"O yüzden. Bu derneğe ayak basan ve dâhi benim olmaya gelen her mürid sadece bana aittir. Benim kulumdur. Benim bedenimin bir parçasıdır. Kız veya er-kek..."

Son kez yanağımdan öperek ayağa kalktı ve çıplak kaslı bedeniyle cam fanusun içinden şamdanı alarak ortadan kayboldu. Ben ise çıplak bedenimle kıpırdamayıp sadece gözyaşı akıtıyordum.

Özgür şuan ne yapıyordu acaba? Ya Suat? Zerre kadar vicdan azabı çekiyor muydu? Yada onu öldüreceklerini biliyor muydu? Bunları bilerek mi bana dokunmuştu? Off hiçbir şey bilmiyordum ama lanet gelsin ki bir tarafım Suat'ı arar olup, ona acıyordu. İçimden Suat bir yerlerde belirsin isteği hâlen etrafımı sarmıştı...

Öte yandan midem acıyla bükülürken, oturur pozisyonuna geçtim. Kalçam fena halde ağrı yaptığından ellerimi arkama yaslayıp ağırlığımı oraya verdim. Kalçamın sızısından hiçbir şey düşünemiyordum pek.

Aradan geçen dakikaların ardından zorlukla ayağa kalktım. Duvara tutuna tutuna lavaboya giderek elimi yüzümü yıkayıp aynaya baktığımda, perperişan bir insan gördüm. Kısacık saçlar, korkudan ve ağlamaktan renk değiştiren ifademle tanınmayacak bir haldeydim. Bacaklarım tekrar korkuyla titreyince sırtımı arkamda kalan duvara yasladım ve o şekil sırtımı aşağı kaydırarak yere çöktüm.

Ağlamama fırsat verilmeden iki kişi içeri daldı. Biri beni buraya getiren kişiydi. Sözde hoca efendi Suat'a ödülünü verecek demişti. Diğeri de kırklarında bir kadındı.

Ben çıplak bir şekilde utanarak kollarımı dört yanıma sararken onlar derhâl arkasını dönerek "Kalk ve cüppeni giy utanmaz arlanmaz...Nasıl bu şekil bizi karşılarsın?" diye kızdılar.

Ellerimle lavabodan destek alarak ayağa kalktım ve sarsak adımlarla yatağa yetişip cüppemi üzerime geçirdim. Gözlerim yatağa takılınca kan gördüm ve bu beni daha da yıktı. Öyle hızla içime girip çıkmıştı ki, bir ara bayılmıştım. Burnuma getirilen kokuyla tekrar ayıldığımda işine devam etmişti.

"Ha-hazırım" diye seslendim onlara. Kadın bana ters bakışlar atarken, ismini bilmediğim aksi herif ise yanıma gelip başıyla "Düş önüme haydi" diye sinirle emir verip bağırdı. Elini ise başındaki sarıka götürüp kendini sakinleştirdi.

Hoca Efendi'nin 'Yeri gelecek benim üstüm olacaksın' lafları aklıma gelince sinirle başımı iki yana salladım. Beni önce hamam gibi sıcak olan bir yere götürdüler. Orada ben dışında altı kişi daha vardı. Üç kız dört erkektik.

Bizim banyolarımız yapıldıktan sonra, müthiş derecede güzel kokan kokular sürdüler bedenimize. Ben ve bir erkek dışında diğerleri oldukça mutlu olup küçümseyici bakışlar atıyorlardı ikimize.

Sonra da kocaman bir kütüphaneye götürülüp önümüze birer dosya indirerek ezberlememizi istediler.

Sonra da kocaman bir kütüphaneye götürülüp önümüze birer dosya indirerek ezberlememizi istediler

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Sıcak suyla banyomuz yapıldığı için şimdilik biraz daha rahat hissediyordum kendimi. Kalçamdaki sızı bana verilen krem sayesinde biraz daha iyi durumdaydı.

MANİPÜLASYONWhere stories live. Discover now