16.Bölüm

43 7 9
                                    

Ekim sabah erkenden uyanıp hazırlanmış yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Telefonu çalınca arıyan kişiyi ''Vampir'' yani Kanat'tı ama onu kzıdırmakta bir sakınca görmemişti 

Ekim : Kanat Bey 

Kanat : Sayende Bey kelimesinden artık nefret ediyorum 

Ekim : Napalım canım patronumsun 

Kanat : Ve artık sevgilinim 

Ekim : Kim demiş onu 

Kanat : Ekim beni daha fazla zorlarsan tahmin edemiyceğin şeyler yaparım 

Ekim : Ne gibi 

Kanat : Bütün şirketin önünde seni öperim

Ekim : Yapmazsın 

Kanat : Emin misin 

Ekim : Kanat 

Kanat : Noldu az önce Kanat beydim 

Ekim : Sen varya çok adisin. Vampir 

Deyip telefonu yüzüne kapttığında Kanat'ta gülüyordu onun bu haline ama anne babasının kavga seslerini duyunca yüzü düşer. Bir kaçgündür çok ama çok kavga ediyorlardı ve bu durumdan çok sıkılmış. Şirkete gittiğinde otoparktan çıkıcağı anda Ekim'in arabasını görünce inmesini bekler ve sessizce arkasına geçtiğinde Ekim önüne döndüğü an çığlık atmıştı 

Ekim : Ruh hastası mısın sen ya 

Kanat : Daha 2 saat önce vampir diyordun 

Ekim : Ruh hastası vampir yakıştı bence 

Kanat : Hmm bunu diyende sakinlik abidesi zaten 

Ekim : Sen delirttin beni sen gerizekalı- 

Deyip gidiceği anda Kanat ani bir hareketle dudaklarını birleştirmişti kısa bir öpüşmeden sonra ayrıldıklarında ikiside gülüyordu 

Ekim : Manyak ettin artık beni ya 

Kanat : Bu bana aşık olduğunun hafif bir itirafı mı 

Ekim : Yoo ben sadece kıskanıyorum dedim aşığım demedim 

Kanat : Olsun o bile birşeydir sonuçta 

Ayrı ayrı şirkete girdikten sonra ikiside işlerine odaklanmış daha doğrusu Ekim işine odaklanmış Kanat'ta odasındaki camdan ona bakıyordu 

Aziz : Yedin kızı gözlerinle

Kanat : Artık sevgilim sayılır çünkü 

Aziz-Ozan-Melisa : Ne 

Ozan : Çıkma teklifini kabul mu etti 

Melisa : Ne zaman etti nerede etti 

Kanat : Beni kıskandığını itiraf etti 

Aziz : Sevgililik bunun neresinde 

Kanat : Kıskanmakta sevgililiğin ilk giriş aşamasında 

Melisa : Ne diyor bu 

Ozan : Gerçekten delirdi artık 

Onlar böyle kendi aralarında eğlenirken Rıza ve Suna'da geröekleri öğrenmeey çalışıyorlardı o bebeğin şimdi nerede olduğunu bilen tek kişi Fikret'ti ama kendiside konuşmuyordu 

Suna : Resmen alay ediyor 

Rıza : O çocuğa ve ailesine borcumu ödemem lazım. Bunu en başından yapmam gerekti 

Suna : Gerçekten pişman olduğunu görmeseydim daha farklı davranırdım sana biliyorsun dimi 

Rıza : Biliyorum 

Suna : O bebek şuan 23 yada 24 yaşındadır kimbilir nerede ve kimlerle hadi annesine babasına anlattık onuda bulduk peki ne diyicez. O ufak bir çocuk değil artık bi genç kız yada delikanlı 

Bunları düşünmekten gerçekten günlerdir uyumuyordu ki sadece o değil Neşe ve Tuna'da uyumuyordu ikside kızlarının resmini gördükleri andan beri iyi değildiler 

Neşe : Bu kadarda zalimlik olmaz ya 

Tuna : Üstünde isim yazmadığı içim bırakan kişiyi zaten bulamazdık 

Neşe : Ne zaman bulabildik ki 

Tuna : Bunu kim yapıyor ya 

Öfke ile sehpaya vurduğunda Neşe daha da ağlar cevap bir süredir yanındaydı aslında Rıza Günay 

- Şirket - 

Ekim akşam işleri arttığı için mesai'ye kalmış işlerini yaparken önüne konan kahve ile biranda yerinden sıçrar. Ve kendisine gülen Kanat'ı görür 

Kanat : Saki ol

Ekim : Ne arkamdan sessiz sessiz geliyorsun ya 

Kanat : Ya kızım kapıyı çaldım duymadın 

Ekim :Kızım deme bana 

Kanat : Sen baya otantiksin ha 

Ekim : Ne diyorsun be 

Kanat : Yani hiçbir kadına benzemiyorsun kendine has bir tavrın tarzın var. Galiba bende bu yüzden sana bayılıyorum 

Ekim :Sen bana yürüyor musun şaun 

Kanat : Koşuyorum hatta 

Ekim : Peki sonuç 

Kanat : Benimle çıkar mısın 

Ekim : Çıkarım 

Deyip dudaklarını birleştrdiğinde Kanat ilk başta afallasada sonrasında karşılık verip öpüşmelerini derinleştirir 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 03 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SARMAŞIK Where stories live. Discover now