****

Arabada bir elimde telefon bir elimde direksiyon varken, bir gözüm yolda bir gözüm bade'nin akşamdan kalma mesajlarındaydı....

Bal badem: yaaaa helin bunlar neee?(23:45)

Bal badem: Çookkk güzeller, ikiside çok güzelll (23:45)

Bal badem: Özgürün böyle bir şey yapması imkaaansız ötesi gibi gelirdi bana (23:46)

Bal badem: dışarı çıkmışsınız bide, sanırım bu adam yakında seni tanıştırır herkesle..(23:46)

Bal badem: Ay özgüre bak seeen, şaşırttı valla... (23:46)

Siz: Ay evet bade heyecandan ölüyorum vallahi, geliyorum zaten yoldayım anlatırım hepsini cano (7:15)

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Bir süre sonra varmıştım şirkete, Arabayı otoparka park edip asansöre doğru yürüdüm, bade'ye anlatacağım o kadar çok şey vardı ki şimdiden küçük kız çocuğu gibi kalbim küt küt atıyordu...
Asansör istediğim katta durunca hemen şipşak üstümü düzenleyip çıktım asansörden,
Şirketin çizim kadrosuna ait oda'ya doğru sakin adımlarla ilerliyordum, yolda gördüğüm iş arkadaşlarımla günaydınlaşıyordum aynı zaman da....
Odanın kapısını iki parmağımla tıklatıp girdim içeri, bade masanın başında kafası tonlarca kağıt ve çizim planlarının arasında gömülüydü, O kadar yoğun çalışıyorduk ki şirketteki en normal halimiz di bu....
Beni görünce kalktı yerinden.

"Günaydın, nihayet gele bildin?"

"Geç kalmış sayılmam bile abartma"

"O kadar işimiz var ki, başım çatlıyor şimdiden, geç otur ben kahve alıp geliyorum okay?"

Sadece kafa sallayıp eşyalarımı kağıtların arasında zor olsada boş bir yer bulup masaya bıraktım.
Arkama yaslanıp bade'nin gelmesini bekledim onun direktifleri ile işe başlamak için...
Çok uzun sürmeden kapı açıldı ve bade elinde iki kupa kahve ile içeri girdi...

"Başlasak mı artık? Çok gerideyiz çok..."

"Kimi gördüğümü tahmin et helin?"

"Kimi?"
Suratımı ona döndürüp sordum umursamaz bir tavırla...
Kahveleri pür dikkat masaya bırakıp bana baktı cevap vermeden

"Selda...nihat beyin odasına gitti"

Elimi havada salladım gelip otursun diye artık.

"Normal bu kuzum, özgür nihat beyle iyi arkadaş değil mi? Eh selda ile de tanışıyorlar işte, hasret gidermek için gelmiştir...ne gerilim yaratıyorsun boşuna?"

Omuz silkip yanıma oturdu dudağını büzerek...
"Bilmem, hiç beklemediğimden şaşırdım işte..."

Bunun üzerine daha hiç bir şey söylemedim, ful konsantre işe odaklanmamız gerekiyordu, ikimiz de kağıtları alt üst edip, fikirlerimizi paylaştık, hangi çizimi öne süreceğimize kara vermiştik bir buçuk saatin sonunda.... Daha işimizin çeyreğini bile bitirmemiştik.
Sandalyeme yaslandım kollarımı gerdim havada, oturmaktan her yerim tutulmuştu...
"Ben bir kahve daha alıp geliyorum bade, mola verelim ne dersin? Hem dün geceyi anlatırım tamam?"

ÜÇGEN | +18 |Where stories live. Discover now