Regina bir blackti ve onu yetiştiren iki kişi dışında kimse bilmiyordu. Bu durum Regina'nın yaşı geldiğinde Hogwarts'a gitmesiyle son bulacaktı. Kızın hayatında birçok kişi vardı bunların başında Agatha Hardness ve Wanda Maximoff geliyordu. İki güçl...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
İki cadının kızıyım profesör, sizcede tuhaflık yok mu?
Regina ve Draco fazlasıyla konuşmuşlardı en azından koridorda sesler duyasıya kadar. Draco görünme ihtimali ile duvarın arkasına geçmiş gelenlerin gitmesini bekliyordu. Regina ise gelenlerin kim olduğunu ve bu tenha Koridora neden gelebileceklerini düşünüyordu.
Koridorun başında, insan sülietlerini görünce rahatladı yani en azından tanıdık kişilerdi. Harry Potter, Ginny Weasley, Ron Weasley, Hermione Granger ve ikizler vardı. Tuhaf olanı ikizlerin neden gelmek istedikleriydi belkide can sıkıntısındandı.
Ginny karşısında öylece onlara bakan kıza koştu "Gelmediğini fark edince endişelendik ve aramaya çıktık" dedi, kızıl saçlarını yüzünden çekerek.
"Ginny sırf seni kurtardığım için bana yakın olma diğerlerinide arkandan sürüklüyorsun. Arkadaşım olmadan da yapabilirim."
Ginny'nin yanında durarak "Eğer ben istersem yanımda bulunabilirsiniz Weasley" dedi regina. Kaçamak gözlerle draco'nun olduğu tarafa son kez bakıp önündekilerle ilgilenmeden koridordan döndü. Regina'nın onlara ihtiyacı yoktu ki onlar sürekli yanında olsun.
Sadece ablası olsa bile yeterliydi. Ailesi öncelikliydi ne diye onlara öncelik tanımalıydı ki. Yelena, Peter, Kate onun için yeterliydi. Okulda da Astoria, Mary ve Draco yeterliydi. Okul bittiğinde tekrar bir araya geleceği kişiler onlardı.
Tek istisna Harry olabilirdi. Ona bağlı hissediyordu kendini sanki sorunlarının çözümü harry idi. İmkanı yoktu o ilerde genç yenilmezlerden biriyle evlenmeliydi. Annesi, ablası, vision hepsi birer avengers iken ve hepsinin geçmişi orasıyken onu bu dünyaya bağlayan biri olmamalıydı.
Daha okullar açılalı bir ay olmamıştı kısa sürede iki çift yeşil göze bağlanamazdı. Sabır çekerek kendisini ortak salondaki bir koltuğa attı. Gözünü kapattığında arkasından gelen sesle tekrar gözünü açtı. Mary ve yanında cho ile yanına geliyorlardı.
Mary arkadaşı sayılırdı fakat cho, onu çok tanımıyordu. Sadece cedric ile sevgili olduğunu biliyordu. Mary kendini Regina'nın yanına atarak konuştu "haklıydın Regina, Malfoy beni istemiyor. Astoria ile birlikteymiş ve Astoria bana saldırdı! İnanabiliyor musun. Beni cho ve cedric kurtardı"
Neden cho'nun burda bulunduğu anlaşılmıştı.
"Malfoy yerine neden kendi binamızdan birini bulmuyorsun Mary, duyduğum kadarıyla Chris senden hoşlanıyor"
"Chris carter dan mı bahsediyorsun şu ultra yakışıklı olandan" dedi.
"Evet"
Mary'nin gözleri parlamıştı. Chris, popüler biriydi ve düzgündü kan ayrımı yapmıyordu. "Bunu sana kim söyledi Regina, aman tanrım" dedi heyecanla Mary.
Regina biraz büyüden yardım almış olabilirdi. Büyü ile insan zihninin derinliklerini görebiliyordu. Chris ile oturduğu vakit kıza sürekli mary den bahsediyordu. Biraz zaman geçmişti üzerinden fakat hâlâ geç değildi mary koşarak ona gidecekti.
"Regina lütfen onun yanına gidelim lütfen" dedi masumca. Mary, Chris's çıkma teklifi bile edebilirdi, emindi. "Sakin ol mary, ortak salonda değil geldiğinde gideriz"
"Peki"
Cho kendini orda fazlalık hissetmişti. Mary ile gelme sebebi asıl olarak Regina ile tanışmaktı. Aynı binadalardı fakat konuşma şansı olmamıştı ayrıca Harry'nin etrafında dolanıyordu kız. Cedric ile sevgili olsada, cho okulun ilk zamanlarından beri Harry'e ilgi duyuyordu.
Potterlar zengindi ve saygı gören ailelerden biriydi. Soyları Linfred Potter dan geliyordu. Ayrıca harry fazlasıyla yakışıklıydı. Babasına benziyordu belkide bu yüzden cho Harry'e ilgi duyuyordu tabi diğer taraftan seçilmiş kişi olmasınında verdiği ilgi vardı. Adı anılmaması gereken kişi onu öldürememişti Buda şöhret getirmişti. Cho, şöhreti, ilginin kendinde olmasını severdi.
Bunlar bir yana regina'nın onların etrafında olmasını hoş karşılamıyordu. Black'in nasıl göz önünde bulunduğunu biliyordu. Profesör Potter ona çok şefkatle yaklaşıyordu aynı zamanda oğluda öyle. Onun yerinde olabilmek güzel olurdu en azından istediklerine kavuşana kadar.
"Ben gitsem iyi olur mary, cedric beni bekliyordu"
"Peki öyleyse tekrar teşekkür ederim"
"Önemli değil, her zaman" dedi cho.
Regina'ya kısık gözlerle bakıp arkasını döndü o kızı oldu olası sevmiyordu. Yakından daha da sevmemişti. Aklına gelenle gülümsedi çok özlü iksir hazırlayabilirdi. Onun yerine bir süre geçip gerçek Regina'nın kendisi gibi görünmesini sağlayabilirdi.
Yakalanırsa okuldan atılabilirdi çok varlıklı aileden gelmiyordu yinede denemeye değerdi. Bir süre onun gibi davransa yeterdi. Gülümseyerek sevgilisini bulmaya gitti yarın ilk işi onların yanına gidip regina'ya ait birşey bulmakta gerisi kolaydı.