2.Bölüm

29 20 83
                                    

Deniz ve Aysun o kazadan sonra zor toparlamıştı, hatta hala toparlayamamışlardı ama birbirlerine hatırlatmamak için her kılığa giriyorlardı. Savaş Kazayı duyar duymaz Adanadaki Tıp okuyan Kuzenini çağırmıştı Eve, Aysun eve geldiğinde iyileşene kadar yanında bir bilen olsun diye. Aysun'u hastaneden Eve getirirken Aysunun ağzı bıçak açmıyordu -Ay Kızım nasıl bir gece geçirdik kabustu sanki etkisindeyim hala Savaş Aysun'u tutarak yürüyordur, -Neyseki biri görmüş de kazayı allah göstermesin ya geç olsaydı bak kalbim duruyor düşündükçe Aysun birden duraksadı -Savaş şu an zamanı değil lütfen
-haklısın Ay kızım kusura bakma
Binadan içeri girdiklerinde zemin kattaydı evleri, Savaş cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Yavaş yavaş Aysun'u içeri geçirdiğinde Kuzeni Cihangir oturma odasındaki Koltuğu Aysun için hazırlıyordu. Kapı sesine arkasını döndüğünde Aysunla karşılaştılar -Geçmiş olsun Aysun Aysun başını teşekkür edercesine salladı -Cihangir sen iyileşene kadar yanında olacak diyerek açıklama yaptı Savaş, Aysun Savaşa döndü tebessüm ederek
-Ne gerek vardı cihangire döndü
-zahmet etmişsin o kadar
-Yok Aysun olur mu hiç öyle şey
-Ay kızım sen düşünme bunları sen iyi ol yeter
-Sağolun derken Aysun gözleri doluydu, hala o kaza anını unutamıyordur en çok Zeynep'in birden ortadan kaybolmasını kaldıramıyordur sürekli aklına geliyor kandırmaya çalışıyordu kendini.

Deniz ise kaza yerine gitmiş Tuna da ona eşlik etmişti. -nasıl kaybolmuş olabilir ki? sorguluyordu Deniz
-imkansız bir olay yani Tuna'nın da aklı almıyordu
-yaralı olsa o kadar uzaklaşmış olamaz yani sonuçta şimdiye bulunurdu Deniz düşünceleri arasında kaybolurken Tuna duraksadı.
-Deniz yanlış anlama ama polisler arıyor zaten senin bu halde çıkman çok doğru değil gibi Deniz çatık kaşlarıyla Tunaya döndü
-yardım edeceğim dedin sözünün arkasında dur yada git Almanyaya mı dönüyorsun ne yapıyorsan yap diyerek geri önüne döndü Deniz, Tuna gözlerini devirdi
-Almanyadan gelmiyorum Adım ordan geliyor
-Aman ne güzel diye tersledi Deniz Tuna'yı
-Sen nerenin Denizi'sin? Deniz tekrar Tuna'ya döndü kızgın bir surat ifadesiyle. Tuna yüzünü çevirdi. O gün bütün çevre köylere baktılar ama Zeynepten bir iz bile yoktu. Saat 17:45' geçiyordu hava kararmaya yüz tutmuştu. Deniz de çok yorulmuştu artık, Kolunun sızısından sağlıklı koluyla alçılı kolunu tutuyordu, Tuna durdurdu Deniz'i -Deniz lütfen gidelim artık bak çok geç oldu
-ya şu anda yardıma ihtiyacı varsa?
-bak emin ol arkadaşın başının çaresine bakıyordur, hala olumsuz bir haber yok
-ama olumlu bir haber de yok
-Sabırlı ol Deniz
Tuna Denizi ikna edip arabaya bindirmişti,
-çok yakın arkadaşın sanırım
Kafasını evet dercesine salladı Deniz -ben ikna ettim onları Zeynep hiç gönüllü değildi aslında beni kırmamak için çıktı yola
-umarım kendini bu olayda sorumlu tutmak gibi bi aptalık etmiyorsundur
-alman Nehiri aptal felan yani biraz fazla olmuyor mu vicdan var ya hani
Gülümsedi Tuna
-Alman nehiri nedir ya
diyerek kendi kendine mırıldandı. -üstelik Tuna nehri Almanyada değil Avusturyada
Tebessüm etti Deniz
-Tuna nerden çıkmış?
-babam Annemi ilk Tuna Nehirininin geçtiği köprüde görmüş Deniz'in yüzünü şaşkın bir ifade almıştı -hikayeye bak baya seviyor demekki Baban Anneni
-Sevmek bile kıskanıyordur Babamın duygularını
-sevdiği kadar seviliyor mu peki?
-tabi canım göz ucuyla Deniz'e baktı
-sen iyi misin? Deniz arabanın yan aynasından kendine baktı, başındaki yarayı görüyordu sadece o küçük ölçülü aynadan.
-iyiyim ya tebessüm etti Tuna
-sevindim

Deniz her ne kadar iyiyim desede içindeki fırtınayı yansıtmak istemiyordu dışına, Kardeşi gibi gördüğü Dostu kayıptı, bu gerçek aklına geldikçe kabullenmekte çok zorlanıyordu. Nasıl bulunamaz? Yaralı olsa yardım çağırmak için araçtan bir şekilde çıkmış olsa bir kaç kilometre ötede bulunurdu çevre köylerde bulunurdu ama yoktu ortalıkta ne dirisi ne de Denizin ve Aysun'un en çok korktuğu ihtimali Ölüsü.

3 ay geçmişti Kazanın üzerinden. Kızların umudu gittikçe tükeniyordu, artık dirisi değil ölüsüne bile razılardı yeterki Dostları bulunsun.
Tuna çalıştığı gazetede her gün ilan veriyordu, televiziyon kanallarında çalışan tanıdıklarıyla konuşup "22. Ocak 2021 den beri kayıp olan Zeynep Aydın nerede?" Başlıklı haberler yapmalarını sağlıyordu, kayıp ilanlarına, Haberlere ve arama çalışmalarına rağmen Zeynep'den hiç bir haber yoktu. Dördüncü aydan sonra Arama çalışmaları da sonlanmıştı. Bu karara Kızlar birden fazla itirazda bulundu fakat hiç bir şey değiştirmedi. Gazetelerde Adı Haberlerde ise olay silindi ve sanki Zeynep hiç yaşamamış, hiç kazaya karışmamış, hiç kaybolup da aranmamış gibiydi. Her gün haberlerin altında teoriler üreten insanlar bile unutmuştu Zeynebi. Aysun, Deniz ve Savaş hala her sokağa Zeynebin fotoğrafını assalarda artık rüzgar bile unutmuştu olmalıydı ki sokaklarda Zeynebin resmini duvarlardan söküp savuruyordu.
Deniz o gün anlamıştı her şeyin bittiğini, duvara astığı kayıp ilanı daha elindeki ilanları dağıtmaya çalışırken gözünün önünde savrulduğunu gördüğü an sokak ortasında dizlerinin üstüne çöküp ağlamaya başladı. Artık Zeynebin akıbeti belli değildi Aysun yaşıyor olsa bu kadar ilanı görüp o görmezse çevredeki biri görüp ihbar edeceğini daha doğrusu etmesi gerektiğini düşünüyordu, bu kaybın başka bir açıklaması olamazdı çünkü

•••

Zeynepin akıbetini ben de sizler kadar merak ediyorum:)
İlk üç bölüm biraz sıkıcı olabilir ama hikaye açıldıkça daha heyecanlı olacak.
Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir
Yorumlarınızı/eleştirilerinizi esirgemeyin🍀

KarakolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin