N: Gardiyanlar geldiğinde başını aşağı eğeceksin.
Onlarla konuştuğun sürece sesini yükseltmeyeceksin.
Onlar istemediği sürece onlara cevap veremezsin, zaten genelde istemezler.
Bir hata yaparsan sen ve seninle sorumlu olan gardiyan 7 saat boyunca karanlık odaya kapatılır.
Şimdiye kadar kapatılan her mahkum gardiyan tarafından o odada öldürülmüştür.
Ne kadar bağırsanda kimse sesine gelmez.
Anlayacağın oradan sağ çıkmak neredeyse imkansız.
Başkan gelecek birazdan.
Onu gör öyle git.
O adama gözünün ucuyla bile ters baksan, ölüm fermanını imzalamış olursun.
O baş gardiyan.
Nehir'in söyledikleri aşırı aptalca gelmişti, gardiyanlar bu kadar acımasızsa kim bilir başkan nasıl olur diye geçirdim içimden.
N:Arkandaki kadın başkanın nişanlısı.
Nehir'in söylediği ile arkamı dönerken bakışlarım yemek odasının ortasında insanlara emir yağdıran kadına döndü.
İşleri o kadın idare ediyor olmalıydı.
Siyah saçları ile adeta Nehir'i andıran bu kadın bakışlarını bir süre bize kenetlemişti.
Nehir ile aynı olan dövmesi, ve aynı doğum lekesi ile kardeş olduklarını anlamak zor değildi.
Ya da bir avukat bunu anlamayacak kadar aptal olamazdı.
-Güzel kadın dedim Nehir'e dönerek.
Türk mü?
N:Hayır Kırgız dedi Nehir büyük bir soğukkanlılıkla.
Kardeş olduklarını saklamaları garibime gelmesine rağmen, elime bir koz geçtiği için sevinmiştim.
Bu kadar ölüme şahitlik eden bir insanın bu kadar profesyonelce yalan söylemesi gayet normaldi aslında.
Bize doğru gelen Melo başıyla bir hareket yaptığında Nehir yanımdan ayrılmıştı.
M: Merhaba demişti çince, lafı fazla uzatmayacağım, kurallara uyman gerektiğini iyi anlamışsındır umarım, aksi takdirde ölmeni hiç istemem.
Uzun zamandır kimse gelmiyordu buraya, gelmen koğuşta şaşkınlığa sebep oldu.
İnsanlar genel olarak uzak duruyorlar buradan.
Buranın okul olmadığını biliyor çoğu kişi, lakin kanıt yok.
Yinede tanıklar yüzünden kimsenin yolu düşmezdi buraya.
Ben Melo bu arada, senin adın neydi?
Ha evet, Esin.
Güzel isim ama yabancı isim olduğu için aklımda pek kalmamıştı.
Esin ismini öyle garip söylemişti ki bu kadının yalanını anlamak hiçte kolay değildi.
-Öncelikle tanıştığıma hiç memnun olmadım.
Bu kadar insana yapılana susan boş insanlardan başka bir şey değilsiniz.
Bende kısa kesicem, bu geceyle ilgili kamera görüntülerinin hepsinin silinmesini istiyorum Melo BOZKURT aksi taktirde Türk olduğunu her kes öğrenir.
Artık çıkarınız neyse, bu bilgiyi ne için saklıyorsunuz bilmiyorum, ama sır olduğu belli.
Sert bakışlarını bana yollarken üstüme bir adım atarak "Sen beni tehdit mi ediyorsun" dedi.
"Senin ölümün benim tek bir lafıma bakar.
Sen kendini akıllı mı sanıyorsun?
Senin ne haddine beni tehdit etmek? Senin karşında Melo Bozkurt var haddini bileceksin".
