"𝟏𝟓 𝐲ı𝐥𝐥ı𝐤 𝐬ı𝐫"

141 22 9
                                    

"Bilemiyorum Sirius ya o değilse ve onu incitirsem" dedi Lily.

Sirius kısa bir nefes aldı. Neredeyse bir saattir bunu tartışıyorlardı. Regina'nın, meda'nın kızı olup olmadığını sorguluyorlardı. İkiside emindi kız meda'nın kızıydı fakat ellerinde somut delil yoktu. Kan örneği yada birkaç laf hiçbiri yoktu.

Bunu regina'ya sormalılardı ki gerçeği öğrenebilsinler. Lily yarın onunla konuşmak için neler söylemesi gerektiğini not etmişti fakat emin olamadığı için unutup duruyordu. Siriusta sıkılarak bunun sona ermesini bekliyordu.

"Lily git konuş en fazla o olmadığını öğreniriz" dedi sıkıntıyla.

Kızıl cadı arkadaşının haklı olduğunu biliyordu bu yüzden yarını beklemeyecek, minerva'nın odasına gidip odasında misafir edecekti. Yasak saate kısa süre vardı öğrencisinin ceza almasını istemezdi.

"Sakın burdan ayrılma Sirius geliyorum" dedi uyararak.

Minerva'nın odası okuldaki öğretmenler gibi aynı koridordaydı. Kapının önüne gelip nazikçe tıklattı. Kısa sürede içeriden açılan kapı lily'nin ona bakmasına sebep oldu. Minerva, geceliklerini giymiş yatmaya hazırlanıyordu belli ki.

"Üzgünüm profesör, acaba Regina'yı kısa bir süre odamda misafir etsem sorun olur mu?"

"Elbette Lily, önemli olmalı"

"Evet profesör, teşekkür ederim" dedi.

Arkasını dönerek merdivenlere yöneldi. Sonradan aklına gelen şeyle yüzünü buruşturdu. Bina arası biraz uzaktı neden büyü yapmak yerine efor sarf ediyordu. Bu yüzden ufacık bir büyü sayesinden bina önüne gelmişti.

Heyecanlıydı.

Ravenclaw bina kapısının önünde portrenin soru sormasını bekliyordu. Diğer öğretmenler gibi şifresiz girebilirdi fakat o Lily idi her zaman soruları sevmiştir. Beklenen soru sorulduğunda düşünmeden cevabı söyledi ve kapı açıldı.

Regina hakkında bildiği şeylerden beri onun kalabalık yerlere girmemesiydi. Bu yüzden ortak salonda muhtemelen yoktu bu sebeple Lily ilk önce kızlar yatakhanesine çıktı.

Regina, Mary adında bir kızla kalıyordu.

Oda üzerindeki adlara bakarak regina'nın odasını buldu. Derin nefes alarak kapıyı yavaşça tıklattı. Karışına yarı uykulu Mary çıkmıştı.

"Profesör potter?" Dedi uyuşuk bir şekilde.

"Üzgünüm Mary, Regina burda mı"

Başıyla onayladı "Regina yine ne yaptın" dedi.

Mary kapıdan ayrıldı ve onun yerini Regina aldı. Regina karşısındaki kadına baktı. Ona uzaktan bakmak kolaydı fakat yakında olduğunda kendini kaybedebilecek gibi hissediyordu.

"Profesör, ne için gelmiştiniz"

Lily ne diyecekti gerçek ailen kim onu merak ettik mi, saçmalık.

"Odama gelebilir misin Regina orda konuşmak istiyorum" dedi naif bir tonda.

Regina bunu kaçırmazdı, nazikçe gülümsedi. "Tabî profesör" dedi ve kapıyı kapattı. İkiside başka hiçbir şey konuşmadan öğretmenler katına kadar yol aldılar.

Regina, lily'nin ondan şüphelendiğini anlamıştı heleki bariz belli olabilecek bir doğum lekesi varsa. Ablasının hiçbir özelliğini almamıştı bu yüzden belirgin bir lekesi vardı hoş, duygularının saçlarıyla renklenmesini istemezdi.

Regina olayları anlamayacak kadar saf değildi. İki cadının tek kızıydı elbet bazı özellikler kapacaktı. Harry'nin ona sürekli bakması, annesinin kuzeninin onu araştırması, lily'nin değişen bakışları bunlar annelerinden aldığı 'ön görü' özelliği idi.

Kabul etmeyeceği tek şey annesinin adının değişme ihtimaliydi. Kayıtlarda aile kısmında, Wanda ve Agatha yazıyor, baba adı ise vision yazıyordu. Tonks ailesinin bunu değiştirmelerine izin bile vermezdi ki böyle bir durum olsa iki cadının neler yapabileceği az çok belliydi.

Kapıda yazan isimle geldiklerini anladı. Lily kapıyı yavaşça açarak regina'nın önünden çekildi. Regina içeri girdiğinde odada biri daha vardı 'Sirius black' o, koltuklardan birine oturmuş kapıya bakıyordu.

Regina duruşunu daha da dikleştirdi aile konusu onu hiç yaralamıyordu. Odadaki diğer koltuklardan birini oturdu ve lily'nin yanlarına oturmasını izledi.

Lily ellerini birbirine kenetleyerek regina'ya döndü "Regina senden bir sorunun cevabını istiyoruz fakat dürüst olman önemli anlıyorsun değil mi canım" dedi

Regina başını salladı, artık sır yoktu.

Sirius konuşmaya dahil olarak sordu "açıkçası küçük kız soy adın bizi fazla şüpheye düşürdü. Black ailesinden olmayan birinin bu soy adı kullanacağını düşünmüyorum."

Regina yüzünü düz tutmaya çalışarak "anlıyorum efendim o halde dürüstlükle söylüyorum ki ben meda ve Tonks'un ikinci kızları aynı zamanda lord'un öldürdü sanıp kaybolan kızım. Duymak istediğiniz bunlardı sanırım" dedi hafif sırıtarak.

Sirius'un pek ümidi yoktu çünkü kızın black ailesi ile alakası bile yoktu renkli göz bu zamana kadarki hiçbir atasında yoktu. Fakat bu söylediği detaylar o olmasına yetmişti.

Sirius ile Lily göz göze geldi. Sirius'un bunu söylemesi gereken kişiler vardı ve acele etmeliydi. Meda'ya değer veriyordu en sevdiği kuzeni oydu ve regina'nın ölmesi onu da üzmüştü daha fazla vicdan azabı yaşamak istemiyordu.

Regina'nın tapılası gözlerine bakmayarak şöminede kayboldu. Artık ismin ikincisi Regina ve onun vaftiz annesi Lily potter vardı. Regina söylemiş olmanın rahatlığını yaşıyordu uzun süre tutulamazdı helede aynı okuldalarsa.

Lily birşey söylemek için ağzını açmıştı fakat geri kapatıyordu. Boğazına dizilmiş gibi hissediyordu kelimeler. Regina bunu fırsat bilerek ayağa kalktı. "Profesör potter, yarın konuşsak iyi olur yasak saate az kaldı ceza almak istemem" dedi ve odadan sakin adımlarla çıktı.

Geride gözü yaşlı bir potter bırakmıştı.

𝐂𝐮𝐫𝐬𝐞𝐝 𝐡𝐞𝐚𝐫𝐭 「𝐇𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫」Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon