1. Bölüm

185 10 9
                                    

"Ömür ben çıkıyorum. Abim bekliyor. Hadi görüşürüz."

Ömür'e seslenirken bir yandanda ayakkabımı giymeye çalışıyordum.

"Sen yine bir şey yemedin değil mi?"

Ömür klasik sağlık konuşmasına başlayınca göz devirdim.
Koridorda göründüğünde ona öpücük atıp evden çıktım.
Adımı seslenmesini duysam da dışarı çıkıp kapıyı kapattım. Koşarak merdivenleri inmeye başladım.
Binadan çıktığımda arabasına yaslanıp beni bekleyen abimi gördüm.
Gözleri yine dalmıştı. Acaba yine aklında hangi dosyalar vardı? Neyse şuan gizli falan diyor ama mezun olduğumda nasıl saklayacak?

"Abi!"
Sesimi duyar duymaz bana baktı. O sert yüz hatları yumuşadı ve gülümsedi. Zaten yakışıklı olan abim gülümseyince daha bir yakışıklı oldu.
Koşarak ona sarıldım.
Hiç beklemeden kollarını belime sardı ve saçımdan öptü.

"Günaydın Hira'm"

"Günaydın abiciğim. Bakıyorum kalmışsın yine suç dosyalarına."

Gülerek saçlarımı karıştırdı.
"Çok biliyorsun sen."

Ona ters bir bakış attıktan sonra arabaya yöneldim.

Barkın abim polisti. Hatta başkomiserdi. 27 yaşında ve Ömür ve beni çıldıracak kadar yakışıklıydı.

Ömür,ben ve abim aynı yetimhanede büyümüştük. Abim bizden büyük olduğu için bizden önce çıkmış ve bizim şuan oturduğumuz dairenin karşısındaki dairede yaşamaya başlamıştı. Ben ve Ömürden aynı anda reşit olduğumuz için aynı evde yaşamanıza bir sorun görmemiştik. Zaten kardeş gibiydik.
Şimdi ben hukuk son sınıf öğrencisiyim. Ömür ise tıp beşinci sınıf öğrencisi.

" Kahvaltı yaptın mı?"
Abimin sesiyle düşüncelerimden ayrıldım.
"Efendim?"
"Kahvaltı yaptın mı Hira?" Demesiyle suçlu çocuklar gibi camdan dışarı bakmaya başladım.

Derin bir nefes aldığını duydum. Ardından arka koltuğa uzandığını hissedip ona döndüm. Arka koltuktan bir poşet akıl bana verdi. Soru dolu gözlerle ona baktım.

"Ay çöreği ve meyve suyu aldım sana. Gidene kadar ye." Dediğinde sevinçle poşeti açtım.

"Abi sen bir tanesin. Çok teşekkür ederim." Der demez ay çöreklerini yemeye başladım.
Kısık sesli gülüşünü duysamda istifimi hiç bozmadım.

Üniversiteye geldiğimizde abimle vedalaşıp fakülteye girdim.

Üniversiteye girer girmez aklıma telefonuma bakmak geldi. Epey zamandır bakmıyordum. Çünkü... Ne bileyim bakmadım işte.

Amfime doğru giderken bir yandan da bugün staj programımı kontrol ediyordum.
Derslerinde başarılı olduğum için staj bulmak benim için zor olmamıştı. Bir hocamın yönlendirmesiyle başarılı bir avukatın yanında staj yapıyordum.
Ama geçen hafta o avukat ailevi sebeplerle şehir dışına çıkmıştı. Ama gitmeden önce de beni en az onun kadar başarılı olan başka bir avukatın yanında staj ayarlamıştı. Bu yüzden bu hafta staj programım boştu.

Vizeler bitmişti ve bu hafta staj yoktu. Bu da bu hafta daha rahat olacağım anlamına geliyordu.
Aklıma bayadır Ömür ve abimle vakit geçirmediğimiz geldi. Bugün bir dersim vardı ve ondan sonra boştum. Eve alışveriş yapıp yemek hazırlayabilirdim.

Düşüncelerimden amfiye gelmem ile çıktım.
Amfiye geldiğimde boş bulduğum yere oturdum.

                          *****
Eve gitmeden önce markete gitmeye karar verdim.
Bir şey yapacaksan tam yapalım değil mi?
Markete girdiğimde market arabalarından bir tane alıp sürmeye başladım. İlk önce çikolata reyonu ile başlamıştım. Ömür'ün abimin ve benim en sevdiğimiz çikolatalardan birkaç tane aldım. Gerçi abim pek çikolata sevmezdi ama neyse en kötü biz yerdik değil mi?

Rol Where stories live. Discover now