~•~
Camellia derslerden çıkınca akşam yemeğinden önce ortak salona eşyalarını bırakmaya giderken James onu durdurdu.
"Şaka tamam."dedi James.
"Defteri bıraktı mı?"diye sordu.
Çocuk kafasını salladı ve el sallayıp gitti.Camellia ortak salona gidince koltuğun altından defteri çıkarıp açtı ve okumaya başladı.
Selammm!
Senin şakanı yaptım, gerçekten McGonagall'ın yüz ifadesini görmeliydin.O an gülmemek için kendimi zor tuttum.Az kalsın belli ediyordum ama bir arkadaşım benim yerime şakayı üstüne aldı.
Beni tanımak istemişsin, isteğini geri çevirmeyeceğim.Aslında bu defteri bulduğum yer yani kütüphaneye pek sık gitmem, kitap okumam veya ders çalışmam ama arkadaşımın ısrarlarıyla gitmek zorunda kalıyorum(çikolata için katlanıyorum.)
Şaka yapmayı severim o yüzden bu görevine
bayıldım.
Ailem ne kadar desteklemese bile muggleları ilginç buluyorum özellikle eşyalarını.
Peki ya sen?Sen nasıl birisin?
Görevine gelecek olursak bu sefer seni çok zorlamayacağım.İstediğim şey birine isimsiz bir aşk mektubu göndermen.
Defteri aynı yere bırakabilirsin.
Sana kolaylıklar diliyorum.
Camellia yazıyı okuduğunda güldü ve eşyalarını bırakıp büyük salonda Thomas'ın yanına Edward'ın karşısına oturdu.
"En romantik olanınız hanginiz?"
İkisi aynanda Thomas'ı gösterdi.
"Neden sordun?"dedi Edward.
"Sıradaki görev bir aşk mektubu."dedi Camellia.
"Bu çocuktan çok iyi fikirler çıkıyor.Peki kime gönderiyoruz?"dedi Thomas.
"Hufflepuff'tan Macmillan'ı düşünmüştüm.Yemekte çok kendini beğenmiş davranıp sinirimi bozdu."
"Sana bir şey dedi mi?"dedi Edward koruyucu abilik tavırlarına girerek.
"Hayır ama bozuldu, biliyorsun işte beni."dedi kız.
"O zaman ben bu akşam güzel bir mektup yazıyorum ona."Thomas kıkırdadı."Gönderme kısmı sende, şu çocuğa gününü gösterelim."
Thomas ve Edward Gryffindor quidditch takımındaydı ve dönemin ilk maçlarını Hufflepuff'la yaparak kaybetmişlerdi.Sinirleri hala üstlerindeydi.
Yemeklerini bitirdikten sonra üçü birlikte kütüphaneye gidip mektubu yazmaya başladılar.
"Bu görevi kim verdiyse işini biliyor olmalı."dedi Edward kıkırdarken.Thomas ve Camellia da kıkırdayarak karşılık verdi.
Mektubu bitirince Camellia kokulu ve pembe zarfın içine kağıda koyup kapattı, sırada göndermesi vardı.
"E nasıl göndereceğiz?"diye sordu Thomas.
"Birinci sınıflardan birine veririz."dedi kız.
"Macmillan sorarsa?"dedi Edward.
"Ben bulurum bir yolunu.Hadi gidelim saat geç oldu."dedi Camellia.
Üçü beraber ortak salona çıktılar.İyi geceler dileyip ikisi yukarı çıkınca Camellia çapulcuların yanına gitti.Sirius duruşunu düzeltti.
"James iki dakika gelir misin?"dedi Camellia.
"Tabi."dedi ve kızın yanına gitti.
"Ne oldu?"
"Bu mektubu birinci sınıflardan birine Macmillan'a vermesini ister misin?Ben verirsem öğrenir."
"Veririm de, bu ne ki?"
"Görev için, aşk mektubu."diyince çocuk ona bakıp kıkırdadı.
"Peki sen merak etme ben yarın veririm"dedi çocuk ve son kez gülümseyip arkadaşlarının yanına gitti, Camellia da odasına çıktı.
"Selwyn'le ne konuştunuz?"diye sordu Sirius.
"Hiç"dedi James."Bana Evans konusunda yardım edecek."
"Çok yakınsınız bu sıralar.."dedi Sirius."Sana adınla hitap ediyor hem."
"Ne oldu kıskandın mı?"diye alay etti James."Ben uyumaya gidiyorum, size iyi geceler."dedi ve yatakhaneye çıktı.
Bir sonraki gün James birinci sınıf bir Hufflepuff'a mektubu verdi.Camellia defteri doldurup koltuğun altına bir hediye paketiyle koydu.
Gülümsedi.
~•~
Kelime sayısı:452
أنت تقرأ
||Do You DARE...?||Sirius and Camellia
الخيال (فانتازيا)When I saw you I fell in love, and you smiled because you knew. William Shakespeare
