*1-Başlamadan Biten Soygun

232 6 0
                                    


"Ağlamadı, ilk zamanlar çok ağlamıştı."

Geniş bir odaya düzenli bir şekilde yerleştirilmiş koltuklarda üç kişi oturmuştu. Ortada bir sehpa, sehpanın üzerinde çeşitli kağıtlar bulunuyordu. Feza Korhan başındaki felaket ağrıyla mücadele ederken, bir yandan da yandaşlarından biri aynı zamanda eski dostu olan Ayhan'ı dinlemeye çabalıyordu. Pek başarılı olduğu söylenemezdi, sağ eliyle alnını ovuştururken, dik durmaktan yorularak sırtını koltuğun gerisine yasladı ve rahat bir pozisyon aldı. Ayhan konuşmayı bırakıp, kendisini dinlemediğini anladığı Feza'ya döndü.

"Offf" dedi bezmiş gibi bakarken. Feza anlamayarak ona döndü.

"He, ne dedin?"

Ayhan tekrar ofladı.

"Feza akşama ne yemek yapacağımdan bahsetmiyorum burda! Çıkabilecek sıkıntılardan bahsediyorum"

Feza sıkılmış bir nefes verdi.

"Aman be Ayhan, ne olacak sanki? Hep aynı risk."

Ayhan hayret eder gibi baktı ona. Bu kadar umursamaz görünebilmesini aklı kesmiyordu. Aslında uzun süredir böyleydi bu kadın. Umursayacak pek bir şeyi kalmamıştı, bu nedenle gamsız görünürdü.

"Girişinin yasak olduğu bir ülkede  olduğunun farkında mısın? Yakaladılar mı ananı ağlatırlar"

Ayhan'ın sürekli şikayet etmesi ve nedense uzatmayı kesmemesi canını sıktı Feza'nın. Bunları zaten biliyordu, ne diye aynı şeyleri tekrar edip duruyordu ki? Oturduğu yerde dikleşti.

"Başım çatlayacak gibi Ayhan, kodumun şeyini bir an önce anlatsan çok makbule geçer" dedi saldırgan çıkmaya başlayan sesiyle.
Ayhan konuşmak yerine, önündeki masaya doğru hafifçe eğilip parmağını tık tık vurunca Feza'nın gözleri oraya kaydı. Parmağının alt kısmında kalmış bina planını gördü. Tam olarak anlayamadığından, açıklama yapmasını bekler gibi baktı.

"Müzayedenin yapılacağı yer değişti. Biliyorsun, Prado'da yapılacaktı fakat sosyete ibnenin teki sıkıntı çıkarmış"

Feza'nın yüzü tereddütlü bir hal aldı. Prado Müzesi zaten yeterince riskliyken, en fazla nereye taşınmış olabilirdi?

"Nerede yapılacakmış?"

Ayhan bir nefes verdi ve önündeki kağıtları karıştırdıktan sonra bir adamın resmini çıkardı. Feza'nın önüne itti. Feza'nın dikkatle sertleşen bakışları kırk beşlerinde gözüken dibine kadar ispanyol, esmer kara gözlü adamın üzerinde durdu.

"Pablo Martín'in bu işle ne ilgisi var?"

Kontrol etmeye çalışmasına rağmen sesinin gergin çıkmasına engel olamamıştı, yani geçmişte de defalarca kez olduğu gibi bu kez de kontrolü sağlayamamıştı. Dakikalardır konuşmayan üçüncü kişi, Kuzey araya girdi.

"Onun malikanesinden çalacağız" dedi rahat çıkması için çaba gösterdiği sesiyle. Feza bir süre sonra başını yavaşça iki yana salladı. Kafasını kaldırdı ve  tereddütle dolmuş yeşil gözlerini karşısında oturan iki adamın üzerinde sırayla gezdirdi.

"Mümkün değil" dedi sonra. Kuzey tahammül edemez bir sesle konuştu.

"Ne mümkün değil?"

Benden GitmeWo Geschichten leben. Entdecke jetzt