1

70 3 1
                                    

Bazı insanlar şanslı doğar. Bazılarıda şanssız. İşte herkesin hikayesi burda başlar. Burda hayatı şekilenir. Ben sanırım şanslı doğanlardandım. Ama bu zaman geçtikçe tabi ki değişmeye başladı. Ailemin yavaş yavaş sırlarını öğrendikce.

Bir yaz sabahıydı hava oldukça güzeldi. Biraz yatakda dinlenmek istemiştim fakat bu biraz zor oldu tabii. Zeynep'in ayak sesleri gittikçe yükseliyordu. Yorganı üstümden aniden çekti. O an neye uğradığımı anlamamışdım. Ne oluyor der gibi gözlerimi kocaman acıp ona doğru baktım. Anlamış olmalı ki söze atıldı. "Hadi kalk İrem kahvaltı hazırmış amcam seni çağırmamı söyledi "dedi. Şaşırmıştım açıkcası. Zeynep erken kalkmıştı. "Hayrett" dedim gülerek. Daha sonra Zeynep odadan çıkınca üstümü giyinmek için beyaz büyük dolaba doğru yöneldim.

Zeynep bu hayatta benim için en iyi arkadaş en iyi kardeş bazen abla terimlerini dolduran insandı. Aslında Zeynep benim kuzenimdi. Ama annemler çifte düğün gibi yapmışlardı. Zeynep'in annesi annemin ablası, babasıda babamın abisiydi. Bu biraz karışık tabi. Ben de 6 yaşıma geldiğimde bu durumu ancak anlayabilmiştim.

Üstüme beyaz renk tişörtümü altımada spor bir şort giyip koşar adımlarla merdivenden aşağı indikden sonra bahçeye yöneldim. Herkes oturmuş beni bekliyordu. Berk bile gelmişti. Bu çocuk sabah sabah hiç üşenmeden nasıl bizim eve geliyor anlamıyorum. Berk bizim en yakın erkek arkadaşımızdı. Ailelerimiz tanışırdı çocukluğumuzdan beri. O yüzden hep bizim peşimizde dolanan bi çocuk olarak büyüdü. Hep küçükken Zeyneple onu korkuturduk. Sonra tabi bi şekilde intikamını alırdı.

Tahta sandalyeyi kendime doğru çekerek yerime oturdum. Değişik bişeyler oluyordu. Kötü bi atmosfer vardı. Babamların yüzü asıktı. E genelde hep böyleydi zaten. Babamla amcam siyasetle ilgileniyorlardı. Ve ben bu durumdan hiç hoşnut değildim. Sadece ben değilim aslında annemde bu konuda babamla bir çok kez tartışmıştı.

Küçükken hatırlıyorumda onların o kavgaları genelde pazar akşamları olurdu. Yatağıma gitdiğimde sesleri yükselmeye başlardı. Tabi ki bu hiç hoşuma gitmiyordu ve de 5 yaşında küçük bir kız için bu daha da kötü oluyordu. Kafamı yastığa gömüp seslerini duymamaya çalışırdım. Büyük bir uğraş verdikden sonra uyuyakalırdım.

Amcam da çok garipti. Bişeyler olacaktı. Buna emindim. Yanımda oturan Zeynep'in bacağına hafifce vurdum. "Aa" diye inledi birden. İyide hafifçe vurmuştum. Zeynep'in bağırması biraz fazla olmuş olacak ki masada ki herkes o soğuk bakışlarını bize doğru yöneltiler. Sonra Cihan amcam derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Çocuklar, açıkcası söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Ama anlatacağım şeyden sonra bizi anlayışla karşılayacağınızı biliyorum. "Derin bir nefes daha aldı ve devam etti. "Bakın sizi gerçekten çok seviyoruz canımızdan daha fazla hatta. Artık büyüdünüz 17 yaşınızdasınız. Siz büyüdükçe e bizde yaşlandık. Artık bişeyler ters gitmeye başladı." Sesin de bi burukluk vardı. "Burdan gitmeliyiz artık başımız gerçekten bi belaya girdi. " anlamsızca bir Berk'e sonra da Zeynep'e bakıyordum.

×××××

"Anne biz de gelsek olmaz mı ?" dedim. Yanağımdan akan bir damla göz yaşını elimin tersiyle sildikden sonra devam ettim. "Anne merak ediyorum da biz burda ne yapacağız. Ve bize hiç bişeyi düzgünce anlatmadınız. Sürekli bi gizli saklısınız ya. Yeter ama biz ne kadar hırpalanıyoruz farkında bile değilsiniz." Annem hiçbirşey yokmuş gibi valize babamın çeketlerini koymaya devam ediyordu. "Hadi ama ya bişeyi de gizli saklı yapmasanız gerçekden çok şaşıracağım" dedim.

Ve sinirle kıyafet odasından çıkıp. Dışarı doğru yöneldim. Bize yaptıkları gerçekden çok acımasızca. Üstü kapalı şeyler anlatıp çekip gidiyorlar. Hani bizi canlarından çok seviyorlardı. Ah İrem saf olma ne zaman sana doğruyu söylediler ki.

