13. BÖLÜM

1.2K 60 2
                                    

Hatalarım varsa kusura bakmayın, keyifli okumalar dilerim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hatalarım varsa kusura bakmayın, keyifli okumalar dilerim. ( Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.)

Derine gömülen her yara birgün kabuk bağlardı. En dibe gömülen duygular usul usul gün yüzüne çıkarken, sürgün vurduğumuz yüreğimizin haberi olmazdı çoğu zaman.

Sabahın ilk ışıkları küçük kulübenin içini aydınlatırken, gecenin ayazından korunmak için birbirine sarılan iki beden sessizliğin içinde uyuyordu.

Cihangir ağır ağır yerinde kıpırdayıp bedenini döndürmek istediğinde üzerindeki ağırlığı hissetmesiyle kaşlarını ağır bir şekilde çatarak kehribar gözlerini yavaşça araladı. Burnuna dolan kokuyla gözlerini kapatıp kokuyu derin bir şekilde içine çekti.

Göğsünün üzerinde hissettiği hareketlilikle kapattığı gözlerini tekrar aralayıp gözlerinin ağır bir şekilde göğsünün üzerinde uyuyan genç kıza çevirdi. Asi siyah saçları genç adamın göğsünün üzerine dağılırken birkaç tutamı genç adamın sakallarında asılı kalmıştı.

Bedenini saran amansız heyecanı görmezden gelerek elini yavaşça kaldırıp sakallarını süsleyen asi saçlara dokundu. Parmakları arasından kayıp giden saçları bakarken parmak uçları o saçlara daha çok dokunmak için sızlıyordu adeta.

Mihrimah yavaşça yerinde kıpırdayıp başını genç adamın göğsünden çekip boyun girintisine koydu. Verdiği soluklar Cihangir'in boynuna değiyordu usul usul. Cihangir elini genç kızın omzuna koyarak onu kendinden uzaklaştırmaya çalıştığında Mihrimah dudaklarının arasından dökülen birkaç anlamsız cümleyle genç adama sıkıca sarılmaya devam etti.

Cihangir genç kızı kendisinden uzaklaştıramayacağını anladığında yenilgiyle elini indirdi. Saniyeler birbirine hızla kovalarken genç adam dakikalardır boyun girintisinde uyuyan kızın uyanmasını bekliyordu.

Kolunu kaldırıp kolundaki saate baktığında saatin henüz 7:47 olduğunu görmüştü genç adam. Ciğerlerine doldurduğu sert nefesle bakışlarını kulübenin küçük camına çevirdi. Burnuna dolan kiraz çiçeği kokusu aklındaki düşüncelere odaklanmasını engelliyordu.

Dışarıda duyduğu seslerle kaşları anında çatılırken, karın ezilme sesi kulağını tırmalıyordu genç adamın. Aklına dün genç kızın söylediği 'ya bizi burada yabani hayvan yerse' sözü geldiğinde kolunu sıkıca genç kıza sarıp kehribar gözlerini hızla kulübenin içerisinde dolaştırdı.

Kapının önünden gelen sesler çoğaldığında Cihangir Sessiz bir şekilde uyuyan kıza seslendi.

"Mihrimah uyan." Diye fısıldadı ismini. Onun ismini söylemek kalbine vurgun yemiş gibi hissettiriyordu. Yavaşça genç kızın omzuna dokunup onu uyandırmak için sarstığında genç kız yavaşça gözlerini aralmıştı.

"Ne oluyor.?" Diye konuştu genç kız kuru sesiyle. Cihangir genç kızın uyanmasıyla hızla yattığı yerden doğrulup, eğilerek sobanın yanındaki demiri eline aldı.

CİĞERPÂREWhere stories live. Discover now