniyetsizdi. Alpay özellikle Nilin'e oldukça ters ve sinirli bakışlar atıyordu ama Nilin keyifli gözüküyordu. En sonunda Alpay'in omzuna kolunu atan kız ile yürüyüp gitmişlerdi.

Teneffüs gittiğinde hepimiz sınıflara gitmiştik. Yine sıkıcı bir dersin ardından zil çalınca Miraç'a döndüm.

"Sen git Hazar'ın yanına, ben bir tuvalete gidip geleceğim." Diyerek yanından ayrılmıştım. İkidir Alpay'ı görüyordum ve niyeyse her gördüğümde o kız veya arkadaşları vardı, Alpay ise bu durumdan hiç memnun değil gibiydi.

Tuvalete girince kapıyı kilitlemiştim. Benden sonra gülüşerek giren kızlar ise bir şeyler konuşuyorlardı. "Kızım var ya asla anlamıyorum senin şu çocuğa olan nefretini. Halbuki sana karşı ağzı var dili yok." Demişti bir kız.

"Sen onun sessiz durduğuna bakma, evdeyken bana nasıl bağırıp kavga ediyordu bir bilseniz. Ohoo, bu yaptığım daha hiçbir şey. Yatsın kalksın dua etsin o." Diyen Nilin ile tam çıkacakken duraksadım ve sessizce dinlemeye başladım. Alpay'dan bahsettiklerini anlamak zor değildi.

"Valla arada ona acımıyorum değil." Dedi başka bir kız, o esnada Nilin kahkaha atmıştı. "Ay ilahi ya! Neyse Sude sen git de söyle şuna bahçeye çıksın, canım sıkıldı konuşalım bakalım biraz." Dediğinde nefesim hızlanmıştı stresten.

Çok geçmeden onlar da çıkınca bende peşlerinden çıktım. Bir iki dakika sonra bende bahçeye çıktığımda gözlerim onları arıyordu ama kimsecikler yoktu. Daha gelmemişler miydi?

Tam arkamı dönüp gidecekken duyduğum gülüş sesleri ile adımlarım durmuştu. Bakışlarım o tarafa kaydığında bahçede değil de okul ve duvar arasında kalan kısımda olduklarını görmüştüm. Arka bahçe gibi bir yerdi. Sessizce oraya yaklaştım ve duvara yaslanıp dinlemeye başladım.

"Ablacığım, elin boş mu geldin yanıma?" Diye soran Nilin ile kaşlarımı çattım. "İnsan bir kola falan alır gelir." Demesiyle arkadaşları gülmüştü.

"Alayım-" Dediğinde muhtemelen Nilin onu durdurmuştu. "Of salak mısın nesin ya?! Gelirken alacaktın onu, neyse boşver. Bir dahakine kola da alıyorsun ama bize, kendine alma sakın. Sana bizim içeriklerimizden artanı veririz çok istersen!" Diyerek kahkaha atmasıyla yüzüm buruşmuştu.

Çizik. -aile kurgusuWhere stories live. Discover now