Zeynepler ile evlerimiz yan yana idi zaten. Berklerin evi ise bir sokak ileride falandı. Hâla sinirliydim. Başım öne eğik yere bakarak. İlerliyordum. Bi an bi sarsıntıyla kendime geldim. Karşımdaki Berkdi. "Hadi gel bahçeye gidip hamakda oturalım "dedi. Sesimi bile çıkartmadan Berk'in süreklemesi ile ilerliyordum. Hamağın yanına ulaşdığmızda

"Hadi otur" dedi Berk. Yavaşca Berkden destek alarak hamağa oturdum.Bir süre sessizlik hakim oldu. Yutkunarak konuşmaya başladım.

''Berk neden herşey böyle oluyor. Bize sürekli yalan söylüyorlar. Şimdi de hiçbirşey söylemeden çekip gidiyorlar. Bu yaptıkları saçmalıkdan başka bir şey değil.'' Berk omuzumdan tutarak.

''İrem belkide böyle olması gerekir bir şeyleri saklamaları gerekir. Onları da anlamalısın biraz.'' dedi. ''Hadi ama Berk o kadar da değil görmüyor musun? bize hiç birşey söylemeden çekip gidiyorlar. en azından neler olduğunu söyleyebilirler.'' dedim.

Berk kısık bi sesle ''Zamanı gelince anlayacaksındır buna eminim.'' dedi. Hiçbir şey söylemedim.Çünkü anlayacağımı hiç düşünmüyordum.

×××××

Evet gitme zamanı gelmişti. Şimdi bize ne yapacağımızı anlatmalılardı. Bizi tek başımıza bırakıyorlardı. Hem üzgün hem de sinirliydim. Onlarla vedalaşmak bile istemiyordum.

Babam yutkunarak ''Çocuklar, biliyoruz şuan ne yaptığımızı anlamış değilsiniz." Evet anlamdık. "Ama bize lütfen biraz anlayış gösterin bu bizim içinde sizin içinde daha iyi olacak buna emin olun."

Annem sonra sözünü tamamladı. "Bizim ne zaman geleceğiz belli değil. Sizden çok dikkatli olmanızı istiyoruz. "Annem gerçekden üzgündü teyzem gibi.

Sonra teyzem devam etti. "Şimdi biz gittiğimizde bir süre Berklerde kalacaksınız. Eve gelip yemek falan yersiniz sonrada uyumak için Berklere gidersiniz. Berkde size çok yardımcı olur buna eminim." Berk hafifçe kafasını olumlu şekilde salladı.

Zeynep pür dikkat annesini dinliyordu. Bütün kasları gerilmişdi. Bu uzakdan dahi belli oluyordu.

Zeynep'in bu duruma ağzını bile açmaması biraz garipdi. Kesin bi planı vardı. İşte hiçbir şey yapamıyorduk. Gidiyorlardı. Ne olduğunu bilmiyorduk bile

Herkes birbiri ile vedalaşıyordu. Çok tuhaf hissediyordum. Sıkıca sarıldım hepsine. Ve sonra annem ve teyzem amcamların arabasına bindiler. Valizlerini bagaja babam ve amcam yerleştirdi.

Babam bana kredi kartını uzatı. Kartı hafifce elinden aldım. "Kendinize iyi bakın. Sizi seviyoruz" dedi babam. Ve sonra onlarda arabaya ilerlediler.

Tek yapabildiğim arkalarından bakmakdı. Arabadan bize el salladılar ve yavaş yavaş gözden kayboldular.

Zeynep kolumdan tutarak "İyi olacaklar merak etme ve bizde iyi olacağız " dedi. Sesimi çıkartmadım. Bir damla yaş yanağımdan aşağı iniyordu. Umarım bu iş siyasetle ilgili değildir. Bu gerçekden kötü olur.

××××××

"İnan bana iyi olacak. Hem baksana evde artık yanlızız bu güzel olacak" dedi Zeynep. Berkde ona onay veriyordu. "Ya İrem amma sıkıntı yaptın bi bildikleri vardır. " dedi. Biraz düşündükden sonra "Haklı olabilirsiniz aslında. Umarım birşey olmaz" dedim.

Berk ellerini birbirine vurarak "Hadi biraz enerjik olun. Bu akşam güzel olacak" dedi. Ya bu çocuğun neyi vardı gerçekden anlamıyorum. İşi güçü eğlence.

Kapı çaldığında irkildim Zeynep'e bakıp "Bu kim şimdi" dedim. Berk " Ha işte geldilerr" dedi bağararak.

Off acaba yine neydi ne olacakdı. Yavaşca kapıya doğru ilerledik üçümüzde. Berk kapıyı açdı. Ve tiz bi sesle " Aa hoşgeldinizz" dedi.

İlk defa buraya yazıyorum güzel oldu mu bilmiyorum belki yanlışlarımda vardır . Diğer bölümler biraz daha heyecanlı olacak umarım beğenirsiniz . Yorumlarınızı bekliyorum.

Lanetli GünWhere stories live. Discover now