Ülkeye geri varmıştık kadın oğlu için gerçekten üzgündü.Umarım katili yakalayabilirdik .Kadın çok tedirgin görünüyordu onunla birlikte bende oldukça gergindim .Bir plan yapmalıydık.
-Hanımefendi, lütfen siz burada bekleyin.
Kadın başını salladı ve koltuklardan birine oturdu .Bert bana bakıyordu , yanına ilerledim :
-Ne yapmayı düşünüyorsun Vanessa ?
-Bence o hastaneye geri gidebiliriz , sonrada Frank ile görüşmek istediğimizi söyleriz .
-Ya kabul etmezlerse ?
-O zaman hepsini vururuz ...
Vurmak ? ne zamandan beri benim kullandığım yöntemdi ?
-Mark , silah kullanmayı biliyor oda gelsin , ne kadar fazla kişi o kadar kâr .
Başımı salladım ve kadının yanına ilerledim . Buradan sonra o gelmemeliydi , fazlasıyla risk alacaktık .
-Siz buradan sonra bizimle gelemezsiniz hanımefendi , krallık askerleri siz almaya gelecekler .
-Peki , oğlum sağ bir şekilde dönecek mi ?
Cevap veremedim...
Kadın anlamış olacak ki bir şey söylemeden krallığın arabasına binip yola çıktı .
Bert'lere döndüğümde hazırlık yapmamız gerektiği söyledim .Krallığın özel silahlarının bulunduğu bölgeye yola koyulduk .
_ AYNANIN GERÇEK YÜZÜ _
Bu bölümde yaşanacak olayların hepsi kurgudan ibarettir ...
iyi okumalar :)
Silahların olduğu depoya geldik elime bir silah aldım ,belimdeki cebe bir bıçak sakladım .Berk'lerde hazırlandılar artık hayatımızın dönüm noktasındaydık ya katili bulup infaz edecektik yada biz ölecektik ...
Tekrar o hastaneye geldik içeriden ayak sesleri geliyordu Mark önden gidip kontrol etti .Şimdilik kimse yoktu .İlerlemeye devam ettik ve o tanıdık sesi duydum :
-Birilerini mi arıyorsunuz Bayan Vanessa ?
-Arıyordum ama karşımdasın Chris .
-A ne güzel yardımcı olabildiysem .
Arkasından Frank ve Robert gelmişti üçe üç gayet adil bir dövüş gibi gözüküyordu .Silahlarımızı çektik ve Chris'e doğrulttum .
Onlarda karşılık olarak bize çektiler .
-Teslim olun , yoksa kan akacak .
Robert alayla gülmeye başladı . Bu adam gerçekten sinir bozucuydu .
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Nemli koridorlarda bir ses yankılanmaya başladı ...
Bir ayak sesi gibi ? Üç el silah sesi duydum . Kurşunlardan birisi bana isabet etmemişti , hızla rakama dönüp Mark ve Bert 'e baktım ama onlardada bir şey yoktu o zaman bu üç kurşun ?
Ve evet olan olmuştu Frank , Robert , Chris'e isabet etmişti kurşunlar .Robert acıyla yerde kıvranıyordu , diğerleri çoktan buradan ayrılmışlardı . İki ceset ve bir yaralı beden ... Neler olduğunu anlamaya çalışıyordum . Taki o sesi duyana kadar, yerdeki cam parçalarından birisini ayak seslerinin sahibi aldı ve kendi yüzüne baktı .
-Kimi arıyordunuz ?
-Sen de kimsin ?
-Chris .
Mark sinirle adama baktı :
-Bizimle dalga geçme sen Chris değilsin .
Mark yerde ölü bedeniyle yatan adamı gösteridi.
-Hayır , sizi temin ederim ben Chris'im . Yerdeki adamın kim olduğunu bilmiyordunuz sanırım . Onun adı Louise .
Ağzım açık kalmıştı bu adam Chris Banhg dosyalarda bile soy adına yer verilmeyen o adam ...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
