-16-

139 25 25
                                    

soobin

"soobin şunları taşımama yardım eder misin?" diye seslendi deponun eşyalarını boşaltan çocuk

"hemen geliyorum" dedim ve telefonumu masaya bırakarak ona yardıma gittim

Döndüğümde telefonumu aldım ve cebime atacakken ekranda gördüğüm isimle tekrar çıkardım

______

yeonjun: 

soobin okuldasındır biliyorum ama

lütfen hemen bizim oraya gelebilir misin

xianlar peşimde ve korkuyorum

özür dilerim meşgulsen gelmene gerek yok gerçekten 

soobin: geliyorum

sakın konuşma bile onlarla

_____________________

Çantamı beomlara fırlatarak okuldan çıktım. Koşarak bizim mahalleye girdiğimde etrafta kimseler yoktu, ara sokaklara doğru ilerlerken bir köşede çökmüş ağlayan yeonjun'u gördüm. Xian ve itleri de çevresindeydi, nefes nefese onlara doğru giderken mahalleden bir iki arkadaşıma mesaj attım

"geldi kurtarıcın" diye seslendi beni gören samet

"kaybolun" dedim sinirle

"kahramancılık mı oynamak istiyorsn? dedi xian gülerek

"ağzını yüzünü kırmadan siktir git xian" dedim 

Yeonjun kısa bir anlığına kafasını kaldırıp bana baktığında canım acıdı, bakışları canının ne kadar yandığını belli eder gibiydi. 

"sen japon film kaakteri misin, beşimizi de dövebilir misin tek başına?" diye sordu

"tek olduğunu kim söyledi?" diye sordu arkamda beliren arkadaşım

"belalı tipleri bir tek sen mi tanıyorsun xian?" diye sordum sırıtarak

Arkadaşlarım onlarla ilgilenirken yeonjun'a yaklaştım, üstü ıslaktı. Hırkamı çıkarıp üstüne attım ve onu kaldırarak sokaktan çıkardım, topalladığını fark eder etmez önüne çöktüm ve onu sırtıma aldım

"şey, markete gitsek olur mu? annemler korkar böyle görürse" dedi 

"bize gitsek rahatsız olur musun?"

"ailen sorun etmesin" dedi

"ailem yok" dedim 

"şey ben, özür dilerim"

Rahatsız olmasın diye başka şeyler anlatma kararı aldım

"abimle yaşıyorum, şu sıralar şirket kurmaya falan uğraştığı için eve pek uğramıyor" dedim

"tek başına yaşamak zor olmuyor mu?" diye sordu 

"halimden memnunum, eve giriş çıkış saati sorunum yok" dedim omuz silkerek

"bileğim acıyor"

"az kaldı, eve gidince sararız" 

Cevap vermedi, eve gelene kadar da konuşmadı. Eve girer girmez salon koltuğuna oturttum onu, dolabımdan bir iki parça kıyafeti de giymesi için verdim ve mutfağa geçtim

"okulda sorun yaşadın mı?" diye sordu mutfak girişine geldiğini gördüğüm yeonjun

"yürüme, otur" dedim sandalyeyi çekerek

"neden bana yardım ettin?"

"çağırdın" dedim yaptığım ekmek arasını masasına koyarak

"gelmeyebilirdin"

çocukluğumWhere stories live. Discover now