Sakar Şakir 🫱🏼‍🫲🏽 Menajer Esra

24 2 16
                                    

3 ay sonra...

Esra'nın ağzından...

*İtalik yazılı yerler türkçe konuşmaların yapıldığı kısımlardır*

_______________________

Çekimler hızlı geçiyordu.Teona oyunculuk yeteneği set çalışanlarını şaşırtıyordu.Filmin yönetmeni olan Ashley  Teona'nın keşfedilmeye açık değerli bir mücevher olduğunu hatta bu hızda böyle ilerlerse çekimlerin beklenenden önce bitebileceğini söyledi.Bu konuşma hem Teona'yı hemde sette çalışan diğer insanları mutlu etmişti.

Boston'un soğuğu yanaklarımı ve burnumu kızartmıştı.Ne kadar atkı taksam da ısınamıyordum.Set yerine geldiğimde atkımı ve beremi Teona'nın makyaj masasına koydum.Teona'ya yine makyaj yapılıyordu.O kadar yorulmuştu ki gözlerini kapatmış itaatkar bir şekilde sandalyesinde oturuyordu.Gülerek makyözle konuştum

"Bugünlük kaç çekimi kaldı Nancy?"

Nancy işini yapmaya devam ederken derin bir nefes verdi.Sanırım o da bıkmıştı.

"İki sahnesi daha var diye biliyorum."

Kibarlığına güldüm

"Teşekkür ederim Nancy."

Bir ev sahnesi çekildiği için kiralanan bir evdeydik.İyiki bu soğuk havada dışarıda çekim yapmıyorlardı.Yoksa hayatta Teona'nın kaldığı karavandan çıkmazdım.Pencereden dışarıya baktığımda kar yağdığını görünce mutlulukla tebessüm ettim.Kışı her zaman seviyordum.

Tebessüm ederek karın yağışını izlerken yanıma birisi geldi.Kafamı pencereden çevirdiğimde iki elinde bardakla bana bakan Tom'u gördüm.Elindeki bardaklarda bir tanesini bana uzattı.

"Umarım sıcak çikolata seviyorsundur."

Teşekkür edip bana uzattığı sıcak çikolata dolu bardağı aldım.İkimizde bir süre sessizce karın yağışını izledik.O bu sessizliğe fazla dayanamadı.

"Sanırım kış mevsimini seviyorsun"

Kıkırdadım ve sıcak çikolatadan bir yudum içtim.

"Sevmek kelimesi bana göre yetersiz kalıyor.Şu karın yağışına baksana Tom.Benim için büyüleyici bir olay.Her bir tanesi eşsiz ve dokunduğunda eriyor.Aynı pamuk şeker gibi!"

Tom benim yorumuma güldü ve o da sıcak çikolatasından bir yudum içti.

"Hiç bu açıdan düşünmemiştim aslında."

Tom'a baktım.Mavi gözleriyle yüzümü inceliyordu.O da ne yaptığını fark ettiği anda sıcak çikolatayı bir dikişte bitirdi.Gülerek onun bu hareketini izledim.

"Napıyorsun Tom?Ağzın yanacak."

Ona camın kenarında kendime ayırdığım şişe suyunu uzattım.Elimdeki şişeyi aldı ama açıp da suyu içmedi.Kaşlarımı kaldırdım ve omuzlarımı silktim.

"Ağzın yandı diye şey etmiştim..."

Ne yapacağımı bilemez bir şekilde ayağa kalktım.Bu durum oldukça garip gelmişti bana.Ellerimi kabanımın ceplerine koydum.

"Sıcak çikolata için teşekkür ederim."

Cevap vermesini beklemeden hızlı adımlarla Tom'un yanından uzaklaştım.Yanaklarımın ısındığını hissederken sanki kalbim biraz daha hızlı atıyordu.Bu garip duygu az önce beni zor bir duruma sokmuştu.Tom'un yanındayken ve onunla konuşurken kalbim ağzıma geliyormuş gibi oldu.Alışkın olmadığım duygular yüzünden suratımda saçma bir tebessüm ile gezmistim gün boyu.

Akşam olduğunda Teona ile birlikte evimize dönmüştük.Banyo'ya gittim ve kapıyı kilitledim.Duş kabinine girip yıkanırken su bile garip hissettirmişti.Hareket etmeden bir süre suyun altında beklerken bir yandan düşünmeye başladım.

Bu adını bilmediğim bu hisler aklımı çok meşgul ediyordu.Sabahtan beri kendimi böyle hissetmek bir yandan beni rahatsız ediyordu.Bilmediğim bu duyguların bendeki etkisi yine beni korkutuyordu.İnsan bilmediği şeylerden hep korkardı.Ayağım bir anda kaydığı için çığlık atmıştım.Sol kaşımı musluğa vurduğum için canım çok acımıştı... Aceleyle suyu kapattım ve bornozumu giyinirken banyonun kapısı çaldı

"Esra iyi misin?"

Başım ağrıyordu ve sol kaşım kanadığı için gözümü kapatmıştım.Kapıyı açtığımda Teona endişeyle bana bakıyordu.

"Esra gel hastaneye gidelim.Kaşın çok kötü görünüyor."

"Giyineyim gideriz."

Hızlıca giysilerimi giyinirken baş ağrım arttı.Teona ile birlikte arabaya bindik.Şuan arabayı sürecek halim olmadığı için ön koltuğa oturdum.Teona endişeli bir şekilde bizi hastaneye götürdü.Hastane'nin acil kısmına gittiğimizde hemşire beni sedyeye oturttu.Teona prosedürü halletmek için danışman olan kısma gitti.Doktor kısa bir sürede gelmişti.Elini dezenfekte ettikten sonra beyaz eldivenlerini taktı.

"Olay nasıl gerçekleşti?"

Doktorun sorusunu utanarak cevapladım.Aklım bu kadar dolu olmasaydı keşke de bu hale düşmeseydim.Başka bir zaman olsa düştüğüm bu duruma kahkaha atarak gülerdim ama şuan canım acıyordu.

"Banyo yaparken ayağım kaydı ve kaşımı musluğa çarptım."

Doktor başıyla beni onaylarken yanındaki stajyer elindeki kağıda notlar alıyordu.

"Peki Esra hanım.Size lokal anestezi yapacağız ve kaşınızı dikeceğiz.Tedbir amaçlı birde tomografi istiyorum sizden."

Stajer olan doktor hızla kaşıma lokal anestezi yaptı.Anestezinin etki etmesini beklerken kaşımdan akan kanı temizledi.Bu arada Teona yanıma gelmişti.

"Doktor ne dedi Esra?"

Gülümseyerek Teona'ya baktım.Sevdiği insanlara bişey olunca çok endişelenirdi.İyi olduğumu duymadan rahatlamayacaktı anlaşılan.

"Kaşım dikildikten sonra tedbir amaçlı bir tomografi yaptırmamı istedi."

Başıyla beni onaylarken hala endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

"Bugün senin aklın bir karış havadaydı zaten.Ne oldu Esra?"

"Susma hakkımı kullanmak istiyorum sayın hakim.Çünkü bende henüz bana ne olduğunu anlamış değilim."

Teona tam konuşacakken hemşire geldi ve onu dışarıya çıkmasını söyledi.Hemşirenin zamanlaması mükemmeldi.Yoksa Teona'dan bir süreliğine olsa da kurtulamazdım.










Who are you?Where stories live. Discover now