𝟭.𝟎

16.9K 719 27
                                    

Yeni bölüm geldii

İyi okumalar
__

Dikkatimi hocaya vermeye çalışıyordum. Aslı montunu giymişti. Hocanın yazdığı yazıları defterine geçirirken kolu defteri sürtündüğü için komik bir ses çıkarıyordu. Kendimi gülmemek için zor tutuyordum ama sürekli olarak ses çıkmaya devam ediyordu ve Aslı'nın da kendisini zorla tutması benim içinde zorluk oluyordu.

Kendimi biraz toparlayarak Aslı'ya doğru fısıldadım. "Çıkarsan mı montu acaba? Zaten son dersdeyiz. Bu derste atılmak istemiyorum lütfen."

Aslı da bana yaklaşıp fısıldayarak karşılık verdi. "Hoca sürekli yazıyor. Beni biliyorsun bazen yetiştiremiyorum. O yüzden çıkarmaya vaktim yok."

"Ne büyük bahane ama. Ben sana veririm yazdıklarımızı yeter ki çıkar artık şu montu."

"Ben daha sonra yazmak istemiyorum."

"Tamam ben yazarım, yeter ki artık çıkar şunu."

"Tamam, çıkartıyorum."

Kalemi bırakıp kolunu masadan çekerken yeniden aynı sesi çıkarması ile ağzımdan hafif bir kıkırtı kaçtı. Gülmemek için kendimi tutamıyordum artık.

Benim kıkırtım ile Aslı'dan da bir kıkırtı çıkması ile kahkahamı tutmak daha da zorlaştı.

Kafamı koluma yaslayarak ağzımı kapatıp kendimi frenlemeye çalıştım. O sırada bize yaklaşan hoca ile kendimi tamamen toparlayıp yazmaya devam ettim.

"Kızlar nedir bu kadar güldüğünüz şey? Anlatım biz de gülelim."

Hocaya cevap vermediğimizde hoca tekrar konuştu. "Lütfen derse odaklanın. Son dersteyiz zaten. Günü güzel kapatalım."

Kafamızı salladığımızda hoca da uzaklaştı. Aslı'ya doğru fısıldadım.

"Atlattık." Kafasını sallayarak onayladığında daha fazla dikkat çekmeden tahtadakileri not etmeye devam ettim.

Dersin yarısına gelmiştik. İçimden gelen bir dürtü ile kafamı çevirdim.

Burak dikkatle hocayı dinliyordu. Ona baktığımın farkında bile değildi. Ne olursa olsun dinlemesini engelleyemeyeceğini fark ettim.

Odaklanması gerçekten güçlüydü.

Kolumdan dürtüklenmem ile kafamı Aslı'ya doğru çevirdim.

Bakışları ile bir şey ima ediyordu ve ben şu an bu imzayı çok iyi anlamıştım. Kaşlarımı yukarı kaldırıp kafamı iki yana salladım.

Aklından nasıl düşünceler geçiyor ise buna bir dur demeliydi. Dostumu tanıyordum.

**

Okul bahçesinde çıkışa doğru yürürken bir yandan da Aslı'yı dinliyordum. Geçenlerde yaşadığı bir olayı anlatıyordu.

"Birde kafeden çıkarken ayağım takılmasın mı? Elimde de poşetler olduğu için kesin yere yapıştım dedim." Hafif kıkırdadığımda konuştum.

"Yapıştın mı yere?"

Bana yandan bir bakış atıp konuştu. "Tabii ki de hayır. O sırada geçen bir kız son anda tuttu. Ama kızı bir görsen çok tatlıydı."

"Kim tatlıydı?" Konuşmamıza dalan Yunus ile bakışlarım ona döndü.

"Sen bizi mi dinliyorsun?"

"Hayır, hemen de saldırıya geçiyorsun Büge."

Şüpheli bakışlarım karşısında konuşmaya devam etti. "Zaten sizin yanınıza geliyordum. Konuşmanızda kulak misafiri oldum o kadar."

VAKTİM YOK / YARI TEXTİNGWhere stories live. Discover now