Galiba etrafımdaki olaylara karşı gamsızlaşıyordum yavaşça.

Gözlerim ihtişamlı bahçe kapısına kaydı. Demir kapının ortasında Atain Gemiciliğin amblemi vardı.

Kapının açilmasıyla oraya dikkat kesildim. Bahçeye son model spor bir araba girerken bunun kim olduğunu anlamak zor değildi

Şımarık prens...

Aklıma dün geceki sözleri gelince dudaklarımı birbirine bastırdım. Açıkçası bana ısınacağını düşünmüştüm ama görüyordum ki gerçek bambaşkaydı.

Araba malikanenin önünde durdu ve içinde gözündeki siyah gozlüklerle Pars Atalar indi. Korumalardan biri anında arabayı alıp garaj yoluna sürerken Pars etrafa bakındı.

Bana doğru baktığını farkettiğimde tepki vermedim. Beni istemiyor olabilirdi. Olgunca karşılayacaktım.

Üzerindeki siyah deri ceketi , koyu renk kargo model kot pantolonu ve içindeki düz tişörtü ile tam bir sokak serserisine benziyordu.

Saçları ise dağınıktı.

Onun bu kadar magazinde olmasını anlamak güç değildi. Yakışiklı biriydi ve taliplerini geri ćekirmiyordu.

Türkçesi neydi ya??

Çaygın...

Çatlak?

Kaşlarım çatılırken gözlerimi gökyüzüne kaldırdım.

"Ça...çapkın!" Güldüm kendi kendime.

Türkçeye alışmam zaman alacaktı galiba.

Bu esnada Pars çoktan eve girmisti. Gözlerimi teker teker korumalarda gezdirdim. Olası bir şüpheli arıyordu gözlerim.

Çünkü bu korumaların güvenilir olduguna inanmadan rahat bir uyku çekemeyecektim.

Korumalar arasında gözgöze geldiğim kisiye tebessüm etti.

Neydi ya ismi? Hani şu maşallahlı koruma abi...

Bana doğru gelmeye başladığını farkettiğimde ismini düşünmeye devam ettim.

"Alin hanım? Bir sorun mu var?"

Başımı iki yana salladım ve diğer korumalara baktım"Sadece inceliyorum."

Kaşları havalandı.
"Neyi?"

"Aranızdaki hain kim olabilir diye "

Yüzünde şaşkın bir ifade oluştu. Umursamadan yanımı gösterdim.
"Otursana koruma abi."

Şaşkınlığı katlanırken konuştu.
"Koruma abi mi?"

Başımı salladım.
"Konuşacak kimsem yok. Bir de üzülme ama ismini unuttum."

Yüzündeki şaşkın ifade gerini gülümsemeye bırakırken şen bir kahkaha attı.

Yavaşça yanıma oturdu ve bana baktı.
"Adım Batu...Batuhan. Batu abi demen yeterli."

Gülümsedim. Dedemden sonra gördüğüm en cana yakin insandı galiba burdaki.

"Peki. Sende bana Alin de." Başını salladı.

Kucağımda duran hüptrik paketlerinden birini ona uzattım.
"Al."

"Bu ne?"

Dedi pakedi alırken.
"Mevyeli yogurt."

"Bana mı veriyorsun?"

Gülümsedim.
"Dedem öğretti. Sizde bir laf var... şey...eee... göz hakkı!"

Hüptrik ; AlinaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora